ABD seçiminin matematiği
Kasım ayındaki ABD başkanlık seçiminin kaderi, ülkenin ilginç seçim sistemi nedeniyle büyük ölçüde 9 eyalet tarafından belirlenecek.
cumhuriyet.com.trABD'nin yeni başkanının kim olacağını belirleyecek en kritik haftalar başlıyor. Özellikle, Obama ile Romney'yi ikinci kez karşı karşıya getirecek yarınki münazara ciddi önem taşıyor.
Birinci açık oturumdaki zayıf performansı nedeniyle anketlerde düşüşe geçen Obama'nın, rakibi Romney ile ikinci ''meydan savaşına'' çıkacağı bu oturumda durumu telafi edip edememesi seçimin kaderini belirleyebilir. Romney'nin de, yükselişini sürdürmesi için ilk açık oturumdaki aynı performansı, hatta daha da iyisini göstermesi gerekiyor.
Obama ve Romney için bir diğer kritik gün, kozlarını son kez paylaşacakları 22 Ekim Pazartesi. İç ve dış politika meselelerinin bir arada yer alacağı yarınki münazara ile sadece dış politika sorularının yöneltileceği 22 Ekim'deki son münazara, adaylar açısından adeta ''ölüm kalım mücadelesine'' sahne olacak.
Satranç gibi seçim
Ancak, Amerikan seçim sisteminin ilginç matematiği, iki adayın da stratejilerini iyi oynamasını gerektiriyor.
Amerikan seçim satrancında adaylar, ülke genelinde seçmen çoğunluğuna ulaşsalar da seçimi her zaman kazanmayabiliyor. Çünkü seçim sistemi, adayların seçimi kazanabilmek için ülke genelinde aldıkları oyların toplamında üstünlük sağlamalarını değil, eyaletlerin nüfus oranlarına göre belirlenen seçici delege sayısında rakiplerini geride bırakabilmelerini gerektiriyor. Eyaleti kazanan aday, o eyaletin tüm seçici delegelerini de kazanmış oluyor.
Bunun örneği, 2000 yılındaki başkanlık seçimlerinde görülmüştü. Dönemin Demokrat başkan adayı Al Gore, ABD genelinde daha çok oy almasına rağmen, Cumhuriyetçi başkan adayı George W. Bush, daha fazla delegeyi kazandığı için başkanlık koltuğuna oturmuştu.
Bu kapsamda, 2012 başkanlık seçimlerinde de tüm eyaletlerden toplamda 538 seçici delege bulunuyor. Seçimi kazanmak için adaylardan birinin en az 270 delegeye ulaşması gerekiyor.
Obama'nın amacı 33'ü, Romney'inki 79'u bulmak
Obama'nın, seçimlerde eyaletlerden toplam 237 delegeyi kazanması yüksek ihtimal olarak görülüyor. Bunlardan 196 delegeye ''cepte'' gözüyle bakılıyor. Demokratların mavi rengine boyalı bu eyaletler ve delege sayıları şöyle:
California 55, New York 29, Illinois 20, New Jersey 14, Washington 12, Massachusetts 11, Minnesota 10, Maryland 10, Connecticut 7, Oregon 7, Maine 4, Rhode Island 4, Hawaii 4, Vermont 3, Delaware 3, Washington DC 3.
Bunun yanında, maviye renk çalan, yani Obama'nın kazanma ihtimalinin daha yüksek olduğu, toplamda 41 delegeye sahip eyaletler ise şöyle: Pennslyvania 20, Michigen 16, New Mexico 5.
Romney'nin kazanacağı tahmin edilen delege sayısı ise şu an 191.
Romney'nin almasına kesin gözüyle bakılan, Cumhuriyetçi Parti'nin kırmızı rengine boyalı 159 delegenin eyaletlere dağılımı şöyle:
Teksas 38, Georgia 16, Tennessee 11, South Carolina 9, Alabama 9, Kentucky 8, Louisiana 8, Oklahoma 7, Arkansas 6, Mississippi 6, Utah 6, Kansas 6, West Virginia 5, Nebraska 5, Idaho 4, Montana 3, Alaska 3, North Dakota 3, South Dakota 3, Wyoming 3.
Rengi kırmızıya çalan 32 delegeye sahip eyaletler de şunlar: Arizona 11, Missouri 10, Indiana 11.
Bu noktada, Obama'nın ihtiyacı olan delege sayısı 33, Romney'nin 79. Dolayısıyla, her ne kadar son anketlerde hızını yitirse de Obama'nın, hala Romney'ye göre seçilme şansı daha yüksek.
Aritmetikte kritik eyaletler Florida ve Ohio
Burada Amerikan seçim sisteminin ikinci inceliği ortaya çıkıyor. Aslında, toplam eyalet sayısına bakıldığında, 23 eyaletle Amerikan haritasının birçok noktası kırmızıya boyalı. Ancak, bu eyaletlerin nüfus yoğunluklarının düşük olması, haritada göz doldursalar da Romney'ye çok delege kazandırmıyor.
Bu aritmetiğe göre, seçimin kaderini, rengini belli etmeyen 110 delegeye sahip 9 eyalet elinde tutuyor. Siyasi tercihleri sürekli değiştiği için ''salıncak'' ismi verilen bu eyaletlerin hangi renge boyanacağı, başkanlık yarışını kimin kazanacağını belirleyecek. Bu eyaletlerin delege oranları ise şöyle:
Florida 29, Ohio 18, North Carolina 15, Virginia 13, Wisconsin 10, Colorado 9, Nevada 6, Iowa 6, New Hampshire 4.
Yani, adayların ciddi manevra yapacakları alanlar bulunmuyor. Bu noktada Romney için, özellikle iki eyalet, başkanlık bileti için olmazsa olmaz: Ohio ve Florida. ABD siyasi tarihinde Ohio'yu kazanamadan başkanlık koltuğuna oturabilmiş bir Cumhuriyetçi aday henüz yok.
Florida'nın ise delege sayısı çok yüksek. Romney Florida'yı kazanamazsa, hemen hemen geri kalan bütün ''salıncak'' eyaletleri kazanması gerekiyor. Ancak son anketler Romney'ye Florida'da umut veriyor. Bunun yanında, Obama'nın sadece bu iki eyaleti kazanması bile seçimi kazanması anlamına geliyor. Obama, Florida ve Ohio'yu kaybederse başkanlığı riske girecek.
Son anketlere göre, ''salıncak'' eyaletlerin çoğunda hala Obama az farkla da olsa önde ancak Romney'nin aradaki farkı hızla kapattığı görülüyor. Obama, Romney'nin özellikle ilk münazaradaki başarılı performansından sonra yakaladığı ivmeyi durduramazsa, ikinci kez seçilme umutları tehlikeye girebilir.
Bu nedenle iki adayın seçim kampanyaları özellikle bu eyaletlere odaklı geçiyor. Amerikan seçim aritmetiğinin nasıl şekil alacağı ise özellikle Obama ve Romney'nin açık oturum performanslarıyla iyice belirginleşecek.