"60 günü takip eden ilk pazar günü referandum yapılmalıdır"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi süresine yönelik tartışmalara ilişkin ''Bizim kanaatimiz, 60 günü takip eden ilk pazar günü bu referandumun yapılmasıdır'' dedi.
cumhuriyet.com.trDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlar ve Uzmanlar Toplantısı'' dolayısıyla bulunduğu Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çiçek, bir gazetecinin, Anayasa değişikliğinin referanduma sunulmasında 120 gün, 60 gün tartışmasına ilişkin görüşünü sorması üzerine, şunları söyledi:
''Bizim kanaatimiz, 60 günü takip eden ilk pazar günü bu referandumun yapılmasıdır. Yasa çıkmıştır, yürürlüktedir. Dolayısıyla, eğer haberlerdeki ihtimal gerçekleşirse Yüksek Seçim Kurulu kısa süre içerisinde belki muhtemelen bu konuyu karara bağlayacaktır. Dolayısıyla biz temmuzun ikinci haftası gibi bir yerde bu referandumun yapılmasında fayda görürüz, çünkü bu işin uzatılmasında da ülke yararı yoktur. Neticede Parlamento iradesini ortaya koymuştur. Konuyu milletimize de bir defa sormak gerekmektedir. Zaten çıkan sonuç da bunu göstermektedir. Millet ne karar verirse doğru karar verir. Bugüne kadar da o kararlar hep isabetli oldu.''
Başbakan Yardımcısı Çiçek, başka bir gazetecinin ''CHP'nin bu sürece itiraz edeceği söyleniyor'' demesi üzerine de bunun, onların anayasal hakları olduğunu ifade etti. CHP olarak değil 110 milletvekilinin imzalanmasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulabileceğine işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:
''110 imza varsa bu Anayasa Mahkemesine götürülebilir. O, yargı sürecidir. Bu, işin ayrı boyutudur ama bu anayasa millet için yapıldı. Belli bir kesim için yapılmış bir anayasa değil millet için yapılmış bir düzenlemedir. Millet iradesini egemen kılmak ve millete bunu sormak daha doğru olur, daha demokratik olur diye düşünüyoruz. Biz baştan beri bunu savunduk.''
Çiçek, Anayasa Mahkemesinin bir iptal kararı vermesi halinde ''B Planı'' bulunup bulunmadığına ilişkin soruyu da şu karşılığı verdi:
''Kendimizi mahkemenin yerine koyarak bugünden bir faraziye üretmenin bir anlamı yok. Daha bir başvuru yok, mahkemenin ne karar vereceği belli değil ama Meclisin kararı belli; bunun millete götürülmesidir. Ben milletin ne karar vereceğini daha çok merak ediyorum ve onu önemsiyoruz. Demokrasilerde de sorunu çözecek olan bence millettir. Onun için biz millete gitmeyi her zaman tercih ederiz''
Muğla'daki olaylar
Başbakan Yardımcısı Çiçek, ''Muğla'da iki gündür yaşanan olayların etnik çatışmaya dönüşme olasılığına'' ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:
''Bu soruyu sormuş olmanız bile fırsatçılara imkan tanır. Bu ülkede yaşayan 72 milyon, kardeştir. Tarihimiz, devletimiz, kültürümüz, inançlarımız bir olan bir toplumuz. Her zaman birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenler geçmişte de olmuştur, bugün de olur, ama milletin sağduyusu bunların hep üstünden gelmiştir. Kimse bu fırsatçılara itibar etmemelidir. Ben bunların sorulmamasını tercih ederim, çünkü soru soruldukça, gündemde kaldıkça o fırsatçılara gün doğuyor. Geçmişte de yaşadık zaten; bu tip olaylardan fayda umanlar bu tip olayları gündemde tutmak isterler. Siz soru sorarak biz de cevap vererek bunlara yardımcı olmayalım.''