AB: Basına siyasi baskı var
Taslak belgelerde Doğan Yayın Holding’e kesilen ceza “vergi” bölümü altında değil “sivil ve siyasi haklar” bölümünde yer aldı ve “basın üzerindeki siyasi baskılardan” söz edildi.
cumhuriyet.com.trAvrupa Birliği’nin her yıl yayımladığı Strateji Belgesi taslağının Türkiye ile ilgili bölümünde, Türkiye’de basına baskı uygulandığı ifade edildi. Avrupa Komisyonu Genişleme Bölümü tarafından hazırlanan ve 14 Ekim’de açıklanacak olan Türkiye İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi taslaklarında Türkiye, her yıl olduğu gibi demokratikleşme sürecine ilişkin birçok eleştirinin hedefi oldu. Bu yıl ise her yıl tekrarlanan eleştirilere bir yenisi eklendi. Strateji Belgesi taslağında, basın özgürlüğüne ilişkin şu sözlere yer verildi: “Basın üzerindeki siyasi baskılar ve yasal belirsizlikler basın özgürlüğünün uygulanmasını etkilemektedir.”
Basın özgürlüğü sorununa geniş yer verilen İlerleme Raporu taslağında, Doğan Yayın Holding’e kesilen astronomik para cezasına atıfta bulunularak “Gelir idaresi yetkililerince kesilen yüksek cezalar potansiyel olarak grubun ekonomik olarak yaşayabilirliğinin altını kazıyor ve bu nedenle uygulamada basın özgürlüğünü etkiliyor” denildi. Hükümetin “vergi sorunu” olarak ele aldığı dava İlerleme Raporu taslağında “vergi” başlığı altında değil de “Sivil ve Siyasi Haklar” bölümünde yer alıyor.
Türkiye’deki basın özgürlüğüne ilişkin diğer eleştiriler şöyle ifade edildi:
Siyasetçiler, kişisel haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle gazeteciler, akademisyenler, yazarlar veya diğer siyasetçiler aleyhinde çok sayıda dava açtılar.
Genelkurmay, Güneydoğu’daki olaylarla ilgili olarak gizli bilgilerin yayımlanmasına ilişkin davalar açtı.
Gazeteciler, gizlilik ilkesini ihlal ettikleri veya adil yargıyı etkileme girişimleri gerekçesiyle birçok cezaya çarptırıldılar.
Akreditasyon konusunda belirli basın kurumlarına ayrımcılık yapıldı.
Önde gelen siyasi liderler, Doğan Yayın Holding’e bağlı gazete ve tele-vizyonlara yönelik boykot çağrısında bulundular.
İnternet sitelerine yönelik sıkça uygulanan yasaklar endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Hükümette söz var icraat yok
İlerleme Raporu taslağında “Hükümet” başlığı altında ise AB’ye uyum sürecinde atılan adımlarla ilgili eleştirilere yer veriliyor. Yeni bir başmüzakereci atanması, AB Genel Sekreterliği ile ilgili yasa değişikliği ve sekreterlik bünyesindeki personel sayısının arttırılması gibi gelişmeler olumlu karşılanırken, hükümetin Meclis’te çoğunluğa sahip olmasına ve AB ile ilgili güçlü ve popüler bir söylem benimsemesine rağmen siyasi reformlara ilişkin sınırlı ölçüde somut gelişme kaydedildiğinin altı çiziliyor. Hükümetin attığı adımların somut neticeler vermesi isteniyor.
Ergenekon davasına ilişkin olarak “Bir suç şebekesi olduğu iddia edilen Ergenekon şebekesi incelemesi, ordu görevlilerini kapsayan ciddi suçlamalara yol açmıştır. Bu dava demokratik kurumların düzgün işleyişi ve hukuka duyulan güvenin güçlendirilmesi açısından Türkiye için bir şanstır” sözlerinin yer aldığı raporda “sanık haklarına saygı gösterilmesinin önemi” vurgulanıyor. 14 Ekim’de açıklanacak raporda ayrıca Deniz Feneri davasının hâlâ açılamamış olması, kadın erkek eşitliği, Kürt meselesi, yolsuzlukla mücadele, yargı sistemi, insan hakları, sivil-asker ilişkileri, azınlık hakları, Kıbrıs meselesi, siyasi haklar, ifade özgürlüğü konularında yeterince ilerleme kaydedilememiş olmasına dikkat çekiliyor.