30 işçiden hâlâ haber yok

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu patlamasında ulaşılmaya çalışılan işçiler arasında eşi ve iki akrabası bulunan Gülşen Karabektaşoğlu, ''Asıl mesleği aşçılık olan eşim imkansızlıktan dolayı maden ocağında çalışmaya başlamıştı'' dedi.

Karabektaşoğlu (24), 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu alanında gazetecilere yaptığı açıklamada, grizu patlamasında eşi Ahmet, kardeşi Erdem ve eniştesi Adem'in kurtarılmasını beklediklerini söyledi. Eşinin Trabzon'dan geldiğini ve madencilik konusunda hiçbir bilgisinin olmadığını anlatan Karabektaşoğlu, şunları söyledi:
''Eşim yaklaşık 4-5 yıldır firmada çalışıyordu. Kardeşimle maden ocağının aynı bölgesinde, yan yana çalışıyorlardı. Eşim, yer altında defalarca yaralandı. Ancak çalışmasını istemediğim halde maden ocağındaki işine imkansızlıklar nedeniyle devam etti. Asıl mesleği aşçılık olan eşim maden ocağında çalışmaya başlamıştı. Şu anda 6 yaşındaki kızım Ebral ile bekliyoruz. Çocuğum durumun farkına vardı, bana 'üzülme anne, babamın iş elbiselerini koklarız' dedi.''

Gözü yaşlı Dilek Aslan da yaşanan kazayla ilgili kendilerine açıklama yapılmadığını söyleyerek, ''Maden ocağında 3 kardeşim var. Biri kardeşim Erdem, diğerleri halamın çocuğu ve eniştem. Başbakan duysun bizi. Buraya gelsin. Yer altında kalanların hepsi gariban, fakir'' dedi.

Ocakta oğlu bulunan Ayşe Alkin, dün saat 13.30'dan itibaren beklediklerini belirterek, ''Oğlum, arkadaşların burada bekliyorlar'' diye ağladı.

Türk Kızılayı Derneği Zonguldak Şube Başkanı Nihat Aygün de kuyu alanında seyyar mutfak kurduklarını belirterek, ''Yiyecek ve içecek dağıtımı yapacağız. 2 psikologumuz da bölgede mahsur kalan işçilerin yakınlarıyla görüşerek moral veriyor'' diye konuştu.

"Yarın öğlen saatlerine kadar ulaşmamız mümkün görünmüyor''

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) İş Güvenliği Uzmanı Vedat Küçükbükücü, gazetecilere yaptığı açıklamada, TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlaması sonrasında başlatılan kurtarma çalışmalarının maden teknikerleri ve mühendisleri ile işçilerce sürdürüldüğünü söyledi.

Şu anda arında (kömüre ilk kazma vurulan yer) 25-30 kişinin çalıştığını belirten Küçükbükücü, şöyle dedi:
''Arkasında da yine 25-30 kişilik ekip hazır bekliyor. Yorulanların yerini yenileri alıyor. Şu anda 18 metrekare genişliğindeki bir alanda çalışmalar sürdürülüyor. Ocakta göçen 8 metrelik kısmın sadece iki metrelik kısmı açık, 14 metrelik bölümü açınca olay bitecek.''

Küçükbükücü, gazetecilerin, ''Madencilerin sağ kurtarılmasından umut var mı?'' sorusunu ''Allah'tan umut kesilmez, inşallah Ulu Önder Atatürk'ün bize emanet etmiş olduğu 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nda arkadaşlarımızı sağ salim çıkarırız'' şeklinde yanıtladı.

Gazetecilerin, ''Mahsur kalan madencilerde gaz maskesi ve lambalarının bulunmadığı yönünde iddiaların yer aldığını dile getirmesi üzerine Küçükbükücü, ''Öyle bir şey söz konusu olamaz. Hiç bir madenci arkadaşımız gaz maskesiz ocağa giremez. Şu anda bir şey söylemeyeyiz, ancak arkadaşlarımıza ulaştığımız anda bilirkişi olayı tespit eder. Ama öyle bir şey olacağını zannetmiyorum'' diye konuştu.

