Açılım AKP'yi böldü

Kamuoyuna açıklanmayan ankete göre tabanın yarısının itirazı var.

cumhuriyet.com.tr

Hükümetin başlattığı İmralı süreci öncesinde, TEPAV’ın finansmanıyla, Adil Gür (AG) Araştırma Şirketi’nin yaptığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, Genelkurmay ve MİT’e de iletilen son araştırma, AKP tabanının yarısının Kürt açılımına karşı olduğunu gösterdi. Araştırma, hükümetin terörün sona erdirilmesinde büyük umut bağladığı “mele” açılımının da tutmadığını ortaya koydu. Araştırma, Erdoğan’ın neden idam cezasını tartışmaya açtığı sorusunun yanıtını da verirken, çözüm için Abdullah Öcalan’ı değil BDP’yi işaret etti.

Sonuçları Bilkent Üniversitesi tarafından değerlendirilen araştırma, yedi coğrafi bölgede, 48 il ve 186 ilçede, bunlara bağlı 369 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden 3 bin 252’si kadın toplam 6 bin 516 denekle yüz yüze görüşmeyle yapıldı. Çıkan sonuçları hükümetin “hassas” olarak görmesi nedeniyle araştırma kamuoyu ile paylaşılmadı. Araştırmanın sonuçları şöyle:

AKP tabanı bölündü: Kürt sorununun varlığını kabul eden Türklerin oranı yüzde 78, Kürtlerin oranı ise yüzde 63 olarak saptandı. Kürtlerin yüzde 49’u, Türklerin ise yüzde 62’si Kürt açılımını başarısız bulurken, 2011 yılında AKP’ye oy vermiş olanların yüzde 50’si Kürt açılımına olumsuz yaklaştı. CHP seçmeninin yüzde 74’ü Kürt açılımına karşı olduğunu beyan etti. Kürtlerin yüzde 44’ü “Özerk bir yönetim veya federasyon kabul edilmeli midir?” sorusuna “hayır” yanıtı verdi. Buna karşın Kürtlerin kültürel ve dilsel haklar konusunda ortak talebi olduğu anlaşıldı.

Bölünme ve bağımsız Kürt devleti: “Kürt sorununun çözümü için bölünme, yani Kürtlerin ayrı bir devlet kurması kabul edilmeli mi?” sorusuna, Kürtlerin yüzde 77’si “hayır” yanıtını verdi. Buna karşın Kürtlerin yüzde 82’si belediye, hastane ve mahkeme gibi kamusal alanlarda Kürtçe hizmet verilmesini istedi. Kürtlerin yüzde 65’i anadilinde eğitime “evet” derken, yüzde 80’i Kürtçenin seçmeli ders olması gerektiğini beyan etti. Kürtçenin resmi dil olmasını isteyen Kürtlerin oranı ise yüzde 55 olarak saptandı. Kürtlerin yüzde 60’ı ise Kürt bayrağına olumsuz baktı.

Bağımsızlık talebi: Kürtlerin yüzde 70’i Kürtçe vaaz ve hutbe isterken, bağımsızlık isteyen Kürtlerin oranı ise yüzde 24’te kaldı. Türkler arasında Kürtlerin ayrımcılığa uğradığına ilişkin genel bir kanı ortaya çıkmazken, Kürtlerin yüzde 47’si ayrımcılığa uğradığını beyan etti. Araştırma, bugün seçim olsa Kürtlerin yüzde 51’inin Türklerin ise yüzde 35’inin AKP’ye oy vereceğini ortaya koydu. Bu oran AKP için Türkiye genelinde yüzde 48 olarak belirlendi. BDP’ye oy verecek Kürtlerin oranı ise yüzde 46 olarak saptandı. Kürtlerin yüzde 12’sinin oy vermeyeceğini açıklaması dikkate alındığında BDP’nin yüzde 10 barajını zorlayabileceği öngörüsü yapıldı.

PKK siyasete katılsın: Kürtlerin 63’ü PKK’nin silahsızlanıp siyasete katılmasına destek verirken, AKP seçmeninin yüzde 52’si, BDP seçmeninin de yüzde 75’i PKK’nin siyasete katılmasını istedi.

Öcalan’la görüşme: Kürtlerin yüzde 66’sı devletin Öcalan ile görüşmesi gerektiğini düşünürken, yüzde 61’i Öcalan’ın serbest bırakılması ya da ev hapsine alınması gibi mevcut durumunda lehine bir iyileştirmeye destek verdi. BDP’ye oy verenlerin yüzde 61.7’si Öcalan’ın serbest bırakılmasını isterken ev hapsine alınmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 32.2’de kaldı.

Güneydoğuda oy kaybetti

Araştırma, 1995-2011 seçimleri arasında, Kürt siyasi partilerinin bölgede giderek güçlendiğini, AKPnin ise Güneydoğuda 2007-2011 seçimleri arasında yüzde 11 oy kaybettiğini gösterdi. Kürtlerin yüzde 48i PKKnin terör örgütü olmadığını düşünürken ­ Kürtlerin sadece yüzde 30u PKKnin bütün Kürtleri temsil ettiği yönünde görüş bildirdi. Araştırma, dinselleşmenin Kürtler arasında Kürt milliyetçiliği ve ayrılıkçılık akımlarını azaltmadığını da gösterdi. Hükümetin din üzerinden yürüttüğü ve mele açılımıyla gündeme gelen yaklaşımının da etkili olmadığı anlaşıldı.