"Acil nöbet" isyanı

İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Üyesi Dr. Ece Gürgüt, "Sağlık Bakanlığı'nın Acil Sağlık Merkezi (ASM) çalışanlarına dayattığı hastane acillerinde ve 112 istasyonlarındaki nöbet uygulamalarının, ne çalışanlar ne de toplum nezdinde kabul gördüğünü" bildirdi.

Türk Tabipleri Birliği'nin (TBB) öncülüğünde İstanbul Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan bazı sendika üyeleri, "Acil nöbet dayatmasından vazgeçin", "ASM-TSM'de acil sağlık hizmeti olmaz" pankartları açarak, "İşimiz 1. basamak sağlık hizmeti", "haksız hukuksuz nöbetlere hayır" ve "Acilde nöbet tutmayacağız" sloganları attı.

Burada ortak basın açıklamasını okuyan Gürgüt, Sağlık Bakanlığı'nın, ASM çalışanları için uzun ve esnek çalışma modelini yaşama geçirmek adına, hastane acillerinde yaşanan sorunları ya da "acil nöbeti olmadan hekimlik yapılamaz" gibi türlü bahaneleri gerekçe göstererek kamuoyunu yanıltmak istediğini iddia etti.

ASM çalışanlarının, sadece kendi hakları için değil, toplumun nitelikli sağlık hakkı için de bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Gürgüt, sürdürmeye de devam edeceklerini söyledi.

Gürgüt, 1978'de "Alma-Ata Bildirgesi" ile "Herkese Sağlık" sloganıyla Temel Sağlık Hizmetleri'nin öneminin tarif edildiğini anlatarak, "Dünyaca kabul görmüş, 2008'de ise bu bildirgenin güncelliğini ve önemini koruduğu dünya sağlık otoriteleri tarafından bir kez daha ilan edilmişti. Bu bildirgede yer alan, birinci basamak sağlık hizmetlerinin bütün toplumu kapsayan, nitelikli, ekip çalışmasına dayalı, ulaşılabilir, koruyucu hekimliği önceleyen kuralları, hükümetin yürüttüğü sağlığı piyasa koşullarına terk eden politikalarla olumsuz etkilenmiştir" diye konuştu.

Acil servis hekimliğinin farklı bir mesleki eğitim süreci gerektirdiğini dile getiren Gürgüt, acil birimlerde sağlık hizmeti sunan çalışanlar, belirli periyodlarda bilgi becerilerini yinelemek için bir takım eğitimlerden geçtiklerini kaydetti.

Güngüt, acil sağlık hizmetlerini bu alanda yeterli mesleki eğitimi ve deneyimi olmayan sağlık çalışanlarıyla gidermeye çalışmanın halkın sağlığını tehlikeye atmak anlamına geldiğini ileri sürerek, şunları söyledi:

"Acil sağlık hizmetlerindeki sorunların, birinci basamak sağlık hizmetlerinin içinin boşaltılarak giderilemeyeceği, hastane acillerinde her an şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının güvenliğini bile sağlamada acizlik gösteren bir yönetimin bu kararlarla şiddeti ASM ve Toplum Sağlığı Merkezleri'ne taşıyacağı bilinmelidir. Sağlık Bakanlığı'nın ASM çalışanlarına dayattığı hastane acillerinde ve 112 istasyonlarındaki nöbet uygulamaları, ne çalışanlar ne de toplum nezdinde kabul görmüştür. Sağlık çalışanları yüzde 90 oranında bu haksız görev ve sorumluluk kavramlarıyla bağdaşmayan, hukuka uygun olmayan nöbetlere gitmemişlerdir, gitmeyeceklerdir."

Gürgüt, güven ve saygı üzerine inşa edilmiş bir toplum ve hekim ilişkisi istediklerini ifade ederek, "Bizlere kulak verildiğinde halka da kulak vermiş olunacaktır" dedi.

Bu arada İstanbul Sağlık Müdürlüğü binasının kapısına gelen Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) üyeleri de oturma ve iş bırakma eylemi yaptı.