‘ABD-Rusya arasında kaldık’
Erdoğan’ın Rusya ziyaretini ve bölgedeki gelişmeleri uzmanlar Cumhuriyet’e anlattı.
cumhuriyet.com.trEmekli diplomat ve eski milletvekili Korutürk ile Prof. Çelikpala, “Ankara’nın yanlış politikalar izlediğini” dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen salı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova’da yaptığı görüşme sonrası uzmanlar, Erdoğan’ın ziyaretini, bölgedeki gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Emekli diplomat ve eski CHP milletvekili Osman Korutürk, “Türkiye’nin yanlış politikalarla ABD ve Rusya’nın siyasetlerine alet olma konumuna geldiğini” belirtti. Prof. Dr. Mitat Çelikpala ise “Türkiye, ABD ve Rusya gibi iki büyük aktörle karşı karşıya. Bunlar küresel boyuttaki aktörler ama bölge aktörleri değiller. Türkiye, bölge aktörleri ile bu konuyu konuşamıyor” görüşünü dile getirdi.
Erdoğan, Suriye’nin kuzeyindeki güvenli bölge tartışmaları ve Türkiye’nin İdlib’de kıskaç altında kalması sonrası Putin ile görüşmek üzere Rusya’ya gitmişti.
‘Rusya’yı aracı kullanıyoruz’
Korutürk, Türkiye’nin şimdiye kadar yanlış politika izlediğini, denge politikası izlemek isterken ABD ve Rusya’nın siyasetlerine alet olur konuma geldiğini kaydederek “ABD ile Rusya arasında kaldık. Onların çizdikleri ölçüde ilerleyebilir duruma düştük. ABD ve Rusya, İdlib konusu dahil olmak üzere Suriye üzerindeki hareketlerinde belli bir uyum içerisinde. O uyum içerisinde de bizi kullanıyorlar” dedi.
“Türkiye’nin Suriye bataklığına saplanana kadar kendi ulusal politikasını yürütebilen bir ülke olduğunu” ifade eden Korutürk, Suriye sonrası Türkiye’nin “ABD’nin politikalarının uygulayıcısı konumuna geldiğini” söyledi. Korutürk, “Sonrasında Rusya’nın politikalarına saptık. Öyle bir noktaya geldik ki, Suriye içine hem ABD’nin hem Rusya’nın girmesine yol açtık. S-400 ile Rusya’ya çok fazla yaklaştık. Rusya’ya yaklaştıktan sonra da Rusya’nın artık iradesine tabi bir politika uygular vaziyete geldik” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin “yanlış Suriye politikasından vazgeçmesi gerektiğine” işaret eden Korutürk, “Türkiye, Suriye içerisindeki güvenliğini Rusya ile emniyete almak istiyor. Ancak bunun asıl muhatabı Suriye. Rusya’yı aracı olarak kullanıyoruz. Araya aracı sokulduğunda, aracının kendi siyasi öncelikleri sizin üzerinizde baskı yapar vaziyete gelir. Suriye hükümetini muhatap almalı ve Esad’la yeniden bir açılım yapılmalı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde bölgedeki istikrar kurucu rolüne dönmeli” dedi.
‘İdlib’de sona yaklaşılıyor’
Prof. Dr. Mitat Çelikpala ise “Türkiye’nin son dönemdeki en büyük güvenlik meselesinin Suriye’de yaşananlar ve beraberindeki terörle mücadele” olduğunu kaydederek “Türkiye, Fırat’ın hem doğusunda hem batısında, ABD ve Rusya gibi iki büyük aktörle karşı karşıya. Bu iki aktör, küresel ama bölge aktörleri değiller. Türkiye bölge aktörleri ile konuşamıyor” dedi. Türkiye’nin Suriye politikasını Rusya üzerinden çözmeye çalıştığını belirten Çelikpala, Rusya ve Suriye hükümetinin İdlib meselesinde sona doğru yaklaştığına dikkat çekti. Türkiye’nin oradaki beklentileri karşılamadığının düşünüldüğünü ve Şam hükümetinin güneydeki sorunları çözdükçe kuzeye doğru gelmeye başladığını ifade eden Çelikpala, Türk yönetiminin de Şam ile görüşmediğini belirterek Türkiye’nin, Fırat’ın doğusundaki sorunları çözmek için ABD ile iletişimde olduğunu vurguladı. Çelikpala, “Bunlardan sınırlı sonuç almaya başladık. 6-8 ay öncesine gittiğimizde en azından Rusya ve İran’la yaptığımız işbirliği daha somut sonuçlar üretebiliyordu ama ortak çıkarlar tükenmeye başlayınca ve güvenli bölge tartışmaları ‘Rusya ile ilişkilerimiz nereye gidecek’ tartışmalarını getirince sorun karmaşık hal aldı” şeklinde konuştu.
‘Alt kademe çözemedi’
Türkiye’nin, Rusya ile görüşmelerinde alt kademedeki sorunları çözemediği için Cumhurbaşkanı’nın devreye girdiğine işaret eden Çelikpala, “Ruslar satarlarsa ve kaynak bulunursa Türkiye’nin Rusya’dan savaş uçağı alma ihtimali her zaman var. ABD, S-400’lerin ikinci kısım sevkıyatları başlayınca yaptırım için yeniden bastırmaya başladı. Cumhurbaşkanı denge politikasıyla, Türkiye’nin ne yana, nasıl gideceğini zamana yayarak, belirlemeye çalışıyor. İdlib meselesi belirleyici olacak. Astana üçlüsünün gelecek toplantısı Türkiye’de yapılacak. Bu görüşmeye kadar bizim Suriye’deki güvenli bölge yaratma girişimimizde askerlerimize yönelik saldırı olur mu, Esad yönetimi biraz daha hareketlenir mi, Türkiye’yi biraz daha baskı altına alırlar mı buna bakmak lazım” ifadelerini kullandı.