93 yıllık iletişim yolculuğu

Türkiye’ye bankacılığı öğreten ilanlar, ‘İş Bankası İftiharla Sunar’ sergisinde gözler önüne seriliyor.

Emrah Kolukısa

‘İş Bankası İftiharla Sunar’ sergisinde, 450 reklam filmi, 400’e yakın basılı materyal ve 60 kadar özgün nesne yer alıyor. 25 Mart 2018’e kadar görülebilecek sergi, Türkiye’deki bankacılık ve reklamcılık sektöründeki değişime de ışık tutuyor..

Eminönü’ndeki İş Bankası Müzesi, adının da çağrıştırdığı üzre, iki katlı bir ziyaret alanı içinde İş Bankası’nın 93 yıllık tarihini belgeler, objeler ve görsel işitsel malzemeler eşliğinde tanıtan, son derece akıllıca tasarlanmış ve amacına uygun bir şekilde düzenlenmiş bir müze. Bu iki katın dışında bir de daracık merdivenlerle inilen bir dehliz kısmı var ki, bir gezenin tekrar gezmek için döndüğü, insanın içinde saklı kalmış macera hissini gıdıklayan, hem bir bankanın, hem de köklü bir tarihin gizemli koridorlarında dolaştığınız muazzam bir bölüm.

Müzenin giriş katındaki iki geniş salon her yıl farklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Bundan 2 yıl önce açılan ve Çanakkale Savaşı’na dair ilginç bilgilerin, insanın savaşa ve kendi tarihine bakışını değiştiren “Derinlerden Siperlere: Çanakkale 1915” özenli ve dolu dolu bir sergiydi örneğin. Şimdi aynı mekânda, yine dolu dolu, yer yer yoğun nostalji duyguları yaşatan, yine bilgi, belge ve objelerle bezeli, teknolojinin alabildiğine kullanıldığı iddialı bir sergi var: “İş Bankası İftiharla Sunar.”

Bir asırlık faaliyet

Küratörlüğünü İzzeddin Çalışlar’ın, yapımını ise bankanın uzun süredir iletişimini yürüten Medina Turgul DDB’nin üstlendiği ve alt başlığı “Reklamlarla İş Bankası’nın İletişim Yolculuğu” olan sergide bankanın ilk kurulduğu yıllardan günümüze kadar olan reklam macerası gözler önüne seriliyor. 1924 yılında başlayan ve sonraki yıllarda çeşitlenip gelişerek taşıdığı mesajlarla yaratıcılığı buluşturan İş Bankası reklamları, bankanın ve reklamcılığın erken dönemini nadir bulunur bir zenginlikle belgeliyor. İlk çeyrek yüzyılda kullanılan teknikler ve ilk kuşak reklamcıların nadide çalışmalarından 30’lu yılların alternatif reklam mecrası yaratma çabalarına ve Atatürk’ün canlandırıldığı reklam filmlerine kadar bankanın yaklaşık bir asırlık reklam faaliyetlerine dair izler, ilk kez bu sergi ile meraklılarıyla buluşuyor.

Çok katmanlı sergi

“İş Bankası İftiharla Sunar” sergisi çok katmanlı bir yapıya sahip ve bu yapısıyla farklı okumalara da açık. Bunların ilki elbette Türkiye’de bankacılığın tarihi. 1920’li yıllardan itibaren (ki bu yılların büyük bölümünde eski harflerle yapılmış ilanlar var elbette) İş Bankası’nın ilanları aslında bir yandan da memleketimizde bankacılık denen faaliyet alanının ne olduğunu ve nasıl bir gelişme geçirdiğini aşama aşama gözler önüne seriyor. Burada altı çizilmesi gereken bir husus da, Atatürk’ün talimatıyla kurulan İş Bankası’nın halkı da nasıl bilinçlendirdiği ve tasarruf, iktisat, birikim gibi kavramları özel olarak ele alan bu ilan ve reklamlar sayesinde bankacılığı tüm Türkiye’ye nasıl öğrettiği...

Atatürk’e özel bölüm

Serginin bir diğer okuması elbette Türkiye’de reklamcılığın tarihi üzerinden gerçekleşiyor. Sadece İş Bankası’nın bir asıra yakın tarihinden seçilmiş ilan ve reklamlarla Türkiye’de reklamcılığın hangi aşamalardan geçtiğini, reklam ve iletişim teknolojisinin nereden nereye geldiğini bu sergide görmek mümkün. Serginin bir başka özelliği de bankacılık ve reklamcılık dışında Türkiye’de sosyal hayatın da nasıl bir değişim geçirdiğini gösteriyor oluşu. Kronolojik olarak kurgulanan sergi neredeyse tüm bir Cumhuriyet tarihini sosyal yaşam açısından özetleyecek belge, fotoğraf ve filmlerden oluşuyor. Bir yanıyla bir hayli nostaljik bir sergi olduğu muhakkak anlayacağınız. Bir köşede Zeki Müren’in sesini dinleyeceğiniz, bir başka köşede Adile Naşit’li, Müjdat Gezen’li reklamları izleyebileceğiniz müzede bir özel bölüm de elbette Atatürk’e ayrılmış.

Ünlüler geçidi

İş Bankası’nın iletişim stratejisinde bankayı ünlülerle ve toplumda sözü geçen, güvenilir kanaat önderleriyle konumlandırmak yatıyor. Elbette televizyonun yaygınlaşmasıyla bu alanda asıl büyük sıçramayı görüyoruz ama Zeki Müren’in radyo programına sponsor olan (o zamanlar böyle bir kavram yok elbette) İş Bankası 1950’li yıllardan beri bu yana ünlü isimlerle çalışmayı ihmal etmiyor. Kimler kimler yok ki bu isimler arasında... Cem Yılmaz, Uğur Yücel, Arzum Onan, Haluk Bilginer, Gazanfer Özcan, Uğur Dündar, İshak Alaton, Adile Naşit, Cem Kozlu, Halit Kıvanç, Müjdat Gezen, Çağlar Çorumlu, Osman Alyanak, Memet Ali Alabora, Tuba Büyüküstün, Reha Fosforoğlu, Mert Fırat... İşin güzel yanı tüm bu ünlülerin oynadığı reklam filmlerini sergide izleyebiliyor oluşunuz. Hatta çok isteyen Cem Yılmaz ile selfie bile çekebilir!