4 parti 4 farklı bakış

Yeni anayasa için partiler arası Uzlaşma Komisyonu bugün Çiçek'in başkanlığında toplanıyor.

cumhuriyet.com.tr

AKP, CHP, MHP ve BDP’nin üçer milletvekilinin katılımıyla oluşturulan Uzlaşma Komisyonu’nun TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığındaki bugünkü toplantısıyla yeni anayasa süreci başlıyor. 4 siyasi partiden de komisyonun çalışma yöntemi, kritik maddeler konusunda farklı değerlendirmeler geliyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam kampında yeni anayasa komisyonunu oluşturan kurmaylarıyla bir araya gelerek partisinin stratejilerini belirledi. Yapılan değerlendirmede, çalışmaların belli bir aşamaya ulaşıp oturmasına kadar Uzlaşma Komisyonu’na Çiçek’in başkanlık etmesi gerektiği, belli bir aşamadan sonra “güveneceği bir başkanvekiline yetki verebileceği”, Uzlaşma Komisyonu’nda önce çalışma yöntemi ve maddelerin nasıl kabul edileceğine ilişkin bir alt komisyon kurulması gerektiği görüşü benimsendi. AKP, önce uzlaşılması daha kolay görünen maddelerden başlanmasını, rejimle, değiştirilemez maddelerle ve hassas konularla ilgili maddelerin sona bırakılmasını isteyecek. AKP’de, üzerinde uzlaşılması zor görünen madde sayısı 10-15 olarak belirledi. Uzlaşılması zor görünen bu maddelerle ilgili de AKP’de oluşan görüş şöyle: “Bu maddeleri belki maddelerin her partinin görüşünü seçenekli olarak yazıp referandumda halka sorabiliriz. Ancak bu da toplumda yeni gerilimlere neden olabileceğinden uygun bir yöntem olmayabilir. Onun yerine liderler çözümü devreye girebilir. Liderler zirvesinde çözüm aranabilir. Ancak yine de uzlaşma sağlanamıyorsa bu maddelerin sayısına bakılır. Eğer 5-10 civarında bir maddeyse daha fazla zorlamaya gidilmez. 5-10 madde için yeni bir anayasayı feda etmeyiz. Bu maddeler 1982 Anayasası’ndaki haliyle kalır.”

CHP’de görüş ayrılığı

“Yeni anayasa” söylemi ve “vatandaşlık tanımı” CHP yönetimindeki görüş ayrılıklarını ortaya koydu. MYK’nin önceki gün yaptığı toplantıda, “AKP başkanlık sistemini gündeme getirecek, buna geçit vermemeliyiz. Basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, sosyal devlet, bağımsız yargı konuları çok önemli. Bu konulardaki duyarlılıklarımız çalışmalara yansımalı” değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda seçimler öncesinde açıklanan “CHP’nin Anayasa Vizyonu” raporu da tartışma yarattı. Özellikle bu rapordaki vatandaşlık tanımı ile ilgili eleştiriler dile getirilirken Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler bu metnin “bağlayıcı” olmadığını, yetkili kurullarda görüşülmediğini söyledi. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun ise CHP’nin seçim bildirgesi ve kurultay kararlarını anımsatarak bu görüşe karşı çıktığı aktarıldı.

MHP: Gizli niyetleri var

MHP, AKP’nin Kızılcahamam kampında, 12 Eylül referandumunda kabul edilen anayasa değişikliklerini “kırmızı çizgi” olarak belirlemesi ve ilk üç maddeyle ilgili de “Türkçesinin düzeltilmesi” yönünde tavır belirlemesini, “AKP’nin gizli gündem niyeti” olarak değerlendirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Gizli gündemlerini toplantıda (Uzlaşma Komisyonu) gündeme getirecekler. Sonra da ‘muhalefet uzlaşmaz davranıyor’ diye halka anlatacaklar” dedi. MHP olarak masaya “önkoşulsuz” olarak oturacaklarını ve uzlaşma arayışını sonuna kadar sürdüreceklerini kaydeden Yalçın, görüşmelerden “kaçma” gibi bir tavırları olmayacağını söyledi. Yalçın, AKP’nin uzlaşmaz bir tutum sergileyip kendilerini “masadan kalkmaya zorlaması” durumunda da içtüzükteki bütün olanakları kullanarak mücadele edeceklerini söyledi.

BDP: Kökten değişim

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak partisinin grup toplantısında, BDP olarak sürece önkoşulsuz olarak katılma ve “demokratik anayasa yapılarak sorunun çözümüne katkı sunma” kararı aldıklarını anımsattı. Başta Güney Afrika örneği olmak üzere benzer süreçleri yaşayan ülkelerin anayasa yapım süreçlerinin “anayasa değişikliği değil”, “kökten devrim” niteliğinde yapılması durumunda çözümün yolunu açılacağını kaydeden Kışanak, şunları söyledi: “Türkiye’de de Kürt sorununu çözmeyecek bir anayasa yeni anayasa olamaz. Eğer Türkiye de anayasa yapım sürecini barış sürecinin parçası olarak görür, 1924’ten beri olan tekçi zihniyeti değiştirmeyi esas alan bir sistem olursa, barış sağlanabilir. Biz sorunları çözecek, toplumsal uzlaşmaya götürecek anayasa götürmesi için sorumlu ve özverili davranacağız. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol yapacağız.”