ABD'den baskıcı yönetim uyarısı

ABD’de hem muhafazakârlar hem de liberaller arasında AKP'nin yeniden yüksek oy alarak iktidara gelmesiyle Türkiye'nin dış ve iç politikada "sorunlu bir ülke" sınıfına girebileceği yönünde tartışmalar var.

cumhuriyet.com.tr

Hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat çevrelerin Türkiye’de 12 Haziran’daki seçimlerin ardından yeniden iktidar olması durumunda AKP’nin “otoriter eğilimlerini” arttıracağı endişesi taşıdığı öğrenildi. Ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi planıyla ilgili “seçilmiş otoriterlik” uyarısı yapılıyor.

ABD yönetimi ve Kongresi’nden yetkililerin yanı sıra Türkiye üzerine çalışan uzmanlarla Cumhuriyet’in yaptığı bir dizi görüşme sonunda elde edilen değerlendirmelere göre Washington, 12 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin siyasi geleceğini belirleme ve dış politika yönelimlerini çizme açısından “dönüm noktası” olduğu konusunda görüş birliği içinde. ABD yönetimi ve Kongre yetkilileri Türkiye’deki seçim sürecini büyük bir dikkatle izliyor. ABD’de hem muhafazakârlar hem de liberaller arasında AKP’nin yeniden yüksek oy alarak iktidara gelmesiyle Türkiye’nin dış ve iç politikada “sorunlu bir ülke” sınıfına girebileceği yönünde tartışmalar var. AKP’nin son dönemde “baskıcı” eğilimler gösterdiği algısının giderek yayıldığı Washington’da Türk hükümetinin basın ve ifade özgürlüğü, kadın hakları, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı konularında başarılı bir tablo çizmediği görüşü egemen. ABD’li siyasi çevreler Erdoğan’ın Türkiye’de sağlam bir kuvvetler ayrılığı kurulmadan başkanlık sistemi getirme çabalarına yönelik ülkenin “seçilmiş otoriterliğe sürüklenebileceği” uyarısında bulundular.

AKP hükümetine olumsuz bakan Cumhuriyetçi siyasetçiler ise 12 Haziran’daki seçimlerin ardından Erdoğan’ın iktidarda kalıcı olmayı planladığı ve ülkede bundan sonraki seçimlerin “göstermelik ve adil olmaktan uzak olacağı” görüşünü savunuyorlar. Kimi yorumcular Erdoğan’ın var olan sistemi değiştirerek Mısır devrik lideri Hüsnü Mübarek ya da Libya lideri Muammer Kaddafi gibi yıllarca görevde kalabileceğini ileri sürdüler.

Demokrat partililer ise bu seçimlerin Türk demokrasisinin sonu olacağı görüşüne katılmıyor. Buna karşın her iki siyasi kanat da seçimlerin ardından üçüncü AKP hükümetinin yönetimindeki Türkiye’nin dış politikasının “savruk ve uzlaşmaz” olabileceği görüşünde. Dış politikada seçim öncesi bastırılan ABD ile anlaşmazlık noktalarının AKP’nin yeniden iktidara gelmesiyle su yüzüne çıkacağı ve kendine güvenini tazeleyen bir AKP’nin İran, İsrail, füze savunma, Hamas ve değişen Ortadoğu konusunda Batı ile çok daha kavgacı bir tutum içine girecebileceği görüşü yaygın bir biçimde dillendiriliyor.