"Acilen ekonomik paket açıklanmalı"
Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de resesyon (durgunluk) yaşandığını belirterek ''acilen bir ekonomik paket açıklanması lazım. Krizden çekinmemek, komplekse kapılmamak lazım'' dedi.
cumhuriyet.com.trMuğla Üniversitesi'nde düzenlenen ''3. Ulusal Sıtkı Koçman Sempozyumu'' kapsamında ''Türkiye Küresel Krizin Neresinde?'' konulu bir sunum yapan eski SPK Başkanı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğan Cansızlar, gazetecilere, ''Dünyada yaşanan ekonomik kriz ve Türkiye IMF ilişkileri'' konusunda açıklamalarda bulundu.
Tüm dünyada, başta Amerika olmak üzere kriz ortamının devam ettiğine işaret eden Cansızlar, ''Bu krizden Türkiye'nin etkilenmemesi mümkün değil. Biz bunu çok önceden öngörüyorduk. Fakat yetkililer bu konuda önlem almakta çok geciktiler ve halen de gecikiyorlar. Burada yapılması gereken en önemli iş, çok acil bir ekonomiyi canlandırma paketi hazırlanıp açıklanması lazım'' dedi.
Cansızlar, ''finans sektöründe bir şey yok'' denildiğini, özellikle bankacılık sektöründe bir şey olmadığının iddia edildiğini ifade ederek, ''Reel sektör, şirketler kesimi oldukça yoğun bir baskı altında. Tüm dünyada resesyonun devam ettiği bir aşamada sizin ihracatınızın etkilenmemesi mümkün değil. Hele hele Avrupa'da ekonomik büyümenin daraldığı, daha doğrusu ekonominin daraldığı bir ortamda ve yüzde 55-60'a varan oranda ihracat yaptığımız bir ülkede böyle durum söz konusu olduğunda sizin burada ekonominizin daralmaması mümkün değil'' diye konuştu.
Ekonomideki daralmanın 2006 yılı sonrasında başladığını kaydeden Cansızlar şöyle konuştu:
''Sadece, dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle Türkiye ekonomisi daralmıyor, uygulanan bugüne kadarki yanlış ekonomi politikası nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Üretime ve istihdama dayalı büyüme yerine yabancı sermaye özellikli portföy yatırımları, sıcak para, hakikaten geldiği zaman etrafı güllük gülistanlık yapan çıktığı zaman ise arkasında bir harabe bırakan bir yapılandırma nedeniyle ekonomimizin sağlam temele dayalı bir yapılandırması olmadı. Yani kağıt üzerinde büyümeler oldu. Üretime, istihdama dayalı bir büyüme olmadı. Dolayısıyla bizim en büyük sıkıntımız bu. Ekonomiyi canlandırmak lazım. Dünyanın her yerinde olduğu gibi resesyon Türkiye'de de devam ediyor. Dolayısıyla acilen bir ekonomik paket açıklanması lazım. Krizden çekinmemek, komplekse kapılmamak lazım. Çünkü tüm dünyada alınan tedbirler var. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Türkiye'nin de bir an önce bunu uygulamaya koyması lazım.''
IMF ve Türkiye ilişkileri
Cansızlar, G-20 toplantıları sırasında Başbakan Erdoğan'ın IMF Başkanı ile görüştüğünü anımsatarak, ''Daha önceden de hep söylediğimiz gibi IMF ile bizim ilişkilerimiz son 5 yıldır devam ediyordu. Kriz sonrasında bildiğiniz gibi görüşmeler burada yapıldı. Fakat bir türlü, geçen Mayıs'tan itibaren bir anlaşma zemini oluşmadı. Anlaşmaya gerek var mıydı? Yok muydu? Ona bakmak lazım. Şu aşamada belki nakit olarak anlaşma yapmak gerekmiyordu. Ama dünyanın şu an için bulunduğu kriz ortamında en azından hasarın az atlatılması ve yurt dışına borçlanma maliyetinin biraz olsun azaltılması açısından IMF ile anlaşma yapma zemini oluştu.
Burada sorgulanması gereken, 5-6 senedir devam eden IMF destekli ekonomik programdan sonra tekrar, 'düzeldik, ekonomimiz sağlam temellere dayalıdır' denildiği bir ortamda, tekrar IMF'ye muhtaç duruma gelmemiz biraz düşündürücü. Yani ekonomideki uygulanan ekonomik program ile söylüyorum, üretim ve ihracata dayalı bir ekonomik program olmadığı için bu anlamda, ekonominin sağlam temeller üzerinde olmadığı ortaya çıktı ve tekrar IMF ile anlaşma yapmak zorunda kaldık ki, bu çok düşündürücü, çok acıtıcı bir şey. Yoksa 2003 senesinden itibaren kriz döneminin hafiflediği dönem itibari ile yeni bir ekonomik program uygulanmaya konulmuş olsaydı ve keşke IMF'ye bu kadar muhtaç olmasaydık.''