Ada Masalı yandan çarklı...
Yakışıklı cool adam ve şımarık şehirli güzel kız konulu yeni dizimiz Ada Masalı'nın üç bölümünü izledim, ilk sıkıntı bunca güzelliğin içinde doğallığın yakalanamaması.
Elif AktuğHemen söylemem lazım, bir gün mutlaka Ay Yapım'la çalışmak isterim (senarist olduğumu bilir sıkı okuyucum), senaryo beğenme ve onaylama konusunda gerçekten mutevazı beklentileri var, hikaye ve diyalogları nasıl yazılırsa yazılsın kabulleniyorlar, ne güzel (içimden bir ses yazıya başladığım bu ilk cümleden sonra, Ay Yapım'la biraz zor çalışırsın diyor sanki!) Yakışıklı cool adam ve şımarık şehirli güzel kız konulu yeni dizimiz Ada Masalı'nın üç bölümünü izledim, ilk sıkıntı bunca güzelliğin içinde doğallığın yakalanamaması, seyirci bunu istiyor güzellik yeter safsatasına sığınmayın kuzum, kalbinizi kırarım. Ama doğallık nasıl yakalanır, bunu da nasıl yapacağınızı ben söyleyecek değilim, benim işim eleştirmek, anlamaya çalışmak, es geçilenlerin altını çizmek.
BAŞROLLER: Peki kızımızı Hande Erçel sanmama ne diyeceksiniz? Bu kadar çok dizi olunca bu kadar çok başrol oyuncusu oluyor haliyle, eh biz birbirimize benziyoruz da Türk milleti olarak. Son derece güzel bir kadın var elde, son derece de yakışıklı bir erkek, burası OK. Yanyana iyiler mi, iyiler. Yakın planlarda şahaneler mi, şahaneler. Issız adamımız çıplak ve ıslak görünüyor mu, görünüyor. Kızımızın saçları ve makyajı hiçbir şartta bozuluyor mu, bozulmuyor! Kıyafetler iyi mi, iyi. Eskiden olsa fotoroman çekerlerdi, biter giderdi. İnşallah günün birinde, eğer oyuncu olarak kalacaklarsa rabii, önlerine yeteneklerini sergileyecekleri işler çıkar, ben de derim ki, bravo Alp, bravo Ayça. (Bilmiyorum böyle yazınca bende üzülüyorum, sonra kimse sosyal medyada yazılarımdan bahsetmiyor, ne yapayım, olmamışa olmuş mu diyeyim, beğenmediime beğendim mi diyeyim)...
YAN ROLLER: Dizinin en büyük eksiği! Bugüne dek tutan bütün dizilerde yan rollerin çok kuvvetli olduğunu görüyoruz. Formül basit aslında. Bu dizide de var iyi yan roller/oyuncular ama diyalogları ve hikayeleri eksik. Başrol kız ve erkek durmadan didişiyor, yan rollerdekiler de öyle! Haziran ve Poyraz'ı bıkbıkbık göstereceğinize, diğer hikayelere yüksensenize! "Gotik kız koyalım renk olsun", bu kadar basit değil. Derinlik lazım, ince ayar lazım. Efemine dekoratör, ah ne kadar yaratıcı! Birincisi dizilerde eşcinselliğin bu şekilde ifade edilmesinden bıktım usandım; ikincisi şapşal kız arkadaşlarıdan bıktım, üçüncüsü tek derdi aşk olan kızların birbirini yemesinden bıktım. Ee sizde hepsi var, ne olacak şimdi?
EN KÖTÜ SAHNE: Birinci böümdeki dans yarışması sahnesi! Off dedim off, dans edemeyene dans ettiriyorsunuz bu bir; o nasıl tango, o nasıl hareketler müsamere gibi bu iki, güya kaç saat dans ediyorlar ve yine kızın ne rimeli bozuluyor ne üstü başı, ne adamın tişşörtü buruşuyor; ne terliyorlar, ne üstlerine bir şey dökülüyor! 7/24 cilloplar, dünyada eşi benzeri olmayan işler bunlar, yok Hint dizilerinde var benzer saçmalıklar, haklarını yemeyeyim.
EN GÜZEL CÜMLE: Her kadının duymak istediği cümleyi söyledi Poyraz üçüncü bölümün finalinde "Korkma arkanda ben varım"... Bak bu cümle için bazı şeyleri görmezden geleceğim.
OLMAZ: Terzilik yapıyor denmez, terzi denir o işi yapana.
TAHAMMÜL EDEMEDİĞİM: Kaç kere kız düşer gibi olur ve adam kızı düşerken tutar? Kaç kere burun buruna gelir ve manalı bakışırlar? Soruyorum bir bölümde bu kaç kez olur? Cevaplıyorum; bir kez olur., rakamla da yazayım 1 kez olur! Ada Masalı'nda neredeyse her on dakikada bir aynı sahneyi izledik. Kaç kez kız adamı bozar, adam kızı bozar? Laf sokar? Böyle geçer mi bölümler peki? Mevzuu yok mevzuu, diyeceğim ama var bir şeyler elde. Ama diyalog yazmak, whatsapp'tan mesaj yapmaya benzemez; azıcık çalışmak lazım. Madem yaz dizisi çekeceksiniz, bütün kış oturup çalışsanıza. Şey gibi duruyor bu haliyle, "Aman eyvah haziran geldi elimizdeki işler sezon finali yapacak, hemen yaza yeni bir dizi ayarlayın, hatta yarın çekimlere başlayın!"...
OH NO, OH NO OHNONONNO NO: Doğallık ancak iyi diyaogla yakalanır, biraz özenseniz ya! (İçimden bir ses senaristin benden nefret edeceğini söylüyor). Doğallık için bakınız BBC dizileri, hatta bakınız Hollywood dizileri; stilettoyla çim zeminde yürünmez; bakınız nişan sanhesi.
OH YES, OH YES OHYESYESYES YES: Güzellik! Her şey güzel, mekan, insanlar, evler, deniz, kasaba, vapur, ada, Sığacık, deniz tuzu üzerinde kalan adam, saçları savuran kadın, Türk kahvesi yapan pastane ve pastacı şahane kız.
KAÇ VERİRİM: Imdb gibi kadınım diyemeyeceğim, benim notum kıt. Ha sınıfta da bırakmam sizi, bütünlemeye kalırsınız ama gayret görürsem geçiririm kış sezonuna, 5,5 verdim gitti, 6 değil.