ABD'li gazeteciden Ergenekon raporu
ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen bir konferansta Ergenekon davası tartışıldı. Arı Vakfı tarafından düzenlenen tartışmada dava ile ilgili hazırladığı raporu açıklayan gazeteci-yazar Gareth Jenkins, soruşturmanın arkasında Fetullah Gülen hareketinin olduğunu söyledi.
cumhuriyet.com.trABD'nin başkenti Washington'da Arı Vakfı tarafından Ergenekon konulu panel düzenlendi. Amerika'nın Sesi Radyosu'nun, Türkçe haberler servisinin konuyla ilgili haberinde, yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de yaşayan gazeteci - yazar Gareth Jenkins'in Ergenekon iddianamelerini okuyan az sayıda kişiden biri olduğu belirtildi. Haberde, Jenkins'in, Ağustos ayında yayınlanan raporunda, Ergenekon soruşturması paranoya ve siyasallaştırılmanın bir ürünü olduğunu iddia ettiği belirtildi. Jenkins'in, soruşturmanın siyasallaştırıldığını, 5 bin 800 sayfayı bulan iddianamelerin tutarsızlıklarla dolu olduğunu ve soruşturmanın bu şekilde yürütülmesinin adalet sistemini zedeleyeceğini Ergenekon soruşturmasının, bazı kesimlerin ifade ettiği gibi Türkiye'nin derin devleti veya karanlık geçmişiyle yüzleşmesi olmadığını iddia ettiği vurgulandı.
Ergenekon diye bir örgüte ait delil yok
İddianamelerde Ergenekon diye bir örgütün olduğuna dair delil gösterilmediğini söyleyen Jenkins, Türkiye'de son 20 - 30 yıl içinde yaşanan bütün siyasi cinayetlerin bu soruşturma kapsamına alınmasını sorguladı. Jenkins, Ümraniye'de bir gecekonduda el bombaları bulunmasının ardından savcıların ellerinde delil olmadan bütün bu cinayet davalarının dosyalarını istediğini söyledi. Jenkins'a göre, savcılar Ergenekon örgütünün var olduğu ve bütün siyasi cinayetlerin arkasında bulunduğu varsayımına göre hareket ediyor. Türkiye'de derin devletin bir gerçek olduğunu, çetelerin bulunduğunu ve bunların üzerine bir çeşit hakikat ve uzlaşma komisyonuyla gidilebileceğini söyledi. Jenkins, derin devletin tek bir örgüt olmadığını, Türkiye'de çetelerin istediğini yaptığı bir "dokunulmazlık kültürünün" var olduğunu ifade etti.
İddianameler tutarsızlıkla dolu
Gazeteci yazar Gareth Jenkins, iddianamelerin aceleyle hazırlandığını, kötü bir dille yazıldığını, komplo teorilerine ve varsayımlara dayandırıldığını belirtirken varlığı savunulan Ergenekon örgütünün yapısı, finans kaynağı konusunda hiç bilgi verilmediğini söyledi. "Savcılar ve basında bu soruşturmayı destekleyenler Türkiye'de son 20 - 30 yıl içinde kötü giden her şeyin sorumlusu olan dev bir örgütün ortaya çıkarıldığını söylüyorlar," diye konuşan Jenkins, "Oysa, iddianamede bu örgütün varlığını gösteren tek bir delil sunulmadığını" söyledi. Raporunda ilk iki iddianamede yer alan tutarsızlıkları özetleyen Jenkins, konuşmasında bunlardan bazı örnekler verdi.
Jenkins, birinci iddianamede eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun Ergenekon örgütüne üyeliğinin bir ayı aşkın sürede 26 ayrı kişiyle yaptığı 32 telefon görüşmesinden alıntılar yapılarak kanıtlanmaya çalışıldığını söyledi.
Jenkins, yine birinci iddianamenin 412. sayfasında Ergenekon örgütünün suikast hedefleri listesinin yer aldığını; daha sonra bu suikast listesinde adı olan bazı insanların soruşturma kapsamına alındığını belirti. "Örgütün suikast listesinde yer alan isimlerin aynı zamanda örgüt üyesi olduğunun" iddia edildiğini kaydeden Jenkins, "birinci iddianamede adı suikast listesinde olan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un ikinci iddianamede örgütün lideri olduğu belirtiliyor" dedi.
Jenkins, ikinci iddianamede Ergenekon örgütünün PKK, DHKP-C ve Hizbullah terör örgütlerini de kontrol ettiğinin iddia edildiğini belirtti. Raporunda bu ve bunun gibi örnekleri yayınlayan Jenkins, üçüncü iddianamede de "paranoya ve mantıksız" unsurların bulunduğunu vurguladı. Ancak Jenkins, üçüncü iddianamede suikast planlarını içeren belgelerin de yer aldığını, bunların ciddiye alınması gerektiğini düşündüğünü ifade etti. Bununla birlikte, Jenkins, üçüncü iddianamede de Ergenekon örgütünün varlığını kanıtlayacak bir delil bulunmadığını söyledi.
Jenkins, gözaltına alınan veya tutuklanan insanlar arasında bağ kurmanın zor olduğunu ancak bu listenin hükümete muhalif isimlerden oluştuğunu anlattı. Jenkins, "Benim değerlendirmeme göre hakkında suçlama yapılan 194 kişiden olsa olsa 15 - 20'si suç işlemiş olabilir. 50 - 60 kadarı, görüşlerini tatsız bulduğum ultra-milliyetçilerden oluşuyor. Geri kalanı suçsuz" diye konuştu.
Türkiye'da siyasi kutuplaşma
Türkiye'deki siyasi kutuplaşmanın ciddi bir tehlike olduğunu kaydeden Jenkins, soruşturma şeklinin "son derece endişe verici" olduğunu söyledi. Jenkins Türkiye'de iki farklı otoriter eğilimin mücadele ettiğini kaydetti. Gazeteci yazar Gareth Jenkins, "toplum içindeki siyasi kutuplaşmanın yargı sistemine de girdiğini" söyledi.
Jenkins, Başbakan Erdoğan'ın bu süreci yönetmediğini, ancak soruşturmanın bu şekliyle sürmesine izin verdiğini savundu, soruşturmanın arkasında Fetullah Gülen hareketinin olduğunu söyledi.