AB'de terör zirvesi
Norveç'te 22 Temmuz'daki terör saldırılarının ardından aşırı sağ tehditleri gündemine alan Avrupa Birliği, üye ülkelerden terör uzmanlarını Brüksel'de topladı.
cumhuriyet.com.trAB Konseyi bünyesindeki Terörizm Komitesi (COTER) ve Terörizm Çalışma Grubu'nun (TWG) olağanüstü toplantılarına Norveçli yetkililer de davet edildi.
AB Dönem Başkanı Polonya'dan yapılan açıklamada, AB Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove'un da katılımıyla Norveç'in başkenti Oslo ve Ütoya adasındaki "korkunç olayların" derinlemesine analiz edileceği toplantılarda terörün önlenmesinde kilit işbirliği alanlarının belirleneceği kaydedildi.
Bu arada dün Londra'yı ziyaret eden Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, ülkesinde Norveç'teki korkunç saldırıları gerçekleştiren Anders Behring Breivik gibi düşünenlerin bulunduğunu söyledi.
Sikorski, İngiliz mevkidaşı William Hague ile ortak basın toplantısında, "Polonya'da da hükümeti, yönetmek için siyasi ve yasal haktan mahrum olduğunu düşündüğü için düşürmek isteyen ve bunun için kendi halkına ateş açabilecek kişiler yok değil" dedi.
Sikorski, isim vermeden "bazı siyasi partilerin teröristi onayladıklarını" dile getirdi.
Radoslaw Sikorski, Breivik'in patlayıcı yapımında kullandığı bazı kimyasalları Polonya'dan temin etmiş olmasının terörle mücadelede Avrupa genelinde işbirliğinin ne kadar gerekli olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Rheinische Post gazetesine yaptığı açıklamada, Norveç'tekine benzer aşırı sağ saldırıların Almanya'da da gerçekleşebileceği uyarısında bulundu.
Friedrich, "Sağ kanat aşırıcılar arasında tehlike oluşturabilecek insanlar biliyoruz ama sorun gözümüzü üzerinde tuttuklarımız değil, sessizce radikalleşenlerdir" dedi.
Öte yandan AB İçişleri Komiseri Cecilia Malmström, uygun siyasi ortam nedeniyle "Avrupa'daki her türlü sorun için İslam'ı ve göçmenleri suçlamanın normal hale geldiği" uyarısında bulundu.
Malmström, Avrupalı hükümetlerin aşırı sağ tehdidin gerçek boyutlarını bilmediklerini ve Norveç'tekine benzer saldırıları önlemeye yeterince hazırlıklı olmadıklarını söyledi.
Avrupa'daki "siyasi liderlik konusundaki büyük eksikliğe" dikkati çeken Malmström, siyasi partilerin "aşırı sağa en yakın çözümler bulma konusunda birbirleriyle rekabet halinde oldukları" tespitinde bulundu.
"Bunu Hollanda, İtalya, Danimarka, Fransa birçok yerde görüyoruz" diyen Malmström, geleneksel partilere aşırı sağın ardına takılmak yerine onların söylemlerine karşı alternatif üretmeleri tavsiyesinde bulundu.
Bu arada İtalya'da göçmen karşıtı Kuzey Birliği (Lega Nord) partisinden Avrupa Parlamentosu üyesi Mario Borghezio, bir İtalyan radyosuna yaptığı açıklamada, Breivik'in şiddete yönelmesi hariç bin 500 sayfalık manifestosunda yansıttığı fikirlerini "iyi ve hatta fevkalade" bulduğunu söyledi.