AB krizi dondurdu

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile ilgili aldığı ‘müzakereleri dondurma’ tavsiye kararını Dışişleri Bakanları düzeyine taşıyan Avusturya, Liderler Zirvesi’nde veto kartını kullanmadı. Avusturya, 18 Mart’ta AB ile Türkiye arasında mülteci karşılığı vize serbestisini öngören mutabakata AB’nin taahhüdüne bağlı kaldı. Avusturya Şansölyesi Christian Kern, Türkiye’nin AB’ye katılımı için “alternatif yol’ bulunmasını istedi.

AB’nin Liderler Zirvesi, dün Brüksel’de yapıldı. Zirve sonuç bildirgesinde Türkiye ile ilgili “AB, Türkiye-AB açıklamasına taahhüdünü tekrarlarken, tam ve ayrım yapılmaksızın tüm yönleriyle uygulanmasının öneminin altını çizer” ifadeleri yer aldı. Kararda Türkiye-AB zirvesinin tarihine dair bir ifade yer almadı Bu açıklama öncesinde Avusturya’nın Genel İşler Konseyi’nde Türkiye ile ilgili kararı veto etmesinin ardından Zirvede tutumunun ne olacağı sorusuna Kern şöyle yanıt verdi: “Kabul etmeliyiz ki bizim pozisyonumuz büyük bir destek görmedi Konsey’de. Ve biz de bunu kabullenmeliyiz.” Kern veto sürecini tekrarlamanın anlamı olmayacağını söyledi. Kern, “Türkiye ile sürece alternatif yol bulmalıyız” derken bunun “ekonomi, göç, güvenlik alanlarında” olabileceğini belirtti. Zirvede, Türkiye ile müzakere sürecinin geleceğine yönelik karar Avusturya’nın Genel İşler Konseyi’ndeki vetosu nedeniyle ele alınmazken, Türkiye, güvenlik konusunda da gündemde yer aldı.

NATO Genel Sekreteri’nin de katıldığı zirvede AB- NATO ilişkilerinin geleceği tartışıldı. AB Yüksek Temsilcisi Frederica Mogherini önümüzdeki hafta Türkiye’de olacak. Zirvede, Türkiye-AB ortak Liderler Zirvesi için bir tarih belirlenmedi ancak Avrupalı kaynaklar, bunun 18 Mart mutabakatının bir devamı olduğuna işaret etti. Türkiye’ye vize serbestisi sağlanması için 72 kriterin yerine getirilmesinin şart olduğunu belirten kaynaklar, ortak zirve sürecinin de buna bağlı ele alınacağını belirtti. Öte yandan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun dün Brüksel’e iletileceğini açıkladığı vize serbestisi için yol haritası ise sunulmadı.

Erdoğan’a rağmen

AB zirvesinde Türkiye ile AB arasında varılan mutabakata dair cümle değişmedi. Erdoğan’ın toplantı sürerken yaptığı, “Vize konusunda beklenen neticeyi alamazsak şüphesiz ki aynı şekilde, tabii Kızılay’a ödenmesi gereken rakamlar ödenmeyecek olursa bütün bunlar, bu verilen sözler yerine gelmediği takdirde Türkiye’nin de bir B planı olacaktır, bir C planı olacaktır. Hakkımızda alınan her karara evet demek mecburiyetinde değiliz. Çünkü AB’nin bize bugüne kadar kazandırdığı hiçbir şey yok” açıklaması da sonucu değiştirmedi. Sonuç bildirgesinde AB’nin göç konusundaki 18 Mart mutabakatına bağlılığı şöyle ifade edildi: “AB Konseyi, Türkiye- AB açıklamasına taahhüdünü tekrarlarken, tam ve ayrım yapılmaksızın tüm yönleriyle uygulanmasının öneminin altını çizer.”

Kıbrıs vurgusu     

Kıbrıs bölümünde, “AB Konseyi Kıbrıs’ın birleşmesi için devam eden sürece desteğini tekrarlar. AB, Kıbrıs’ın bir mutabakattan sonra da üye olduğu ve üye kalacağını göz önüne alarak, 12 Ocakta Cenevre görüşmelerine katılmaya hazır olduğunu belirtir” ifadeleri yer aldı. Bildirgedeki bu ifadelerde Rum Kesimi’nin resmi adı olan ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ yerine ‘Kıbrıs’ denmesi dikkat çekerken, bu adada bir birleşme halinde birliğin vereceği destek olarak yorumlandı.

‘HALEP’TE ANLAŞAMIYORSAK NEDEN BİRLİĞİMİZ VAR’ AB Zirvesine katılan Doğu Halep Belediye Başkanı Brita Hagi Hasan, “AB’den güçlü bir tavır bekliyoruz. İstediğimiz şey sadece bir ateşkes” dedi. AB Konseyi Başkanı Tusk, “Halep halkının acıma kelimelerine ihtiyacı olmadığından eminim. Bugün ihtiyaç duyulan tek şey, etkili bir koruma ve siviller için yardım” dedi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini ise “Rusya ve İran’ın sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor” diye konuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande de “Eğer 28 ülke, böylesine bir sorunda anlaşmaya varamıyorsa ve bir katliamı kınayamıyorsa o halde neden bir birliğimiz var” dedi.