5. Uluslararası Avrasya Film Festivali

Kazak şair Muhtar Şahanov, toplantıdaki konuşmasında, "Aytmatov'un kendine özgü stiliyle kimsenin görmediğini gösterdiğini, kimsenin yazamadığını yazdığını" belirtti.
Aytmatov'un, insanın kendi değerlerine, kendi toplumuna yabancılaşması ve hatta düşman kesilmesini vurucu bir dille aktardığı eserine dikkati çeken Şahanov, halen "mankurtluk" sorununun bulunduğunu anlattı ve "İnsan kendi dilinde okuyamıyor yazamıyorsa bu da mankurtluktur. Bu durumda günümüzde 3-4 Kazaktan biri mankurttur" dedi.
Şahanov, Aytmatov'un eserlerinde Kazak ve Kırgız düşünce yapısının olması gerekli formunu ortaya çıkarmaya çalıştığını söyleyerek, "Aytmatov'un ikinci hayatı şimdi başlıyor. Biz arkadaşları, yakınları olarak, onu bu steplerde yaşatacağız" diye konuştu.
Hintli film eleştirmeni Raşmi Doraşvami de konuşmasında, Aytmatov'un Hindistan'da ilk olarak "Elveda Gülsarı" eseriyle tanındığını belirterek, yazarın diğer eserlerinin de çevrilerek basılması sürecinin devam ettiğini kaydetti.
Doraşvami, Aytmatov'un SSCB dönemi ve sonrasında dünya tarafından tanınan bir yazar olduğunu vurgulayarak, "Onu sadece Kırgız yazar olarak kabul etmenin yanlış olacağını, aksine Cengiz Aytmatov olarak evrenselliği yakalayan bir yazar olduğunu" söyledi.
Kırgızistan ve Rusya'dan da yazar ve eleştirmenlerin katıldığı toplantıdaki konuşmacılar, Aytmatov ile ilgili anılarını anlattı, yazarın kişiliği ve eserleriyle ilgili bilgi verdi.
Festivalde yer alan filmler arasında Aytmatov'un "Elveda Gülsarı" eserinden aynı adla uyarlanan uzun metrajlı film de bulunuyor.

Festivaldeki filmlerden "Mustafa Çokay"da, İkinci Dünya Savaşı döneminde öne çıkan ve Sovyet yönetiminin haksızlığına uğrayan Kazak toplum liderlerinden Mustafa Çokay'ın hayatı ve faaliyetleri anlatılıyor.
Konuya ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan filmin yönetmeni Satibaldı Narimbetov, filmin temel olarak Çokay'ın yazdığı ve karısı Maria Gorina Çokay'ın sakladığı günlük ve benzeri yazılar doğrultusunda hazırlandığını kaydetti.
Festival yönetimi tarafından yapılan basın açıklamasında da Çokay'ın iyi eğitim aldığı, etkileyici ve lider bir yapı taşıdığı belirtilerek, "Tüm hayatını Türk halklarının hakları için mücadeleye adamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşist esir kamplarından çok sayıda insanı kurtarmıştır" denildi.

Astana'daki film festivali sırasında Kazakistan'ın ilk Uluslararası Aşçılık Festivali "Burabai-2008"in de açılışı yapıldı.
Açılışa katılan Dünya Şef Aşçılar Birliği (WACS) Başkanı Gissur Gudmundsson, Kazakistan'da ilk kez bu tür festival düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu tür etkinliklerle aşçıların birbirinin bilgi ve deneyimlerinden daha verimli yararlanabildiklerini söyledi.
Gudmundsson, gazetecilerin aşçılık festivalinin film festivali etkinlikleri kapsamında açılmasıyla ilgili sorusu üzerine, film ve yemek konusunun birbiriyle bağlantısının, düşünüldüğünden fazla olduğunu söyledi.
Aynı şekilde aşk ve yemek konusunun da bağlantılı olduğunu ifade eden Gudmundsson, "Yemeğin mideye gittiği, ancak beyin ve kalbin de bundan olumlu etkilendiği" düşüncesini dile getirdi.
Toplantıdan sonra katılımcılara çikolata ve şekerlemeden yapılan özel tatlı ikram edildi.