Adalet Atalay: Sözün bittiği yerdeyiz
Dünya Basın Özgürlüğü Günü, Türkiye'de çoğunluğu gazetemiz yazar ve yöneticilerinden oluşan gazetecelerin zindanı Silivri'de kutlandı!
cumhuriyet.com.tr
Basın Konseyi'nin tutuklu meslektaşlarını hapishanede ziyaret etme talebi 26. kez reddedilip, sokağa çıkmaları da yasaklanınca, gazeteciler Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Silivri Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde “mahpus arkadaşları” için bir araya geldi. Akın Atalay'ın eşi Adalet Atalay şöyle konuştu:
"Ne diyeceğimi inanın bilmiyorum. Artık sözün bittiği yerdeyiz. 5,5 ay sonra iddianamenin yandaş medya aracılğı ile ortaya çıktığı, 3,5 ay sonrasına duruşma günü günü verildiği bir hukuk ortamında ne söylenebilir gerçekten bilmiyorum. Bir insanı hapse atıyorsunuz 9 ay sonra yargı önüne çıkarıyorsunuz. Bu kabul edilemez bir durum. Her geçen gğn yeni bşr şeye tanık oluyoruz. Avukatlardan önce yandaş medya aracılığı ile iddianame kamuoyuyla oaylaşıldı. İçerik çok tartışıldı ve genelde saçma sapan bir iddianame olarak nitelendirildi. Bunun üzerine yandaş medya kalemşörleri bu taslak iddianame adıl olan arkadan geliyor denildi. Gerçek iddianame eskisinde ufak tefek değişiklikler ve dğzeltmeler yapılarak tekrar sunuldu. Biz aileler olarak avukat arkadaşlara sorduk, 'bu böylemidir' diye, çünkü şaşırmıştık. İlk kez böyle bir durumla karşılaşmıştık. Onlar ne yapsın bizden daha şaşkın be diyeceklerini bilemediler. Saçmalıktan başka bir şey değil dediler. Bugün 3 Mayıs Dğnya Basın Özgürlüğü günü, ancak ülkemizde basın özgür değil. Basını özgür olayan bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Her ne kadar ''gazeteciler hakkındaki bu tür davalar basın özgürlüğü bakımından önemlidir, habercilik üzerinde caydırıcı etki yapar, öncelikle ele alınması, incelenmesi gerekir'' denilse de, ulusal yargı kurumlarınca dikkate alınmıyor. Aralık ayında AYM’ne başvurulmasına rağmen henüz ses yok. AİHM’deki hakimler ise basın özgürlüğünün demokratik bir toplumdaki önemini dikkate alarak Cumhuriyet Gazetesi tutuklularının başvurusunu öncelikli olarak inceleme kararı verdi. Demek ki hak, özgürlük ve adalet arayışında sıraya girilmemeliymiş. Hep denildiği gibi: “Geciken adalet, adalet değildir”. Gazetecilik faaliyetinin “terör örgütü adına faaliyette bulunma” suçu olarak sayılmasının asıl nedeni, halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek ve devletin korunması bahanesiyle özgürlükleri sınırlandırmaktır. Özetle amaç her türlü muhalefeti susturmak! Cumhuriyet Gazetesi tutuklu gazetecileri hayatları boyunca barışa, insan haklarına, basın özgürlüğüne ve demokrasiye inanmış ve bu uğurda mücadele etmiş kişilerdir. Bu değerler söz konusu olduğunda artık dünyada ülkelerin siyasi sınırlarından bahsediyoruz. Bu insanlar şiddetle terörle bir arada anılamaz. Terörle mücadele adı altında insan hakları çiğnenmektedir. Terörle mücadele uğruna insan hakları çiğnenmemelidir. Gazetecilik suç değilidir.Her ne kadar gazeteciler hakkındaki bu tür davalar basın özgürlüğü bakımından önemlidir, habercilik üzerinde caydırıcı etki yapar denilse de, ulusal yargı kurumlarınca dikkate alınmıyor. Aralık ayında AYM’ne başvurulmasına rağmen henüz ses yok. AİHM’deki hakimler ise basın özgürlüğünün demokratik bir toplumdaki önemini dikkate alarak Cumhuriyet Gazetesi tutuklularının başvurusunu öncelikli olarak inceleme kararı verdi. Demek ki hak, özgürlük ve adalet arayışında sıraya girilmemeliymiş. Hep denildiği gibi: “Geciken adalet, adalet değildir”. Gazetecilik faaliyetinin “terör örgütü adına faaliyette bulunma” suçu olarak sayılmasının asıl nedeni, halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek ve devletin korunması bahanesiyle özgürlükleri sınırlandırmaktır. Özetle amaç her türlü muhalefeti susturmak! Cumhuriyet Gazetesi tutuklu gazetecileri hayatları boyunca barışa, insan haklarına, basın özgürlüğüne ve demokrasiye inanmış ve bu uğurda mücadele etmiş kişilerdir. Bu değerler söz konusu olduğunda artık dünyada ülkelerin siyasi sınırlarından bahsediyoruz. Bu insanlar şiddetle terörle bir arada anılamaz. Terörle mücadele adı altında insan hakları çiğnenmektedir. Terörle mücadele uğruna insan hakları çiğnenmemelidir. Gazetecilik suç değilidir."