ABD’de bir müzik okulunda ‘Olağanüstü Yetenek’ bölümünü kazanan arpist

Genç sanatçı Beste Toparlak, “Yurtdışında klasik müzik, gelişmiş refah toplumlarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor” diyor.

ORHUN ATMIŞ

Arpist Beste Toparlak, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda 10 yıl süren bir eğitimin ardından ABD’deki Jacobs School of Music’de yılda toplam 3 kişinin seçildiği Olağanüstü Yetenek bölümünü kazandı. 1988 doğumlu sanatçı şu anda küresel bir ortamda kişisel kariyerini sürdürmeye çalışıyor. Toparlak, özellikle başlarda anlaşılamamanın, Türkiye’ye yönelik ön yargıların ve edindiği eğitimin kalitesinin ancak uygulamada görülmesinin sancısını yaşadığını belirtiyor. Her geçen gün beyin göçü hızının artmasının sanatçılar üzerindeki etkisini de değerlendiren genç sanatçı, “Sanatın ülkeye pozitif katkısı anlaşılıp, sanata ve sanatçıya hak ettiği değer verilmediği sürece bu yönelmenin önü kesilemez” diyor. Toparlak, kariyerinin hikâyesini ve Türkiye’de köklü eğitim alan gençlerin dünyaya açıldıklarında yaşadıkları zorlukları anlattı.

- Arp denince insanın gözünün önüne bulutların üzerinde, kanatlı bir melek geliyor. Huzurlu bir yanı olmasına karşın çok fazla arp sanatçısı görmüyoruz, neden?

Ben de konservatuvar sınavı öncesi arpı hiç görmeden aynı imaj etkisi ile arp çalmak istediğimi söylemiştim. Gerçekten dinlendirici ve huzur veren bir etkisi var. Hatta ilk duyanlar “Tıpkı su gibi...” derler. Şimdilerde sahnelerin haricinde kutlama ve davetlerde ve sakinleştirici özelliğinden ötürü hastanelerin bazı bölümlerinde sıkça karşımıza çıkıyor. Az sayıda arp sanatçısı olması konusuna gelince, arp ağırlıklı olarak klasik Batı müziğinde kullanılan bir enstrüman ve orkestralarda genelde sadece bir arpist oluyor. Arpta yarım sesler için pedal sisteminin kullanılması nedeniyle besteciler için de arp partisyonu yazmak güç ve ilave bilgi birikimi gerektiriyor. Ayrıca da hatırı sayılır bir maliyette olması da çok önemli bir etken.

‘Refah göstergesi’

- Dışarıdan bakınca Türkiye’deki sanat ortamı nasıl görünüyor? Örneğin, burada devlet konservatuvarlarından mezun olan sanatçılar, işsiz kalıp geçim sıkıntısı yaşayabiliyorlar, devlet uzun süredir sanatçı kadrosu açmıyor. Bu tür şeyler sanatçıların yurtdışına yönelmesine mi yol açıyor?

Yurtdışına yönelmenin nedenini sadece kadro sorununa bağlamak doğru olmayabilir. Devletin ve toplumun sanatçıya bakışı, verdiği değer, sanatçının kararlarında etkili oluyor. Bazı durumlarda farklı kültür ve coğrafyalardan gelen insanları tanımak, daha geniş bir sosyal ağa sahip olmak, dolayısıyla daha geniş kariyer fırsatları ve en önemlisi her şeye yeni ve farklı bir perspektiften bakabilmek de yönelmenin nedeni oluyor. Yurtdışında klasik müzik gelişmiş refah toplumlarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Yaptığınız işe duyulan ilgi saygı ve aldığınız geri dönüşleri (maddi/manevi) net olarak görebiliyorsunuz... Sanatın ülkeye pozitif katkısı anlaşılıp, sanata ve sanatçıya hak ettiği değer verilmediği sürece bu yönelmenin önü kesilemez diye düşünüyorum.

Yol gösterici olmak...

- Hedeflerin neler? Orada kalıp ilerlemek mi, Türkiye’ye dönmek planların arasında var mı?

Sanata ve sanatçıya değer verilen, maddi ve manevi doyum sağlayan bir yerde profesyonel, kaliteli bir müzikal topluluğun parçası olmak, bu sırada da solo kariyerimi devam ettirebilmek kısa süreli hedeflerim arasında. Biraz daha ileride, dünyanın çeşitli yerlerinden edindiğim ve edineceğim bu bilgi birikimlerini gençlere aktarmak hayallerimden biri. Bu ise gönlünü vermiş çok yetenekli ve tutkulu gençler görerek çok mutlu oluyor ve çıkacakları bu heyecanlı macerada onlara yol göstermek istiyorum.

Arp, yüzyıllar boyunca güzelliğin sembolüydü

- Zor bir enstrüman mı, başlamak isteyenlere ne önerirsiniz?

Dış görünüşüne bakarsanız orkestradaki bütün çalgılardan farklıdır. Ortaya çıkışı efsanelerde anlatılan yüzyıllar boyu güzellik sembolü sayılmış tarihin en eski çalgılarından birinden söz ediyoruz. Teknik olarak 8 parmakla çalınıyor, 1 metreden kısa bir alan içinde yan yana uzanan 47 tel içinde aynı anda parmaklarınızı doğru pozisyona yerleştirip doğru telleri çalmanın güçlüğü var tabii. Ancak bilinmeyen yanı ayaklarda 7 adet pedal var, her bir notanın diyez, bemol ve natural sesleri için her pedalın 3 ayrı duruş kademesi var. Pedal pozisyonunu karıştırdığınızda tam bir kaos ile karşılaşabilirsiniz.