"90'lara döndüysek siyaset görevini yapmıyordur"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun Türkiye'nin temel sorunlarından birisi olduğunu belirterek "Eğer bir sorun 30-35 yıldır çözülemiyorsa siyaset kurumu görevini yapmadığından çözülemiyordur. O kadar mücadelenin sonunda şimdi 1990'ların başına dönüyorsak demek ki siyaset kurumu görevini yapmıyor" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Gençlik Kolları'nın düzenledi 1. Gençlik Sempozyumu, parti genel merkezinde yapıldı.

Sempozyum öncesi salondaki CHP'li gençler Gençlik Marşı ile evrensel devrimci marşı Çav Bella'yı söylediler. Sempozyuma, AKP Gençlik Kolları MYK Üyesi Uğur Avşar ve AKP Gençlik Kolları Üniversite Komisyonu Üyesi Müjde Sefer de katıldı. AKP Gençlik Kolları üyeleri, isimleri anons edildikten sonra salondaki CHP'li gençler tarafından alkışlandı. Kılıçdaroğlu salona girdiğinde CHP'li gençler "Devrimci Kemal", "Gençlik seninle, durma ilerle" sloganları attılar. Sempozyumun açılışı sırasında yapılan saygı duruşunda bazı gençlerin sol yumruklarını havaya kaldırdıkları görüldü.

"CHP gençliği olmak kolay değil"

Sempozyumun açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye "Gençliğin umudu Kılıçdaroğlu" sloganları arasında gelen Kılıçdaroğlu sözlerine "Benim umudum da sizlersiniz" diyerek başladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'yi gençlere emanet ettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "CHP gençliği olmak kolay değil. Çünkü özünüzde ve ruhunuzda Mustafa Kemal'in devrimci kişiliğini yaşatmak durumundasınız. Milliyetçi olmak durumundasınız, halkçı olmak durumundasınız. Altı okumuz sizin felsefenizdir, bizim felsefemizdir, bu toplumun felsefesidir. İşçinin de felsefesidir, sanayicinin de, köylünün de, çöpten kağıt toplayan yurttaşın da. Ortak felsefeyle gidiyoruz, bu ortak felsefeyi toplumun her kesimine anlatmak durumundayız. İlk sözümüz de halk olacak, son sözümüz de halk olacak" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, gençlerin halka gitmesinin tek başına yeterli olmadığını, halkın sorunlarına çözüm önerilerini de anlatmaları gerektiğini vurgulayarak "Unutmamamız gereken bir şey var, toplumun değer yargılarına her zaman ama her zaman saygı duyacağız" dedi. Halkın sorunlarını sabırla dinlemeleri gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Sabırla dinleyeceğiz ki onun sesine ne kadar kulak verdiğimizi o da kavrayabilsin. Biz onun sesine, onun sazına kulak vereceğiz. Belki ilk aşamada başarılı olmayabiliriz, ama unutmayın Anadolu'da güzel bir söz var. İnat da bir murattır. İnatla direneceğiz, kararlılıkla söyleyeceğiz. Çünkü ne dedik; ilk sözümüz de halk olacak son sözümüz de halk olacak" dedi.
 

"CHP gençliği statükoya karşı mücadele edeR"

CHP gençliğinin devrimci ve milliyetçi olmasının yanı sıra direnen bir gençlik olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "CHP gençliği statükoya karşı mücadele eden, direnen bir gençliktir. Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, kadın erkek eşitliğine, insan haklarına inanan bir gençliktir. Bunlar bizim vazgeçemediğimiz konulardır. Bunlar için mücadele etmek, hak aramak CHP gençliğinin olmazsa olmazlarıdır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bunları yapmanın yolunun eğitimden geçtiğini, eğitimin özünün de tarihi bilmek olduğunu dile getirirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "CHP döneminde camiler ahır yapıldı" sözlerine üstü kapalı olarak yanıt vererek "Tarihimizi, geçmişimizi bileceğiz. Ulusal bağımsızlık savaşını hangi koşullarda verdiğimizi bileceğiz. Askerlerimizin şehit olmadan önce camilerde gelip yatmasın anlamını bilmeyenlere, bunları nasıl çarpıtanlara bunları anlatacağız" dedi.
 

