Adalet Akademisi Dergisi’nde Fransa’nın OHAL’ine eleştiri
Adalet Akademisi Dergisi’nde ‘terörle mücadelede insan hakları’ uyarısı yapılırken Fransa’daki OHAL’in “güvensizlik ortamına sebep olarak yeni radikalleşme kanallarının” açılmasına neden olabileceği vurgulandı.
Sinan TartanoğluAdalet Bakanlığı’na bağlı Türkiye Adalet Akademisi’nin yayın organı olan Türkiye Adalet Akademisi Dergisi’nin son sayısında, “Avrupa’nın Terörle İmtihanı: Yabancı Terörist Savaşçılarla Mücadele Bağlamında Fransa ve Hollanda Tecrübesi” başlıklı bir makale yayımlandı.
Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Adalet Müşaviri Hakan Yavuz ve Malta Uluslararası Adalet ve Hukukun Üstünlüğü Enstitüsü Baş Danışmanı Süleyman Özar’ın yazdığı makalede Fransa’nın OHAL deneyimine ilişkin, “Fransa, terörizmin önlenmesi amacıyla çok kısa bir süreçte alelacele kanun çıkarma telaşına kapılmıştır. Fakat etkinlik, işlevsellik, insan onuruna saygı gibi hususlarda ceza - adalet sisteminin iyi bir sınavın verilmediği bu süreçte tıpkı ABD’nin 11 Eylül sonrası düştüğü durumu hatırlatmaktadır. Ülkeye hakim olan korku ve güvensizlik iklimi, OHAL öncesi duruma dönüşü çok güçleştirmektedir. Fransa’ya bakınca önümüze çıkan soru şudur: OHAL sürecinde askıya alınan temel hak ve hürriyetler; teröristleri yakalamaya ve terör eylemlerini önlemeyi mi hizmet etmiştir, yoksa Müslümanlar üzerinden kutuplaşma, lekeleme, ayrımcılık, yabancılaştırma ve güvensizlik ortamına sebep olarak yeni radikalleşme kanallarının açılmasına mı” sorusunun sorulması dikkat çekti.
Terör değil, kanunlar...
Sonuç bölümünde ise her ciddi terör saldırısının peşinden daha sıkı tedbirlerin getirildiği ancak bu tedbirlerin önleyici ve sorunu çözücü olmadığının bir sonraki terör saldırısıyla ortaya çıktığı belirtildi. Makalede, şu ifadeler kullanıldı: “Bu mücadele ancak insan haklarına ve demokratik gereklere uygun olarak yürütülürse sonuç alınabilir. Dünyanın her yerinde bu arada Türkiye’de terörle mücadelede insan haklarından uzaklaşıldığı oranda terör kendisine uygun yetişme koşullarını sağlayan iklimi de bulmuş olmaktadır. BM İnsan Hakları Yüksek Komisyonu üyesi Zeyd El Hüseyin’in bir konuşmasında ifade ettiği üzere: ‘Terör eylemi toplumların temelinde bulunan değerleri yıkmayı başaramaz, ama kanunlar bunu başarabilir” Makalede ayrıca, “Elbette yaşama hakkı temel hakların başında gelir ve bunun için devletten güvenlik ummak çok doğaldır, ancak devletin bu misyonu ifa ederken hukuk içinde kalması onun varoluşsal ödevidir. Ne yazık ki dünyada terörle mücadele eden ülkelerin hiçbirinde bu hassasiyeti göremiyoruz” denilmesi dikkat çekti.
Af Örgütü eleştirirse
Yöneticilerinin Türkiye’de tutuklu olduğu Uluslararası Af Örgütünün Batı Avrupa ülkelerinin uygulamalarına yönelik eleştirilerine yer verilen makalede, “Son birkaç yıldaki örneklerden özgürlük ve güvenlik dengesinin ikincisi lehine bozulmuş durumda olduğunu savunan Af Örgütü, ‘İnsan hakları, güvenlik konseptinin vazgeçilmez bir öğesidir’ prensibinin dikkate alındığına dair güncel bir gelişme olmadığının altını çizmektedir” denildi.