31 Mart seçim gecesi yasaklara uymayarak sonucu yayımlayan kanallar RTÜK gündeminde

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşcı, 31 Mart seçim gecesinde yasaklara uymayan yayınları üst kurul gündemine taşıdı. YSK’nin yaptırım gücünün KHK ile elinden alındığını belirten Taşcı, RTÜK’ü göreve çağırarak “Yaşanan sorun suç işlenirken, bu suça ilişkin bir yaptırım mekanizmasının devreye sokulamamış olmasıdır. Unutulmamalıdır ki, ‘nasılsa bizi savunuyorlar, bizi haberleştiriyorlar, bizim seçimi kazandığımızı anlatıyorlar’ düşüncesine göz yumulması, yargı kararlarının hiçe sayılması, öncelikle yayıncılığa, ardından hukuka, bir sonraki aşamada iktidarlara yönelik güvene zarar verecektir” dedi.

Ozan Çepni

YSK, yayın yasağı kalkmadan seçimlerle ilgili yayına giren kanallar hakkında ihbarda bulunmasına karşın işlem yapılmamasına RTÜK üyesi Taşcı tepki gösterdi.

‘Hukuk devleti zedelenir’

Yasaklara ilişkin YSK tarafından uygulanacak cezaların KHK ile yürürlükten kaldırıldığını hatırlatan Taşcı, “YSK tarafından ihlallere ilişkin bir müeyyide uygulanması imkânı kalmamıştır. Böylece kanunun açık bir şekilde yasak olarak tanımladığı bir hususun herhangi bir yaptırım ile engellenememesi söz konusu olacaktır ki bu ‘hukuk devleti’ kavramı ile bağdaşmamaktadır. İşlenmiş bir suçun yaptırımsızlığı, suçun işlenmesinin teşviki anlamına gelebilir ki bu durumun da hukuk devletinin varlığını zedeleyeceği aşikârdır” dedi.

Yaşanılan durumun kanunlar ile güvence altına alınmış olan adil, tarafsız ve eşit seçme ve seçilme hakkının kullanılmasına büyük zararlar verdiğini vurgulayan Taşcı, “Yayıncıların bile isteye hukukun dışına çıktığı noktada, RTÜK’ün yasayla kendisine verilen görevden kaçacağını düşünmek olanaksızdır. Seçim dönemlerinde devreye YSK yargısının giriyor olmasının mantıksal nedeni; konunun adalet ve tarafsızlık ekseninde daha hassas değerlendirilmesi, yargı güvencesi altında seçimlerin yapılabilmesidir” ifadelerini kullandı.

Manipülasyon yayıncılığı

31 Mart gecesi bazı yayıncı kuruluşların açık bir şekilde YSK kararlarına uymadığını belirten Taşcı, “Bir ülkede seçimler ancak ve ancak yargının güvencesi altında gerçekleştirilmişse demokrasisi anlamlı hale gelecektir. YSK’nin seçimlerin yargı güvencesi altında gerçekleştirilebilmesi için almış olduğu kararlar; bilinçli biçimde, önceden tasarlayarak, bile bile, kasten hukuku hiçe sayarak, tamamen manipülasyon amaçlı yapılan yayıncılığın yaptırımsız kalması, önce hukuk güvenliğini ardından da seçim güvenliğini zafiyete uğratacaktır. Hal böyle olunca da yapılan hukuksuzluğun yasalar çerçevesinde yaptırımı olması kaçınılmazdır” dedi.

Taşcı dilekçesinde RTÜK’ün acilen harekete geçmesi gerektiğini belirterek “Yaşanan sorun suç işlenirken, bu suça ilişkin bir yaptırım mekanizmasının devreye sokulamamış olmasıdır. Zaten yayıncılar da büyük oranda bu yaptırımsızlığa güvenerek, hukuk dışına çıkıp, YSK kararıyla yasak olarak tanımlanmış olmasına karşın yayınlarını sürdürmüşlerdir. Unutulmamalıdır ki, “nasılsa bizi savunuyorlar, bizi haberleştiriyorlar, bizim seçimi kazandığımızı anlatıyorlar” düşüncesine göz yumulması, yargı kararlarının hiçe sayılması, öncelikle yayıncılığa, ardından hukuka, bir sonraki aşamada iktidarlara yönelik güvene zarar verecektir” ifadelerine yer verdi.