"12 Eylül faşizmi devrimcilerin üzerinden silindir gibi geçti"

Kılıçdaroğlu, geçmişte siyasete giren gençlere ağır bedeller ödetildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "12 Eylül faşizmi, solun, devrimcilerin, halkçıların, demokratların, hukukun üstülüğüne inananların üzerinden de bir silindir gibi geçti. Gencecik fidanlarımızı darağaçlarında yitirdik. Ama unutmamamız gereken bir şey var, inat da bir murattır. Bizi siyasetten yani ülke yönetiminden alıkoymak isteyenler hiçbir zaman amaçlarına ulaşmamalıdırlar" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, ülke üzerinde söz sahibi olmak isteyenlerin siyasete girmesi gerektiğini, siyasetin de bir maraton koşusuna benzediğini anlattı ve gençlerden kararlı olmasını istedi. Kılıçdaroğlu, "Birileri size düşüncenizi söylediğinde 'senin üzerine vazife mi?' diyecektir, 'Evet' diyeceksiniz, 'Çünkü bu ülkeyi Mustafa Kemal bana emanet etti. Benim üzerime vazifedir' diyeceksiniz" diye konuştu.

Ekim Devrimi önderi ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin'in "Organize olmuş azınlıklar organize olmamış yığınlara hükmeder" sözlerini aktaran Kılıçdaroğlu, bu sözün örgütlenmenin önemini gösterdiğini belirterek "Örgütlenirseniz, gücünüzü birleştirirseniz, kararlılıkla yolunuza devam ederseniz sağlıklı bir yönetim oluşturursunuz. Ama örgütlenmezseniz, toplumun sorunlarını çözmede yetkin olan biziz demezseniz o zaman birileri gelir sizi yönetir. Örgütleneceksiniz, bir araya geleceksiniz, gücünüze güç katacaksınız" diye konuştu.
 

"Tüketimin kölesi olmayacağız. Üreteceğiz, hakça bölüşeceğiz"

CHP gençliğinin üretimden, emekten ve alınterinden yana olduğunu, alınterinin sadece kol gücü değil, düşünerek de kim emek harcıyorsa ona saygı duymaları gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Tüketimin kölesi olmayacağız. Üreteceğiz, hakça bölüşeceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un ödülünü almadan önce yaptığı Babamın Bavulu başlıklı konuşmasından "Bana gerçekliğe müdahale etme şansı verdiği için yazıyorum" sözlerini de aktaran Kılıçdaroğlu, "Siyaset budur. Hayatın gerçeklerini görüyorsunuz. Gerçeklerin ne kadar acımasız olduğunu görüyorsunuz. Ama o gerçeğe müdahale etmenin en sağlıklı yollarından birisi siyasettir. Çocuklar açlıktan ölüyorsa bu bir gerçek ama o gerçeğe en iyi müdahale etme yolu siyasettir" diye konuştu.
 

"Kürt sorunu Türkiye'nin temel sorunlarından birisidir"

Kılıçdaroğlu, gençlere "Kimsenin adamı olmayın, unutmayın ilkelerin adamı olun" öğüdünde bulunurken "Bunu yaparsanız ilkelerinizi yüceltirsiniz, göreceksiniz ki halk size ilkelerin damı olduğu için saygı duyacaktır" dedi.
"Terör sorunu Türkiye'nin teme sorunlarından birisidir. Kürt sorunu Türkiye'nin temel sorunlarından birisidir" diyen Kılıçdaroğlu, bu sorunu çözmek için bugüne kadar en sağlıklı raporları CHP'nin hazırladığını söyledi. CHP'nin bu sorunun çözümüne katkı veren tek parti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Eğer bir sorun 30-35 yıldır çözülemiyorsa siyaset kurumu görevini yapmadığından çözülemiyordur. O kadar mücadelenin sonunda şimdi 1990'ların başına dönüyorsak demek ki siyaset kurumu görevini yapmıyor. Sorunun çözüm adresinin CHP olduğunu her yerde söyleyin. Kürt sorununda da işsizlikte de ekonomik krizde de aydınların, medyanın sorunlarında da çözümün adresi CHP'dir" diye konuştu.
 

