ABD ile ‘suikast’ polemiği

Türkiye-ABD gerilimi, Rus elçinin öldürülmesinin ardından tırmanışa geçti

Duygu Güvenç

Suriye politikasında Batı blokundan uzaklaşarak, Suriye’de başından bu yana Esad rejimini destekleyen Rusya ve İranla yeni bir işbirliği sürecine giren ve artık önceliğin Esad’ı devirmek olmadığını kabul eden Türkiye’nin, ABD ile arasındaki gerilim tırmanıyor. Ankara-Washington arasındaki son söylem farklılığı, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesinin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yaptığı telefon görüşmesinde ortaya çıktı.

Rus Büyükelçiye yönelik suikastin araştırılması için yardım önerisinde bulunan Kerry, suikastin arkasında ABD olduğu iddialarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby, önceki gün Kerry’nin Çavuşoğlu ile telefon görüşmesinde “Gülen’in, ABD’de olmasından dolayı Amerika’nın bu suikastın bir parçası olduğu veya desteklediği yönündeki söylemlerden duyduğu endişeyi dile getirdiğini” açıkladı. Kirby, bu iddiaları gülünç olarak tanımlarken “Bu gülünç bir iddia; tamemen yanlış. Bunun gerçekliğine ilişkin ortada hiç bir veri yok. Kerry de bugün yaptığı görüşmede bunu açıkça dile getirdi” dedi. ABD’nin isteğiyle gerçekleşen görüşmeye dair Türk diplomatik kaynaklar ise “Çavuşoğlu’nun hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın saldırının arkasında FETÖ’nün olduğunu bildiğini belirtmiş ve saldırgan hakkında bilgi paylaşmıştır” bilgisini paylaştı. Kaynaklar, Çavuşoğlu’nun Kerry’e üçlü toplantı hakkında da bilgi verdiğini belirtirken “toplantı sonunda yapılan ortak açıklamanın toplantıda ele alınan temel hususları yansıtmakta olduğunu” aktardığını belirtti. Cumhuriyet’in üst düzey bir yetkiliden edindiği bilgiye göre Çavuşoğlu, Kerry’e “Deklarasyonu okumanız yeterli” dedi.

Paris’te açığa çıkan gerilim

Geçen günlerde Paris’te gerçekleşen Fikirdaş Ülkeler toplantısında Kerry ile Çavuşoğlu arasında gerilim yaşandığı haberleri medyaya yansımıştı. Çavuşoğlu’nun Kerry’nin elini sıkmadığı iddialarına, Türk kaynaklar, “Kimsenin elini sıkmadı, acelesi vardı çıkması gerekiyordu” sözleriyle yanıt vermişti.,

Astana’ya dönüş

 Moskova’daki üçlü buluşmada Lavrov tarafından açıklanan “Suriye’de önceliğin Esad hükümetini devirmek olmadığına” yönelik mutabakatın yanı sıra Ankara, yıllarca karşı çıktığı Rusya’nın öncülüğünde başlatılan Astana sürecine şimdi destek verecek. Oysa geçen iki yıl içerisinde önce Moskova’da taraflara biraraya gelmeleri için çağrı yapılmış, bu süreç başarısız olunca Astana toplantıları düzenlenmişti. 2015 yılındaki Astana toplantılarına Ankara, destek verdiği grupların katılmasını önlemişti. Toplantılara aralarında bazı Türkmenlerin olduğu kendisine yakın grupların katılması üzerine bu gruplar Ankara tarafından çizildi ve Suriyeli Türkmenler arasında yeniden yapılanmaya gidildi. Astana toplantılarına katılanlar arasında Türkmenlerin yanı sıra bazı Suriyeli muhalifler, Kürt gruplar, İhvan’a bağlı yan kuruluşlar, aşiretler ve Hristiyan gruplar da vardı. Üç ülkenin yayımladığı deklarasyonda ise “Bakanlar, Kazakistan Devlet Başkanı’nın, konuyla ilgili toplantıların Astana’nın ev sahipliğinde yapılmasına ilişkin nazik önerisini not ederler” denildi.