90’ların meşhuruyum

Yeni stand-up gösterisi CMYLMZ Diamond Elite Platinum Plus ile Zorlu PSM'de izleyiciyle buluşan Cem Yılmaz 6 yıllık bir aranın ardından sahnede. Yılmaz'ın gösterisi sezon boyunca izlenebilir, tabii bilet bulabilirseniz

Emrah Kolukısa

Saat 21.00’e bir var ve Cem Yılmaz sahnede... En son Leonard Cohen’in bu kadar dakik olduğunu görmüştüm; o da saat 21.00’deki konserine 21.01’de başlamıştı. Uzatmayalım, meğer Cem Yılmaz gösterisine başlamadan önce seyirciyi ısıtmak, boş koltukların dolması için biraz zaman istemek/kazanmak için çıkmış sahneye. Zorlu PSM’ye ulaşmanın Mecidiyeköy trafiği nedeniyle zorluğundan dem vurarak söze giren ünlü komedyen “Mecidiyeköy bir kara delik aslında... Ekrem başkan s..tı batırdı ya... Böyle miydi lan Mecidiyeköy? Mecidiyeköy, Mecidiyeköy’e 10 dakika. Hani bir söz var ya, gitmesek de, görmesek de o köy bizim köyümüzdür... Orada denilen yer Mecidiyeköy. Zincirlikuyu’dan bakıyorsun, orada, görüyorsun gidemiyorsun. Osmanbey’den bakıyorsun, yine orada, yine gidemiyorsun. Onun için anlayışınıza sığınıyorum” diyerek o kısacık sürede de izleyiciyi kahkahaya boğmasını biliyor elbette.

BABALIK VE YAŞLILIK

Cem Yılmaz gösterilerinin değişmez bir beklentisi oluyor: “Çok güleceğiz”... Herkes kafasında bu iki sözcüğü evirip çevirerek geliyor. Çıkarken de her zaman aynı iki sözcükle çıkıyorsunuz tabii: “Çok güldük”. Gerçi Cem Yılmaz bu sefer daha en baştan “6 senedir sahneye çıkmıyorum, çıtanız çok yükselmiş duyuyorum... Yani o çektiğiniz Instagram şakaları videolarınızdan biliyorum, tik-tok’larınızı biliyorum, seviye çok yukarıda... Biz onlara yetişemeyiz” diyor ve ekliyor “6 sene bekledim, ulan dedim Ata Demirer Çanakkale’de bir film daha çekmeden çıkayım.”

Cem Yılmaz’ın yeni gösterisinde belki daha öncekilerden daha fazla kendi hayatına döndüğünü, oğlunun doğumundan sonra az da olsa yaşlanma duygusunun kafasında yer etmeye başladığını gözlemlemek mümkün aslında. Sık sık “Ben 90’ların meşhuruyum” diyor ve Tarkan, Mustafa Sandal, Teoman gibi kendi jenerasyonunun 90’larda meşhur ettiği isimlerden dem vuruyor. 47 yaşına gelmiş, sahnede şikâyet edecek denli kilo almış (97 kiloymuş, pek o kadar göstermese de) bir Cem Yılmaz’ın yeni esprilerini “babalık” ve “yaşlanma” gibi konular etrafında kurgulaması ve kendi hayatından olaylarla bezeyip sık sık gençliğinin (hatta arada çocukluğunun) geçtiği döneme atıflar yapması çok şaşırtıcı değil belki ama izleyicinin yaş ortalaması sanki bazı şakaların anlaşılmamasına yol açıyor. Örneğin “Biz 90’larda Rumeli Hisarı’nda sahneye çıkardık, Tarkan, ben, Mustafa Sandal falan. Sonra biliyorsunuz o sahnenin olduğu yere mescit yaptılar, iki yıldır Kayahan çıkıyor” dediğinde hiç kimse gülmedi, ki bence müthiş bir espriydi.

RAKI YOK KOVA VAR

Tabii ki her şeyi kendi yaşamından, ailesinden ve gençliğinden devşirmiyor Yılmaz. Nusret'ten tutun da, Acun'a; Instagram'da rakı sofrasından fotoğraf paylaşıp da masadaki içkileri gizleyen ünlülerden (“Buz kovası var, rakı yok!”).... Kadir İnanır'a birçok kişi ve durumla fena halde dalgasını geçiyor. Politik komedi hiçbir zaman öncelikli tercihi olmasa da, yaptığı toplumsal gözlemlerden aslında hiç de apolitik bir bakışı olmadığını anlamak zor değil. Sosyal medyada kendisine yönelik saldırılardan hareketle şunu söylüyor mesela: “Son dönem sosyal medyada bana neler yaptılar, ne vatan hainliğim kaldı, ne bir şey kaldı... Üç kişi var memleketi berbat eden: Ben, Tarkan, Athena Gökhan. Arkamızda da kim var biliyor musun? İllüminati! Tabhii, 13 yaşında üçümüzü aldılar, yetiştirdiler, ben böyle (Tarkan'ın o ünlü dans hareketini yapıyor bu noktada) yapamadığım için komedyen oldum. Bak samimiyetle anlatıyorum, politik bir gönderme falan olsun diye değil, yazın oldu... Ne hissettiler bilmiyorum, bir şey oldu, bizi işaretlediler, nevşehir Belediyesi demiş ki, 'Artık Tarkan ve Cem Yılmaz Nevşehir'e gelemezler. Sanki ben Nevşehir Belediyesi'nin önünde kestane satıyorum. Onlarla aynı düşünen bir de şey yazmış, 'İyi yapmışsınız başkanım, onların para musluklarını birer birer kapatacağız'. Aradım hemen Tarkan'ı, nasıl ağlıyor çocuk. Dedim oğlum artık Nevşehir'de bize hayat yok. 'Sorma' dedi... Sen Moskova'da falan da seviliyorsun, orada stadyumlarda yapabilir misin dedim, 'Yaparım' dedi. Ben de Londra'da Apollo Theater falan, oralarda oynayayım dedim... Bir şekilde çocuklarımızı okutacağız dedim...”

YAPMAYIN!

- Bir kere siz siz olun Cem Yılmaz’ın sahneden yönelttiği sorulara hemen öyle atlayıp cevap yetiştirmeyin. Bunlar hep olta ve yakalananlar iflah olmuyor, oltaya gelmeyin. Muhtemelen bütün gösteri boyunca dönüp dönüp sizle dalga geçecektir.

- Cem Yılmaz size “Genç gösteriyorsun” derse sakın mutlu olup melül melül sırıtmayın, teşekkür etmeyin, çok sağlam bir tokat geliyor arkasından.

- Gösteriden önce hafif bir yemek yiyin, öyle midenizi tıka basa doldurup da ne kendinizi ne başkalarını dara sokmayın. O kadar çok güleceksiniz ki, dolu bir mide size fenalık geçirtebilir maazallah.