AB Türkiye'de 'vicdani ret' istiyor

Avrupa Komisyonu Üyesi Stefan Füle, "Yürürlükteki Türk yasaları vicdani ret ve dini ya da vicdani temelde askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddettiklerini ifade edenleri, yinelenen ve sınırsız ceza yaptırımları riskine karşı yeterli bir şekilde korumayı düzenlemiyor" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Avrupa Parlamentosu'nun Yeşiller Grubu Üyesi Michail Tremopoulos, AB Komisyonu'na "Türkiye'deki vicdani retçilerin hakları" konusunda bir soru önergesi verdi. 24 Aralık 2009'da Türk "vicdani ret" ileri süren Enver Aydemir'in İstanbul'da tutuklandığını ve askeri cezaevine konulduğunu belirten Tremopoulos, Aydemir'in dini nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hizmet vermeyi reddettiğini, bu gerekçeyle hapis cezasına çarptırıldığını belirtti. Yunan vekil önergesinde "Vicdani temelde askeri hizmette bulunmayı ret hakkı, Avrupa müktesebatının bir parçası olan Avrupa Birliği Temel Haklar Sözleşmesi'nin 2. paragrafının 10. maddesinde düşünülmüştür. Türkiye'nin bu müktesebatla ilgili düzenlemeler yapması, bir üye ülke olarak katılım müzakerelerinin temel içeriğidir" dedi.

Tremopoulos, "Türkiye'nin Temel Haklar Sözleşmesi'ni, özellikle askeri hizmette bulunmayı reddetme hakkını tanımasında ve alternatif olarak sosyal bir hizmeti tesis etmeyi kabul etmesinde müzakerelerin ulaştığı aşama nedir? Türkiye'de askerliği reddeden kişilerin insan haklarını korumak için hangi önlemler alınmıştır ya da önlem alınması düşünülmekte midir" sorularını yöneltti.
 

Füle: Türkiye'de vicdani ret düzenlemesi gerekir

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise önergeye verdiği yanıtta düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne, katılım müzakerelerinin yargı ve temel haklarla ilgili 23'üncü başlığında değinildiğini belirtti. "Bu başlık üzerindeki müzakereler henüz başlamamıştır ve hazırlıklar, 27 Haziran 2007 tarihinde sunulan Komisyon Konseyi tarama raporunun nihai kabulünü beklemektedir" diyen Füle, şu yanıtı verdi: "Yürürlükteki Türk yasaları vicdani ret ve dini ya da vicdani temelde askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddettiklerini ifade edenleri, yinelenen ve sınırsız ceza yaptırımları riskine karşı yeterli bir şekilde korumayı düzenlememektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ülke'nin Türkiye'ye açtığı davada bu yaptırımların kümülatif etkilerini aşağılayıcı muamele (Sözleşme'nin 3. Maddesi'nin ihlali) bulmuştur. Komisyon, bu kararı uygulamayı üstlenen Türkiye'nin, gelecekteki ihlalleri önlemeye yönelik zorunlu yasal düzenlemelerin kabulü dâhil çabalarını, yakından izlemektedir."

Vicdani ret ve Türkiye'deki durumunun 2006-2009 İlerleme Raporları'nda dile getirildiğini kaydeden Füle, AB'nin Türkiye'de "vicdani ya da dini nedenlerle askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddedenlerin tekrar tekrar mahkûm edilmelerini ve soruşturmalarını engelleyen yasal düzenlemelerin kabul edilmesi" ihtiyacı olduğuna işaret ettiğini bildirdi. Füle yanıtında vicdani red iddiasına uymadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Murat Ülke davasında Türkiye aleyhine verdiği karara değindi. Kararda vicdani retçilerin tüm kamu haklarından mahrum edildiklerini, aynı suçlamayla yani "emre itaatsizlik" için birden fazla yargılama yapıldığını ve vicdani retçilere kötü muamele yapıldığını belirtmişti.