"8 ay oldu en ufak bir adım attılar mı?"
HSP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, yurttaşlara "8 ay oldu. 12 Eylül rejimiyle hesaplaşacak en ufak bir adım attılar mı? Anayasada en ufak bir adım attılar mı? Siyasi partiler yasasıyla ilgili bir adım attılar mı?" diye sordu.
cumhuriyet.com.trMuş'tan karayoluyla Bingöl'e gelen Kurtulmuş, partisince PTT Kavşağı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
HAS Parti'nin kurulmasıyla Türkiye'de yeni bir siyaset sayfası açıldığını ifade eden Kurtulmuş, eski siyasetin kavgacı, hakaretçi, birbirini adam yerine koymayan, itibar etmeyen Türkiye'nin sorunlarını çözmediğini ileri sürdü.
Yeni bir üslup, muhteva ve yeni bir yöntemle HAS Parti'nin doğduğunu söyleyen Kurtulmuş, ''İktidar ve ana muhalefet arasındaki üslubu görüyorsunuz. Her gün birbirlerine hakaret eden, kavga eden işsizlik meselesini, çiftçilerin meselesini, gençlerin geleceğini konuşmayan, sadece karşı tarafa hakaret eden üslubu görüyorsunuz. İşte millet bu üsluptan bıkmış, yaka silkiyor onun için HAS Parti doğmuştur'' diye konuştu.
İktidar ve muhalefet partisinin kavga üzerinden siyaset yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, bu kavganın halkı kutuplaştırdığını vurguladı.
HAS Parti olarak hiç bir zaman ayrım yapmadıklarını belirten Kurtulmuş, ''Sağcılar buraya oy versin, solcular bu tarafa oy versin' diyorlar, 'dindarlar bu tarafa, az dindarlar şu tarafa, laikler bu tarafa' versin, 'liberaller bu tarafa, Türkler bu tarafa, Kürtler şu tarafa versin, Aleviler bu tarafa, Sünniler şu tarafa oy versin' diyorlar. HAS Parti bu oyunu bozmak için kurulmuştur. Bizim kitabımızda bu Türk'tür, bu Kürt'tür diye ayırmak, bu Sünnidir bu Alevi'dir diye ayırmak yok'' şeklinde konuştu.
''HAS Parti'nin güneşi adalet, medeniyet güneşidir"
HAS Parti'nin hızla büyüdüğünü ve bütün Türkiye'yi kucaklayacak, kurtaracak projeleriyle iktidara yürüdüğünü kaydeden Kurtulmuş, ''HAS Parti'nin güneşi adalet, medeniyet güneşidir. Bu güneş doğmuştur, hiç kimse bu güneşin doğuşunu engelleyemeyecektir'' dedi.
AKP'nin 9 yıldır tek başına iktidarda olduğunu ve Bingöllülerin de oluk oluk, çuval çuval oy verdiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
''Bu dokuz yıl içinde neler söylediler neler anlatılar. Onu konuşacağız. Önce bu meydanlara geldiler çay simit hesabı yaptılar mı, gençler iş vereceğiz dediler mi, hayvancılığı geliştireceğiz diye çiftçilere ümit verdiler mi, gençlere ümit vaat ettiler mi? Şimdi ne yaptılar kısaca kalkınacağız dediler. Kalkındılar da ne oldu. Sekiz yılda yaklaşık 640 milyar dolar iç ve dış kaynak topladılar, dışarıdan bol para geldi. Niçin döviz ucuz, Türk parası pahalı, faiz yüksek diye. Bu para yıllık ortalama olarak Japonya'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra elde ettiği kaynaktan, Almanya'nın elde ettiği kaynaktan, Kore'nin 1960'tan sonra elde ettiği kaynaktan daha fazladır. Şimdi bu para hangi kalkınmaya harcandı. Bu 640 milyarın ne kadarı Bingöl'e düştü?''
Türkiye'de herkesin borçlu hale getirildiğini ileri süren Kurtulmuş, AKP hükümeti zamanında kredi kartı borçlarının yüzde 955, tüketici kredileri faiz borcunun ise yüzde 835 oranında arttığını ifade etti.
Kişi başına düşen milli gelir
Hükümetin mili gelir rakamlarını da eleştiren Kurtulmuş'un ''Türkiye'de milli gelir kişi başına yılık 10 bin dolar olmuş. Bingöl'de bir aile beş kişi, 50 bin dolar ailesinin geliri var mı, varsa el kaldırsın'' demesi üzerine, meydanda bir kişi el kaldırdı. Duruma şaşıran Kurtulmuş, ''50 bin doların var mı? 50 doların varsa onu göster'' demesi, meydandakileri güldürdü.
Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
''Çok kalkındık diyorlar. Ben size bir iktisat hocası olarak anlatayım, Türkiye'de kişi başına düşen yurt içi hasıla 4 bin 225 dolardan 5 bin 450 dolara çıkmış. Yaklaşık bin 250 dolar kişi başına yurt içi hasıla 8 yılda gelişmiş. Türkiye'de kişi başına borcumuz 8 yılda 5 bin 500 dolar artmış. Kalkınma, çiftçi, işçi, emekli, emekçi dediler, ne dedilerse tam tersini söylediler. Evet kalkınma oldu ama Türkiye'de birkaç yüz bin kişi için kalkınma oldu. Türkiye'de adaletli kalkınma değil, adaletsiz bir kalkınma oldu. Bunun için gelin iktidar partisinin adını değiştirelim. 'Akraba Kalkınma Partisi' diyenler de var ama müsaade ederseniz 'Adaletsiz Kalkınma Partisi' diyelim.''
Anayasa değişikliği için yapılan halk oylamasında Bingöl'ün en yüksek ''evet'' oyu verdiğini anımsatan Kurtulmuş, ''Evet dediniz. Çünkü gelip bu meydanlarda '12 Eylül ile hesaplaşacağız' dediler. 8 ay oldu. 12 Eylül rejimiyle hesaplaşacak en ufak bir adım attılar mı? Anayasada en ufak bir adım attılar mı? Siyasi partiler yasasıyla ilgili bir adım attılar mı? Seçim yasasında yeni bir adım attılar mı? Atmadılar'' diye konuştu.
''Hesaplaşmak demek, 90 yaşındaki Kenan Evren Paşa'yı getirip mahkeme önüne çıkarmak değildir'' diyen Kurtulmuş, 12 Eylül ile hesaplaşmanın, 12 Eylül siyasal rejimini yırtıp çöp tenekesine atmak demek olduğunu vurguladı.
AKP'nin Kürt meselesini çözemediğini, toplumsal uzlaşı yerine toplumsal kamplaşmayı derinleştirdiğini savunan Kurtulmuş, ''Bu meydanlarda ne söyleyerek iktidar oldular: 'Türkiye'de Kürt meselesi var, Kürtlerin hakkını, hukukunu vereceğiz' dediler. 9 sene sonra Başbakan diyor ki 'Kürt meselesi yoktur'. Peki, Bingöl'deki şu soruyu sormak Bingöllülerin hakkı değil mi? 'Sayın Başbakan, Kürtlere hangi hakları, hukukları ilave olarak verdiniz de hangi sorunu çözdünüz de Türkiye'de Kürt sorunu yoktur' diyerek bunu ihmal edip kenara koyuyorsunuz'' şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından, karayoluyla Elazığ'a hareket etti.