32 yıl boyunca yargılanan sanığa skandal tazminat gerekçesi: Sanık çok, para yok

32 yıl boyunca yargılanan sanığa ‘makul sürede yargılanma hakkı’ ihlal edildiği gerekçesiyle 2 bin 600 lira tazminat ödenmesine hükmeden AYM, tazminatı sanık sayısının çok olmasını dikkate alarak belirledi.

Hilal Köse

Anayasa Mahkemesi, Dev Sol ana davası sanığı Mehmet Kılıç’a, ‘makul sürede yargılanma hakkının’ ihlal edilmesine karşılık, yalnızca 2 bin 600 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, iki buçuk sayfalık kararında, ‘sanık sayısının çok olmasını’ dikkate alarak tazminat tutarını belirledi. 32 yıl 2 ay boyunca yargılanan, gözaltında işkence gören Kılıç ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

Kılıç, ‘Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’ ettiği gerekçesiyle 29 Kasım 1980’de gözaltına alındı. Aylarca gözaltında tutuldu. Cezaevinde insanlık dışı uygulamalara maruz kaldı. İdam istemiyle İstanbul 2 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılandı. 11 yıl tutuklu kaldı. Yıllarca, hakkında ne karar verileceğini bilemeden yaşadı. Mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararı Yargıtay’ca 2003 yılında ‘eksik evrak’ nedeniyle bozuldu. Dava, Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Kılıç, 15 Aralık 2009 yılında mahkum edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 8 Ocak 2013’te zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle davayı düşürdü. Kılıç, avukatı aracılığıyla AYM’ye başvurdu.

AYM, yaklaşık 32 yıl 2 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna vardı. Kılıç’ın anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Başvurucunun maddi ve manevi tazminat talep ettiği ifade edilen kararada, “İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında, bin kişiden fazla olduğu tespit edilen yargılamadaki taraf sayısı dikkate alınarak başvurucuya net 2.600 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin maddi tazminata hükmedebilmesi için başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucunun bu konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir” denildi. Kılıç’a 2.006 TL’lik yargılama gideri de ödenecek.

‘MAĞDURU RENCİDE ETTİNİZ’

Kılıç’ın avukatı Gülizar Tuncer, kararın ardından AYM’ye mektup yazdı. Davanın soruşturma sürecindeki hukuksuzlukları, 90’ar günlük uzun gözaltı sürelerinde güvenlik güçlerince yapılan işkenceleri ve işkencede ölümleri, cezaevindeki saldırıları ve ölümleri, tutuksuz sanıkların yaşadığı yargısız infazları ve yıllar sonra yüzlerce dava klasörünün kaybolmasını anımsattı. Tuncer, davadaki sanık sayısının 65’e düştüğüne de dikkat çekerek, şöyle devam etti: “1000 kişi sanık konumunda olsaydı ve hepsi de AYM’ye başvuru yapmış olsaydı bile böylesi bir mantıktan hareketle tazminat miktarı düşürülemezdi. Devletin ne kadar zarara uğrayacağının hesabının yapılması ve böylesine komik bir rakama hükmedilmesiyle başvurucu bir kez daha mağdur edilmiş, daha da ötesi rencide edilmiştir. Başvurucunun tüm bu süreçte yaşadıklarıyla alay edercesine verilmiş bu karara karşı elbette ki AİHM’ye başvuru yapılacaktır. Ancak kendi üyelerinin görevlerine son verilmesi kararına dahi “idarenin kanaati” diyerek karşı çıkmayan mahkemenizin, son dönemde en temel insan hakları ihlallerine ilişkin dosyalarda almış olduğu tutumun düşündürücü olduğunu ifade etmek, tarafımızca bir zorunluluk olarak görülmektedir.”