78’liler Girişimi Heyeti’nden 1977 katliamını hatırlatacak anıt talebi

78’liler Girişimi Heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) ortak çalışmasıyla “İstanbul Kamusal Mekânlarına Kavuşuyor” temasıyla açılan Taksim Meydanı projesi kapsamında “1 Mayıs 1977 Katliamı’nı hatırlatacak bir sanatsal anıt” düzenlemesini istiyor. Heyet bugün söz konusu taleplerini İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkililerine iletecek.

cumhuriyet.com.tr

78’liler Girişimi sözcüsü Celalettin Can, Prof. Ahmet Çakmak, Karşı Sanat Çalışmaları’ndan Feyyaz Yaman, Avukat Mebuse Tekay, 1 Mayıs 1977 ailelerinden Gönül Kement, Barış İçin Kadın Girişimi’nden Nimet Tanrıkulu, Naci Sönmez, Eğitimci Sami Evren, Prof. Tahsin Yeşildere, Maden Mühendisi Yılmaz Bayezıt, Yunus Bircan tarafından konuyla ilgili ortak açıklama yapıldı.

“1 Mayıs 1977 Katliamı’nı hatırlatacak bir sanatsal anıt düzenlemesi talep ediyoruz” cümlesiyle başlayan açıklama şöyle:

“Kentsel kamusal alanlar hakkında karar almak geleceğe olduğu kadar geçmişe karşı da sorumluluk taşımayı gerektiriyor.

Bir kentsel mekânı dönüştürmek o alanda süren olan yaşamın fiziksel ihtiyaçlarına cevap vermek kadar, mekânda birikmiş ortak belleğin tüm katmanlarıyla korunmasına da özen göstermeyi gerektiriyor. 

Hele de söz konusu olan Taksim Meydanı gibi bir hafıza mekânı olduğunda, dönüşüm yıllar yıllarca örülmüş toplumsal ilişkilerin bütününe dokunmak anlamına geliyor.

Taksim Meydanı toplumsal muhalefetin kent mekânı ile var olan ilişkisinin fiziksel olarak sembolize edildiği bir mekândır.

Taksim Meydanı bu memlekette ifade özgürlüğünün, hak mücadelelerinin ve adalet talebinin görünür kılındığı mekândır da. 

Yıllar ve yıllar boyunca çeşitlenen hak taleplerini kuşaklar ötesinde birleştiren, yaşayan, biriktiren, hala konuşan canlı bir organizmadır. Taksim Meydanı. 

78’liler olarak halk oylamasına kalan son üç projenin bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Meydanın belirleyici karakterini, yani politik kimliğini örten ya da ikinci planda atan her hangi bir projenin ortak bellek kadar, ortak bir gelecek tahayyülü için de yaralayıcı olacağını düşünüyoruz, biz 78’liler… 

Öncelikle örgütlü hak ve özgürlükler mücadelesinin sembolü olmuş bir meydan halk kitlelerini buluşturma özelliğinde olmalı, bundan yoksun olacak şekilde bir düzenlemeye maruz kalmamalıdır.

Bireylerden kitlelere, kitlelerden kitlelere buluşma fiziki sadece…   

Kitleler tarihin önemli an’larında tarihsel/toplumsal olaylar etrafında buluşurlar.

Türkiye’nin İstanbul’unda gerçekleşen 1 Mayıs 1977 katliamı zamanının özelliklerini taşıyan böylesine önemli tarihsel/toplumsal buluşmanın ve katliamın adıdır.

1 Mayıs 1977 Katliamının izlerinin görünür olmadığı bir meydan düzenlemesi belleksizliğin hükmünü sürdürmesi anlamına gelir ki toplumsal yaraların sağaltılması ve adalet duygusuyla sarılmasının önünde insani olmayan bir engeldir.

Tarih unutmuyor!

Büyük insanlık unutmuyor!

Tarihsel olarak gecikmiş adaletin ifadesi olsa da 78 Kuşağı ve kaybettiğimiz arkadaşlarımızın aileleri unutmuyor.

Hiçbir şey boşuna yaşanmadı!

1 Mayıs 1977 katliamının anısını hatırlatacak bir sanatsal anıt düzenlemesi talep ediyoruz.

1 Mayıs 1977 katliamının anısını sanatsallıkla hatırlatan,  bir imge ya da bir iz olarak gün yüzüne çıkaran ve meydanla buluşturan bir müdahale talep ediyoruz. 

Sözün özü:

Talebimiz, Taksim Meydanı yarışmasını kazanacak mimari projenin sanatçılara referans olarak verileceği, davet usulü ya da açık katılımla düzenlenecek bir heykel yarışmasıdır.

Bu heykel yarışmasının danışma kurulunda, başta kuşağımızın yaşayan sanatçıları, edebiyatçıları, akademisyenleri, siyasetçileri olmak üzere,  çoklu bir temsiliyet sağlanması önemlidir.

Kentlilerin doğal hareketliliğin bir parçası olacak biçimde mekâna yerleşecek, klasik anıt mantığından ziyade, çağdaş sanatın mekânı ve belleği yorumlama biçimlerine yakın bir sanatsal çalışma,  Taksim Meydanı’nı toplumsal barışın meydanı kılmak için önemli, bir adım olacaktır.”