39. İstanbul Film Festivali: “Un monde plus grand”

Fransız yazar ve sinemacı Fabienne Berthuad’nun filmi gerçek bir olaydan hareketle çekilmiş ve özellikle Cecile de France’ın oyunculuğuyla güçlenen bir film.

cumhuriyet.com.tr

Fabienne Berthaud sinemacılığından önce yazarlığıyla tanınan bir isim. 2011’de “Un jardin sur le ventre” adlı romanıyla Françoise Sagan Ödülü’ne layık bulunan Berthaud 2005’ten bu yana filmler çekiyor (öncesi de var ama sinema kariyerini 2005 tarihli “Frankie” ile başlatmak daha doğru sanki) ve çoğunlukla da filmlerinin senaryosunu kendi yazıyor. Çoğunlukla diyorum zira kendisinin de bir söyleşide dediği gibi ilk kez kendi bulduğu bir fikri ya da hikâyeyi değil, ona önerilen bir hikâyeyi, çok etkilendiği için, çekmiş “Un monde plus grand” ile. Dilimize “Daha Büyük Bir Dünya” olarak çevrilen film tek cümleyle özetlenecek olsa, eşini kaybettikten sonra büyük bir bunalıma giren bir kadının yas sürecinde kendini Moğolistan’daki Şamanik ayinlerle yeniden var etmesi, denilebilir. Üstelik, burada filmin yalancısıyız, her şey gerçekten yaşanmış.


ŞAMANLARIN ARASINDA 

Corine Sombrun’ün otobiyografik nitelikli “Mon initiation chez les chamanes” (“Şamanlığa Kabul Edilişim” gibi bir tercüme yanlış olmaz herhalde, pek estetik durmasa da) adlı kitabından yola çıkan film ses teknisyeni Corine’in ağır ve sancılı geçen bir yas döneminde patronu tarafından, biraz da kafasını toparlasın diye, Moğolistan’a giderek Şaman ayinlerinin seslerini kaydetmesi için çıktığı yolculuğu anlatıyor. Moğolistan’da tanık olduğu ayin sırasında hiç beklenmedik şekilde transa geçen ve kendisinde Şamanik özellikler bulunduğunu keşfeden Corine bu transa geçmeler sırasında gördüğü düşsel imgelerin içinde bir huzur bulacağını, kaybettiği aşkını göreceği sanısına kapılır ve tüm hayatını bu doğrultuda yaşamaya başlar. Uzun bir eğitim süreci için Moğolistan’a geri döner ve Şaman olmak için bir hayli zorlu aşamalardan geçer. Bir yandan da içten içe yaşadığı acıyı bastıracak bir şeyler aramaktadır.

Yönetmen Fabienne Berthaud çekimler sırasında

Fabienne Berthaud’nun özellikle Moğolistan’daki Şaman eğitimini işlediği bölümlerde neredeyse belgesel bir tarza meylettiği film yas gibi son derece kişisel bir hikâyeyi anlatırken bir yandan da ölüm ve sonrasına dair sorular uyandırıyor izleyende. Bunları elbette filmin baş kişisi Corine’in içsel dünyasına bakarak ve zaman zaman çok karanlık bir noktaya sürüklenen ruh halini bize göstererek yapıyor ama ilginç bir şekilde hiç de karanlık ve çıkmaz bir noktaya sürüklenmiyor izleyici. sanki tüm o eğitimler, tüm o ayinler, doğanın o olağanüstü iyileştirici gücü sonuçta aydınlık bir çözüme ulaştıracakmış gibi hissediyoruz kendimizi. Kim bilir, belki de fazla eve kapalı kalmanın yarattığı bir ruh halidir bu aydınlığa çıkma özlemi, filmden bağımsız olarak.


CECILE DE FRANCE’IN GÜÇLÜ PERFORMANSI

Cecile de France filmin neredeyse her karesinde var ve bu da ona ciddi bir yük bindiriyor haliyele. Ama ne yalan söylemeli, kolaylıkla ipin ucunun kaçabileceği bir rolde (trans sahnelerinden, ağlama krizlerine, inişli çıkışlı ruh halinin hemen her türlü versiyonuna rastlamak mümkün filmde) çok kontrollü ama bir o kadar da bilinçdışına izin veren müthiş bir performans sergilemiş bana sorarsanız. Bu filmdeki performansıyla ödül ya da ödüller alır mı bilemiyorum ama kariyerinde birkaç basamak yükseldiğini düşünüyorum en azından. 

Ölümden sonra ne var, bundan daha fazlası var mı, bu dünyada yaşadığımız, gördüğümüz şeyden ötesi var mı? Bunlar “Un monde plus grand”ın üzerinde durduğu meseleler. Üstelik Corine’in tuhaf trans seanslarının nöropsikyatrik araştırmalara konu olması ve belki de insan beynine dair kimi sırların aydınlatılmasına yardımcı olması ihtimali de işin cabası. Konunun meraklıları ya da uzmanları her şeyi bir de bu gözle izleyebilir ve hatta Corine Sombrun’ün diğer kitaplarını bile okuyabilir diye düşünüyorum. Fabienne Berthuad’nun filmi özelinden bakacak olursak, karşımızda ustalıkla çekilmiş, görselliği bir hayli güçlü, özellikle doğanın ön planda olduğu sekanslarda çarpıcı imgelerin ön plana çıktığı ve kesinlikle yetkin bir oyunculuk performansıyla taçlandırılmış bir film var.