60 saniye düşünün

Çocuğunuz ergense ve odasını toplamıyorsa üzülmeyin. Demek ki mutlu. Psikolog Gökçakan’a göre ‘Odasını toplayan ergen obsesif’tir.

Figen Atalay/Cumhuriyet

Yeni nesil mutsuz ve sıkıntılı. Mutsuz olmalarının en önemli nedeni; birçok şeyi erkenden tüketiyor olmaları. Köylerde yaşayan çocuklar daha rahat, huzurlu ve takıntısız. Çünkü anneleri kaygılı değil. Psikolog Yrd. Doç. Dr. Nurcan Gökçakan, Özel Tarsus SEV İlköğretim Okulu’nda verdiği “Ailede Mutluluğun Sırları” başlıklı konferansta, ailelere, mutlu çocuklar yetiştirmenin reçetesini yazdı.
Gökçakan, “Evler, çocuklar için sığınılacak bir limandır, bir yuvadır. Evleri etüt merkezine çevirmeyin. Onlara öğretmen değil, sadece anne ve baba olun. Onları anneanne ve babaannelerinizin sizi sevdiği gibi sevin; kitaplardaki formüllerle değil” dedi. Yrd. Doç. Dr. Gökçakan, çocuklara mutlu ve huzurlu bir ev ortamı sunmanın formüllerini şöyle anlattı:

 

Hemen ceza vermeyin

Diyelim ki çocuğunuz eve geç geldi ya da ödevini yapmadı. Lütfen çocuğa müdahale etmeden önce bir dakika yani 60 saniye kendinizi dinleyin. Önce bir durun! Emin olun çocuklarınıza söylediğiniz en kötü kelimeler o bir dakika içinde çıkıyor. Siz onu unutuyorsunuz ama çocuk onu affetmiyor.
60 saniye içinde “Babasına mı söylemeliyim?”, “Odasına mı kapatmalıyım”, “Cep telefonunu mu elinden almalıyım” diye düşünün. “Cep telefonunu alırsam nasıl bir ceza olur? Bu çocuk iyice hırçınlaşabilir. Geçen ay aldım üç gün küstü” diye kendi kendinizle konuşun.

 

‘Lütfen çocuklarınızla yazışın’

Ailelerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de çocuğun odasını toplamaması. Ben de diyorum ki: “Eğer 14-20 yaş arasındaki bir ergen odasını benim gibi topluyorsa obsesiftir, bana getirin.” Çünkü ergenlik bedensel, zihinsel, sosyal, ruhsal dağınıklıktır. Ben çocuğum ergenlik dönemindeyken odasını topluyordum. Sonra da not yazıyordum: “Odan tertemiz, akşam istediğin gibi bozabilirsin. Senin annen bir kahraman.” Lütfen bazen çocuklarınızla yazışın.

 

‘Çocuğunuz annesiz demektir’

Ölünceye kadar dürüstçe çocuğunuzun yanında durun. Yanlış da yapsa “Sanırım ben de senin yaşlarında olsam aynı şeyi yapardım” deyin. Çünkü siz çocuğunuza sadece anne ve baba olamıyorsanız; çocuğunuzun öğretmeni, hâkimi, yargıcı, gardiyanı, polisi, jandarması oluyorsanız; o çocuğunuz annesiz babasız demektir.

 

Kaygılar bulaşıcı

Şimdiki çocukların özel odaları, televizyonları, bilgisayarları var. Bu kadar büyük imkânlar sunulunca çocukların mutlu ve huzurlu olmalarını bekliyoruz. Ama yeni nesil maalesef mutsuz ve sıkıntılı. Mutsuz olmalarının en önemli nedeni; birçok şeyi erkenden tüketiyor olmaları. Henüz 1.5 yaşındaki çocuk cep telefonundan video çekebiliyor ve izleyebiliyor. Bu çocuk 13 yaşında ne yapacak? Burada çare çocuğu teknolojiden uzak tutmak değil. Çözüm yolu; çocuğu nasıl seveceğinizi ve ona nasıl yaklaşacağınızı bilmek. Köyden ve kırsaldan gelen çocuklar daha rahat ve huzurlu. Çünkü anne kaygılı değil. Çocuklarda hastalık hastalığı hiç yok. Yere düşen ekmeği alıp üflüyor ve yiyebiliyor.   çocuk merdiven çıkmayı düşerek, şehirdeki çocuk törenle öğreniyor.