'4 kat risk, 5 kat zarar'

Başbakan Erdoğan'ın '9 yıllık hayali' şehir hastanelerinin devlete ve yurttaşa maliyeti '4 kat risk, 5 kat zarar' olacak.

cumhuriyet.com.tr

CHP’nin iktisatçı vekillerinden Müslim Sarı, önceki gün Meclis’te kabul edilen şehir hastaneleri yasası ile ilgili olarak “Klasik ihale yöntemiyle 600 milyon TL’ye yaptırılacak bir hastane, kamu özel ortaklığı ile yaklaşık 3.5 milyar TL’ye mal olacak. Yani yaklaşık 5 kat zarar edilecek. Yabancı şirketlere verilen hazine garantisi ile ise devlet, 2001 krizinde batık bankaların mal olduğu 20 milyar TL’lik açığın 4 katı kadar riski üstlenecek. Zarar ve risk doktorun emeğinden yurttaşın da cebinden karşılanacak” değerlendirmesini yaptı.

CHP’li Sarı, sağlık meslek örgütlerinin tüm itirazlarına karşın Meclis’te kabul edilen ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “9 yıllık hayalim” olarak ifade ettiği şehir hastanelerine ilişkin yasanın mali boyutlarını Cumhuriyet’e anlattı. Yasanın sağlık finansmanında “çok ciddi” değişiklikler getirdiğini belirten Sarı sistemi, “İhtiyaç duyulan hastane ile ilgili olarak hazine bir yer gösteriyor. İhaleyi kazanan firma hastaneyi yapıyor ve 25 yıllığına işletiyor. Sağlık Bakanlığı bunun karşılığında hastanenin gerekli fiziki yatırımı için yıllık kira ve sağlık hizmetleri için de yıllık bir bedel ödüyor. Böylece kamu, baştan yapması gereken bir yatırımı yapmadan ‘yıllık kira bedelleri’ olarak ödemeyi yapıyor” ifadeleri ile özetledi.

“Kamu bu işten açıkça zararlı çıkacak” diyen Sarı, “hastanelerin kamu özel ortaklığı üzerinden yapılması ile klasik ihale yöntemlerinin kullanılması arasındaki farka” ilişkin “Klasik ihale yöntemiyle 600 milyon TL’ye yaptırılacak bir devlet hastanesi, kamu özel ortaklığı sistemi ile 3.5 milyar TL’ye mal olacak. Yani yaklaşık 5 kat zarar edilecek. Çünkü tek bir hastane için ödenecek yıllık kira 50 milyon lira civarında. Üstüne yıllık 87 milyon lira da hizmet alımı için ödenecek. Yani devletin kasasından, 600 milyon liralık bir hastane için yılda 137 milyon lira çıkacak ve bu ödeme 25 yıl boyunca sürecek. Böylece para yaklaşık 3.5 milyar TL’ye kadar varacak” hesabını yaptı.

‘Doktorun emeğinden, yurttaşın cebinden’

Ortaya çıkan milyonluk borçların faturasının yurttaşa kesileceğini belirten Sarı, “Borçlar, sağlık çalışanlarının hastane döner sermayesinden aldıkları paydan kesilerek ödenecek. Yasa ile zaten sözleşmeli çalışan haline gelecek olan sağlıkçılar, bütçe açığını da kapatmak için çalışacak. Ama bu yetmeyecek. Bu kez de gözler yurttaşa dönecek. Tedavi olmak için ödenen katkı payları giderek artacak. Yani zarar ve risk doktorun emeğinden yurttaşın da cebinden karşılanacak” ifadelerini kullandı.

 

Risk 80 milyar TL

Hastaneyi yapacak özel şirketin, uluslararası finans şirketinden alacağı kredilere Hazine garantisinin verildiğini anımsatan Sarı, “Özel şirket batarsa, uluslararası şirkete devlet kefaleti getirilecek. Batık bankalar 2001 krizinde Türkiye’ye 20 milyar TL açığa mal oldu. Şehir hastaneleri ile aynı yanlış bir daha yapılıyor ve burada Hazine tarafından üstlenilen risk çok daha büyük. Devlet 2001 riskinin 4 katı kadar, 80 milyar TL gibi çok büyük bir riske giriyor” dedi.