AB'den Türkiye'ye karşı sert tutum kararı

Brüksel’de toplanan AB dışişleri bakanları, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı daha sert tutum almayı kararlaştırdı.

cumhuriyet.com.tr

Diplomatik kaynaklar, 14 Aralık operasyonundan önce kaleme alınan taslağın, polis baskınlarına ve AB’nin bunu eleştirmesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gösterdiği pervasız tepkiye duyulan geniş çaplı kızgınlığı yansıtacak şekilde değiştirildiğini belirtti. Dün dışişleri bakanlarının dilini sertleştirmelerinin ardından onay verdiği Türkiye kararında, medyaya yönelik son polis baskınlarının ve toplu gözaltıların “AB’nin demokratik değerleriyle bağdaşmadığı” vurgulandı. Kararda, “Katılım müzakerelerinde ilerleme, hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı göstermeye bağlıdır” vurgusu yapıldı.

Kararda özellikle Ortadoğu’daki pilot rolü ve IŞİD’e karşı savaş bakımından önemi dile getirilen Türkiye’nin “anahtar ortak” olduğu teyit edildi. Ama “17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili suçlamalara hükümetin tepkisi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına ciddi şüphe düşürüyor, siyasi muhalefete, kamusal protestolara ve eleştirel medyaya giderek artan tahammülsüzlüğü gösteriyor. Bu bağlamda son polis baskınları ve bir dizi gazeteci ile medya temsilcisinin gözaltına alınması, demokrasinin temel ilkesi olan medya özgürlüğüne saygı konusunda soru işaretleri oluşturuyor” denildi.

 

‘AİHM kararları uygulansın’

Kararda; düşünce, ifade ve basın özgürlüğü dahil temel özgürlükleri ve demokrasiyi, eşitliği, kadın, çocuk ve azınlık hakları dahil insan haklarına saygıyı, dini özgürlükleri, mülkiyet edinme hakkını ve kuvvetler ayrılığını güvence altına alacak reformlarla ilgili “çağrı yapmak” yerine, “AB Türkiye’den reformlar üzerine çalışmasını talep ediyor” ifadesi kullanıldı. AİHM’nin tüm kararların kararlılıkla hayata geçirilmesi de talepler arasında yer aldı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesi uyarınca bunun bir yükümlülük olduğunun altı çizildi. Örgütlenme ve toplantı özgürlüğü ve kolluk kuvvetlerinin yetkileriyle ilgili yasal mevzuat için “Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmeli” denildi. Yürütmenin yargıya müdahalelerinden, önemli yasaların paydaşlara yeterince danışılmadan sıkça değiştirilmesinden ve bilgiye erişimin kısıtlanmasından “endişe duyulmaya devam edildiği” belirtildi. Hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanında Türkiye ile AB arasındaki işbirliği ve ortak çalışmaların artırılması çağrısı yapıldı. Kararda şu çıkışlar da yer aldı: “Anayasa Mahkemesi’nin rolünü vurguluyoruz. Aktif sivil toplumu olumlu not olarak alıyoruz ki, desteklenmelidir.” AB, 14 Aralık operasyonuna tepki gösterince Erdoğan “AB’ye girme derdimiz yok” demişti.