"AB, en demokratik açılımdır"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "AB sürecimiz Cumhuriyet tarihimizin sadece en önemli çağdaşlaşma projesi değil, aynı zamanda en önemli demokratik açılımıdır" dedi.
cumhuriyet.com.trDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ekonomik Ve Sosyal Konseyin Sivil Kanadını Oluşturan Kuruluşların Başkanları ile TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde TOBB Birlik Merkezi'nde düzenlenen yemeğe katıldı. Düzenlenen yemek öncesinde gerçekleştirilen basın toplantısında göreve başlayışının 1 yılı olduğunu belirten Bağış
, "Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci stratejik bir hedef. Türkiye'de farklı kesimlerin farklı kurumların farklı sektörlerin, hep beraber el ele vererek desteklediği bir süreç. Bu bir devlet politikası, bu süreçte iktidarla muhalefet arasında bir görüş ayrılığı yok. Asker sivil, kadın, erkek arasında her hangi bir görüş ayrılığı yok. İşverenle işçi arasında bir ayrım yok"
diye konuştu.
Türkiye'nin AB standartlarında bir demokrasiye kavuşması için AB standartlarında bir yargıya, işveren haklarına ve işçi haklarına, insan haklarına kavuşması için el ele verdiklerinin mesajını veren Bağış, "Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde en önemli sürecin Türkiye'de her bir bireyinin, AB vatandaşlarının sahip olduğu hak ve özgürlüklerine kavuşmasıdır. Bu yüzden belkide AB sürecimiz Cumhuriyet tarihimizin sadece en önemli çağdaşlaşma projesi değil, aynı zamanda en önemli demokratik açılımıdır" ifadesini kullandı.
Bağış, bu sabah İstanbul'da Almanya'nın Dışişleri Bakanıyla çok yapıcı bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, " Kendisi basının önünde Türkiye'nin AB sürecine destek verme sürecine çok açık ve net mesajlar verdi. Bizde Türkiye'nin AB sürecindeki gibi karlılığımızı bir kez daha ortaya koyduk" dedi.
Başbakan'ın önderliğinde başlatılan Milli Birlik ve Kardeşlik projesinde Türkiye'nin birbirine daha çok yakınlaşacağını, insanların birbirlerini sorunlarını daha fazla algılayacak bir süreç olduğunu belirten Bağış, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir yandan içimizdeki bu dayanışmayı arttırmak, bir yandan da biz AB üyeliğine yaklaşmaktayız. Çünkü Türkiye'de farklı kesimler birbirlerinin sorunlarını anlamaya başladığında irade ortaya koydukça Türkiye'nin AB standartlarına yükseldiğini görüyoruz. Bir yandan ekonomimiz güçleniyor, bu gün Avrupa'nın 6 ekonomisiyiz . Bir yandan da insan haklarımız çok daha gelişiyor. Eskiden olduğu gibi arttık ülkemizde faali meçhullerden bahsedilmiyor. İşkence örneklerinden bahsedilmiyor. Göz altılardan bahsedilmiyor. Gözaltına alının aydınlardan siyasilerden bahsedilmiyor. Türkiye'de bir takım sorunlarımız var ama en azından bu sorunları göz ardı etmiyoruz. Halının altın süpürmüyoruz. Sorunlarımızla kendi irademizle yüzleşiyoruz. Bu soruları çözmek için çok ciddi çözüm önerilerimizi ortaya koyuyoruz."
AB müzkere sürecinde, önümüzdeki dönmede sivil toplum örgütleri de olmalı
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönmedeki müzakerelerde sivil toplum örgütlerinin de yer alması gerektiğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de ilk defa bir bakanın AB müzakereciliğinden sorumlu hale geldiğini vurgulayarak, "Tam bir yıl önce. Önümüzdeki dönemde Türkiye'de AB sürecinde yol haritasının nasıl olmasını gösteren en somut gösterge buradaki tablodur. Yani Türkiye'deki Sivil Toplum meslek örgütleriyle beraber, devlet hep beraber hareket etmek zorunda. AB sürecide zaten bunu gösteriyor" dedi. Egemen Bağış'ın 1 yıllık performansında bu konuya çok büyük bir katkısının olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Bu süreç de 2004 yılından beri olmayan bir şey yaptı. Devletçi anlayışın dışına çıkıp AB anlayışı içerisinde ortak akılla nasıl yapılabilir onun somut göstergelerini yaptı" diye konuştu.