ABD Kongre üyelerine Türkiye mektubu
ABD Kongresi Türkiye Dostluk Grubu Eşbaşkanları, Kongre üyelerine, Türkiye'nin DAEŞ ile mücadeleye katkılarına ve genel anlamda Türk-Amerikan ilişkilerinin önemine işaret eden bir mektup gönderdi.
AA
ABD Kongresi Türkiye Dostluk Grubu Eşbaşkanları, Kongre üyelerine, Türkiye'nin DAEŞ ile mücadeleye katkılarına ve genel anlamda Türk-Amerikan ilişkilerinin önemine işaret eden bir mektup gönderdi.
Eşbaşkanlar Cumhuriyetçi Parti milletvekilleri Virgina Foxx ve Ed Whitfield ile Demokrat milletvekilleri Steve Cohen ve Gerry Connolly tarafından kaleme alınan mektupta, ABD'nin İran'la devam eden nükleer müzakerelerden Rusya'nın NATO'nun doğu sınırlarında giderek artan "hasmane" davranışlarına kadar, dış politikada bir dizi sorunla karşı karşıya olduğuna, bunun yanında, DAEŞ'e karşı küresel mücadelenin de sürdüğüne dikkat çekildi.
Mektuplarında, ABD'nin NATO müttefiki Türkiye'nin bu mücadelede oynamakta olduğu önemli rolün tüm üyelerince bilinmesini arzu ettiklerini belirten eşbaşkanlar, Türkiye'nin, Suriye ve Irak ile uzun sınıra sahip bir ülke olarak DAEŞ kaynaklı terör tehdidiyle doğrudan yüz yüze olduğunu belirttiler.
DAEŞ'in Mart 2014'te 3 Türk vatandaşını öldürdüğü ve Haziran 2014'te de Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğuna baskın düzenleyerek Başkonsolos da dahil 46 personeli ve ailelerini rehin aldığının hatırlatıldığı mektupta, DAEŞ militanlarının, yabancı büyükelçilikler dahil Türkiye içerisinde olası saldırılar planlıyor olabildiğine dair mevcut kaygıların bulunduğuna işaret edildi.
Mektupta, Türkiye ile arasındaki istihbarat paylaşımı devam ederken, Türkiye'nin zamanlı ve eyleme geçirilebilir istihbarat paylaşımını geliştirmek için AB ve AB üyesi ülkelerle de birlikte çalışmayı sürdürdüğüne değinildi.
Türkiye'nin devam eden DAEŞ tehdidi karşısında sınır güvenliğini artırmaya dönük çok sayıda tedbir aldığına dikkati çekilerek, bunlardan örnekler sıralanan mektupta, bu adımların etkilerinin, sınırı yasa dışı olarak geçmeye çalışırken yakalananların sayısının 2013 yılındaki 54 bin rakamından 2014'te 71 bine çıkmasıyla görülebildiği kaydedildi.
Mektupta, Türkiye'nin DAEŞ'e Karşı Küresel Koalisyonun bir parçası olduğu ve son dönemde Koalisyon bünyesindeki Yabancı Terörist Savaşçılar Çalışma Grubu'nun eşbaşkanlığını üstlendiği, 1500'ün üzerinde Peşmerge savaşçısını eğittiği ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile Irak merkezi hükümetine askeri ekipman sağladığı, bunun yanında Türkiye ve ABD'nin ılımlı Suriyeli muhaliflere yönelik "eğit-donat" programı anlaşmasını imzaladığı hatırlatıldı.
Türkiye'nin değerli bir güvenlik ortağı olduğunu birçok kereler kanıtladığının belirtildiği mektupta, Türkiye'nin aynı zamanda Irak ve Suriye'yle alakalı olarak bir "insani yardım lideri" olduğu da kaydedildi.
Mektupta, Türkiye'nin zalim Esed rejimi ve DAEŞ tehdidinden kaçan 2 milyon civarında Suriyeli sığınmacının insani ihtiyaçlarına destek noktasında olağanüstü cömertlik gösterdiği ve sığınmacıların barındırılması, okul yaşına gelmiş çocukların eğitimi ve ailelere tıbbi bakım sağlanması için 5,2 milyar doları aşkın harcama yaparak bu insani yardım bedellerinin büyük kısmını yüklendiği belirtildi.
Eşbaşkanlar mektupta, "Bölgedeki gelişmelerle ilgili tartışmalar devam ederken, üyelerinin hem Türkiye'nin DAEŞ'le mücadeleye katkıları hem de genel anlamda (Türk-Amerikan) ikili ilişkilerin taşıdığı önem hakkında daha fazlasını bilmesi gerektiğine inanıyoruz" ifadesini kullandı.