ABD’deki art arda gelen bombalı paket tehditleri hakkında ne biliniyor?

ABD'de eski başkan Barack Obama'dan, Oscar ödüllü aktör Robert De Niro'ya kadar çok sayıda isme hafta başından beri patlayıcı içerdiğinden şüphelenilen bir dizi paket gönderildi. Paketlerden hiçbiri patlamadı ve ABD Federal Soruşturma Bürosu tarafından soruşturma başlatıldı. Kimler, neden hedef alınıyor? Soruşturma ne aşamada?

BBC Türkçe

Getty Images

New York'ta patlayıcı cihaz bulunduktan sonra kentte bir bomba arama köpeği görüldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın muhaliflerine hafta başından beri patlayıcı içerdiğinden şüphelenilen bir dizi paket gönderildi.

New York'tan Los Angeles'a, Washington'dan Florida'ya farklı eyaletlerdeki adreslere gönderilen bu patlayıcıların basit ve el yapımı olduğu ve benzer paketlerde gönderildiği bildirildi.

Paketlerden hiçbiri patlamadı ve ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından soruşturma başlatıldı.

Şüpheli paketlerle ilgili bilinenleri derledik:

Kimler hedef alındı?

İlk paket 22 Ekim'de milyarder iş insanı George Soros'un New York'taki evinin yakınlarındaki posta kutusunda bulundu.

Demokrat Parti'nin en önemli bağışçılarından biri olan Soros, liberallerle ilişkili faaliyetleri desteklemesi nedeniyle sıklıkla sağcı grupların eleştirilerinin hedefi olmuştu.

Paket çalışanlarından biri tarafından bulundu ve bomba imha uzmanları tarafından etkisiz hale getirildi.

Polis paketin beyaz toz, patlayıcı ve "bomba bileşenleri" içerdiğini söyledi.

Getty Images

George Soros'a gönderilen şüpheli paket, Soros'un New York'taki evinin posta kutusunda bulundu.

Ertesi gün ABD Gizli Servisi, eski Dışişleri Bakanı ve Demokratların başkan adayı Hillary Clinton'a gönderilmiş bir paket buldular.

Hillary Clinton'ın eşi, eski ABD Başkanı Bill Clinton ile yaşadığı New York'un dışındaki Chappaqua'daki evlerine gönderilen paketlerin rutin bir kontrol sırasında bulunduğu belirtildi.

ABD'li yetkililer paketin içerisindeki düzeneğin "patlamaya hazır halde" olduğunu söyledi.

Eski ABD Başkanı Barack Obama'ya göderilen üçüncü bir paket ise 24 Ekim'de Washington'da farkedildi.

Gizli Servis, "Paketlerin siyasetçilerin eline geçmeden bulunduklarını ve siyasetçiler tarafından bulunma ihtimallerinin olmadığını" açıkladı.

Bir sonraki gelişme ise CNN'in New York'taki binasının posta odasına bomba olduğundan şüphelenilen bir cihazın gönderilmesi sonucu binanın tahliye edilmesi oldu.

Trump karşıtı görüşlerini sıklıkla dile getiren eski CIA Başkanı John Brennan'a gönderilmişti. Brennan'ın o gün CNN'deki bir programa yorumcu olarak katılması bekleniyordu.

Polis, cihazda "beyaz toz içeren bir paket bulduklarını" açıkladı.

Paket bulunduğunda kanal canlı yayındaydı ve sunucular Clinton ve Obamalara gönderilen paketten bahsettikleri sırada çalınan alarm duyulabiliyordu.

Günün ilerleyen saatlerinde, eski Başsavcı Eric Holder'a da bir paket gönderildiği ortaya çıktı.

Demokrat Parti'den Temsilciler Meclisi üyesi Maxine Waters'a başka bir şüpheli paketin gönderildiği ortaya çıktı.

Ona gönderilen ikinci bir paket ise daha sonra Los Angeles'ta fark edildi.