"Hangisine inanacağız? Sayın Babacan'a, Sayın Başbakan'a mı?"

Kılıçdaroğlu, 26 Haziran'da Başbakan Erdoğan'ın Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde ekonomik krizle ilgili olarak "Arkadaşlar geçin bu işleri, Türkiye şu anda sağlam sezinde yürüyor krizle mrizle işimz yok" dediğini, 15 Temmuz'da ise Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ilgili kurumlara üç ay önce her türlü kötü senaryoya hazır olmaları talimatı verdiğini açıkladığını anımsatarak "Açıkça Başbakan'ı yalanlıyor, sen yok diyorsun ama biz talimatı verdik diyor" dedi.

8 Temmuz'da Başbakan'ın dalgalı kur rejiminin süreceğini söylediği, 13 Temmuz ise Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın cari açığın problem olmasını TL'nin aşırı değerli olmasına bağlayarak kurların kontrol edilmesi gerektiğine işaret ettiğini anımsatarak "Hangisine inanacağız? Sayın Babacan'a, Sayın Başbakan'a mı yoksa Sayın Çağlayan'a mı?" diye sordu.
 

"Bu medya sorununu da çözeceğiz, hiç endişeniz olmasın"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in cari açığı sıkı para politikası uygulayarak çözeceklerini açıkladığını, 12 Temmuz'da Bakan Çağlayan'ın "Cari açık Türkiye için tehlike oluşturmuyor" dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Bir Ekonomi Koordinasyon Kurulu var. Bunlar oturacaklar, tek bir söylemde anlaşacaklar ve halka anlatacaklar" dedi.

Kılıçdaroğlu, benzer söylemlerin CHP'de olması durumunda "kıyametin kopartılacağını" söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kim yapacak bunu; AKP medyası, yandaş medya" dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP'li gençlerin medyayı takip ederken dikkatli olmaları gerektiğini ifade ederken "Halkın iktidarında bu medya sorununu da çözeceğiz, hiç endişeniz olmasın. Özgür, bağımsız, tarafsız, halka sağlıklı haber veren bir medyaya bu ülkenin ihtiyacı var. Demokrasi sorunumuz varsa bunun alt başlıklarından biri de medyanın bağımsız olmamasıdır, iktidarın kontrolüne girmiş olmasıdır" dedi.
 

"Gençler bir zamanlar zap suyuna köprü kurdu"

Kılıçdaroğlu, CHP'li gençlerin sıcak, soğuk, fabrika, tarla, sokak, cadde, kent, kır delmeden her ortamda çalışmaları gerektiğini belirterek "Halktan önemli bir mesaj aldık, yolumuza devam edeceğiz ama halkla aramızdaki güven köprüsünü daha sağlıklı kuracağız. Unutmayın bu ülkenin gençleri bir zaman Zap suyunun üstüne köprü kurmuştur. Gençler o dönem devletin yapamadığını yaptılar. Biz şimdi siyasette belki de bizlerin yapamadığını sözlerin yapmasını isteyeceğiz" dedi.

Gençliği olmayan bir partinin geleceğinin olamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP'li gençlerin yeri geldiğinde kendilerini de eleştirme özgürlüğüne sahip olduklarını ifade ederken gençlerden dedikodu yapmamalarını, siyasete kilitlenmelerini istedi.
Kılıçdaroğlu, CHP hem bir çınar hem de filiz olduğunu, 80 yıllık mazisiyle görkemli bir çınar aynı zamanda her genç düşüncenin de bu çınarın bir filizi olduğunu söyledi.