6-7 Eylül olaylarının 63. yıldönümü: Acılar ilk günkü kadar taze
Dönemin Özel Harp Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun, “Başarılı bir özel harp işidir” şeklinde tanımladığı ve Rum, Ermeni ile Yahudi yurttaşlara yönelik saldırıların yapıldığı 6-7 Eylül olaylarının üzerinden 63 yıl geçti. Olayların yarattığı travma ise gayrimüslimlerin belleklerinde hâlâ ilk günkü gibi duruyor.
cumhuriyet.com.tr
“Selanik’te Atatürk’ün evine Yunanlılar tarafından bomba atıldığı” haberinin, gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadığı İstanbul’da yayılması üzerine, 6-7 Eylül 1955 tarihlerinde, ellerinde kazma, balta ve sopalarla sokaklara dökülen binlerce kişi, gayrimüslimlere ait ev ve işyerlerini yakıp yıktı. Gruplar, azınlıkların dükkânlarını, evlerini ve hatta kadınların üzerindeki ziynet eşyalarını yağmaladı. Olaylardan kısa bir süre sonra Beyoğlu’na gelen dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, “Galiba dozu kaçırdık” demesi olayların planlı olduğunu gösteriyordu.
Politikanın devamı
6-7 Eylül olayların yaşandığı tarihte 15 yaşında bir tezgâhtar olan Apoyevmatini Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mihail Vasiliadis, “6-7 Eylül 1955 İstanbul Rumlarının artık bu ülkede geleceğinin olamayacağını anlama anıdır” dedi. Tarihin bu tür saldırılarla dolu olduğunu vurgulayan araştırmacı yazar Foti Benlisoy da, “Türk ulusu inşa etme projesi içerisinde gayrimüslim topluluklar, Türklüğe bir tehdit unsuru olan ya da olabilecek unsurlar olarak görülüyordu. 6-7 Eylül, gayrimüslimlerin göç ettirilmesine, ortadan kaldırılmasına dönük bir politikalar bütününün devamıdır” dedi
İHD’den kınama
İHD İstanbul Şubesi Irkçılık Ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon 6-7 Eylül olayların 63.yılı anısına “6-7 Eylül: Yalnızca bir devlet operasyonu mu?” başlığıyla basın açıklaması yayımladı. 6-7 Eylül’ün bir devlet operasyonu olduğu belirtilen İHD açıklamasında “Titizlikle örgütlenmiş bir özel harp faaliyetiydi. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından planlandı, devlet dersini iyi ezberlemiş kalabalıklar tarafından şevkle uygulandı” denildi.