AFP

Temsilciler Meclisi üyesine gönderilen bir paket bir posta dağıtım merkezinde bulundu

Perşembe günü yerel saatle 05:00'dan hemen sonra New York'ta başka bir patlayıcı yüklü olduğundan şüphelenilen paket bulundu.

Aktör Robert De Niro'nun sahip olduğu Manhattan'daki Tribeca Grill isimli restorana gönderilmişti.

De Niro da Trump'ı eleştiren isimlerden biri olarak biliniyor ve bir keresinde onu "ulusal felaket" olarak tanımlamıştı.

Yetkililer, bu paketin de diğerleriyle benzer olduğunu söylediler.

FBI daha sonra eski Başkan Yardımcısı Joe Biden'a iki şüpheli paketin gönderildiğini doğruladı.

Paketler hakkında neler biliyoruz?

Şüpheli paketlerin hiçbiri patlamadı ve yaralanan olmadı.

Hepsi hava baloncuklu paketlerde gönderildi. Üzerilerindeki adresler bilgisayardan çıktı alınarak yazılmıştı.

'Gönderen' kısmında ise Demokratik Ulusal Komite'nin (DNC) eski başkanı Debbie Wasserman Schultz'un ismi yer alıyordu ama ismi yanlış yazılmıştı.

ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Schultz, isminin kullanılmasından "oldukça rahatsız olduğunu" söyledi.

Paketlerdeki düzeneklerin boruya yerleştirilmiş patlayıcı düzeneği olduğundan şüpheleniliyor. CNN'e gönderilen paketlerin fotoğraflarına göre, siyah bantla sarılmışlar ve yaklaşık 15 santimetre uzunluğundalar.

FBI Başkan Yardımcısı William Sweeney bu pakette bulunan beyaz tozun "biyolojik bir tehdit içermediğini" söyledi.

Yetkililer paketlerdekilerin gerçek bomba olup olmadığını belirtmedi ve soruşturmayı yürütenler bu paketlerin patlama ihtimali olup olmadığına bakıyorlar.

De Niro'ya gönderilen paketin x-ray görüntülerinden elde edilen bilgiye göre, diğerleri gibi bu paketlerin de boruya yerleştirilmiş patlayıcı düzeneğine sahip olduğu bildirildi.

Paketlerin hepsi şimdi FBI'ın Washington dışındaki laboratuvarında inceleniyor.

İsmi belirtilmeyen yetkililer ABD basınına yaptıkları açıklamada, en azından paketlerden birinin Florida'dan gönderildiğine inandıklarını söylediler.

FBI da Perşembe akşamı Miami yakınlarındaki bir posta dağıtım merkezini inceledi.

Gelen reaksiyonlar ne yöndeydi?

Cumhuriyetçiler, şüpheli paket gönderilen siyasetçiler de dahil olmak üzere Demokratların "çete" tavrını yüreklendirdiklerini öne sürdü.

Trump olayların ardından basına "bitmek bilmeyen düşmanlıklarına son verme" çağrısı yaptı.

Trump'ı genel olarak basına karşı saldırgan bir dil kullanmakla suçlayan muhalifleri, ABD Başkanı'nın sözlerini "ikiyüzlü" bulduklarını açıkladılar.

Bu konuşmadan önce, CNN televizyonunun genel müdürü Jeff Zucker, ABD Başkanı Trump'ı ve Beyaz Saray basın sorumlusunu, "kelimelerin önem arz ettiğini anlamamakla" suçlamıştı.

Zucker, "Beyaz Saray basına yönelik süregelen saldırılarının ciddiyetini anlamamakta ısrarcılar" dedi.

Basını bu olaylarda rolü olmakla suçlayan Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, "Tarihi başarıya rağmen başkana yönelik haberlerin yüzde 90'ı olumsuz" dedi.

Trump'ın bazı destekçikleri ise bu hafta gönderilen paketleri, Demokratların ara seçimlerde oy kazanabilmek için düzenledikleri bir kumpas olarak nitelendirdi, ancak bu iddiayı destekleyecek bir kanıt yok.

Saldırı girişimleri, ABD'de 6 Kasım'da gerçekleşecek ara seçimlerden hemen önce meydana geldi.