''Mahsur kalanlara hava gitme ihtimali var mı'' sorusu üzerine Küçükbükücü, şöyle konuştu:
''Tabii ki ocaklardaki çalışmalarımızda bize yardımcı olan basınçlı havamız var. Buradaki havalardan arkadaşlarımız belli bir yerden faydalanmışlarsa kesinlikle onları kurtaracağız. Önümüzde 8 metrelik göçük var. Arkadaşlara en fazla 130 metre gibi mesafemiz söz konusu. Şuanda gaz konusunda sıkıntı yok. Biz ilk göçüğü geçtik. 2 göçükten sonra 15 metrelik boşluk var. 8 metrelik kömür kütlesinden sonra kömür olmayan alan bulunuyor. Zaten bir metre sonra da mahsur kalan arkadaşlarımızın çalışma alanına ulaşmış olacağız. Ancak, yarın öğlen saatlerine kadar ulaşamayız. Çalışmalarımız aralıksız devam edecek.''

"Umudumuzu koruyoruz"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamayla ilgili, ''Göçüğün olduğu yerdeyiz, umudumuzu koruyoruz'' dedi.

Kurtarmaya yönelik 400 kişinin ellerinden gelen çalışmayı ortaya koyduğunu vurgulayan Dinçer, şöyle kaydetti:
''Göçüğün olduğu bölgeye ulaşıldı. Havalandırma temin edildi. Sabahleyin ilk kazma vuruldu, Göçüğün temizlenmesine başlandı. Her türlü çabayı sarf ediyoruz. Sükunet tavsiye ediyoruz. Dün, saat 13.28'de grizu patlaması oldu. Onun dışında patlama yok. Henüz göçüğün büyüklüğü konusunda ve işçilerimize nasıl ulaşacağımız konusunda elimizde yeteri kadar bilgi yok. Her türlü çabayı sarf ediyoruz. Mümkün olduğu kadar en kısa zamanda ulaşmaya çalışacağız. Göçüğün olduğu yerdeyiz, umudumuzu koruyoruz. Çünkü metan gazının olmadığı bölümlerin olduğuna dair bilgiler var elimizde. Ümit ediyorum ki işçilerimiz o bölgededirler. Umudumuzu kaybetmeye hiç gerek yok. İnşallah korktuklarımız başımıza gelmez.''

Kurtarma ekibindeki 1 kişi gazdan etkilendi

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamasının ardından kurtarma çalışmalarını yürüten madencilerden 1'i gazdan etkilendi.

Patlamada mahsur kaldığı bildirilen 30 kişinin kurtarma çalışmalarına katılan TTK işçisi Selim Yağız, gazdan etkilenerek 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu alanında bekletilen ambulansta tedavi altına alındı. Yağız'ın, uzun süre oksijensiz kalmasından dolayı gazdan etkilendiği, durumunun iyi olduğu ve oksijen verildiği bildirildi.

"Sular tulumbalarla dışarıya basılıyor"

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu yaptığı açıklamada, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Şimşek ve kurumun tahlisiye ekipleriyle Gelik'teki ocağın eksi 540 koduna indiklerini söyledi.

Yaklaşık 1 kilometre yürüyerek grizu patlamasından sonra göçüğün meydana geldiği bölgeye geldiklerini kaydeden Muslu, şöyle konuştu:
''Karadon'dan müdahale etme şansımız yok, çünkü kuyunun eksi 540 kodu tamamen deforme olmuş. Şu anda onarılması mümkün görünmüyor. Bir taraftan havalandırma yapılıyor diğer taraftan göçük nedeniyle ocaktaki doğal kanallarda biriken sular tulumbalarla dışarıya basılıyor. Oradaki ortamı gördük, burada çalışan arkadaşlarımızın da emniyetini sağlamak zorundayız. İşçi arkadaşlarımızı kurtarma çalışmaları itinalı ve tüm hızıyla devam ediyor.''

Bu arada, Sedat Arslan (29), babası Hüseyin Arslan'ın (57) 1994'te TTK'dan emekli olduğunu belirterek, ''Daha sonra 2007'de firmada çalışmaya başladı. 4 gün önce çalıştığı sırada vagon çarpması sonucu yaralanmış, 4 günlük rapor almış. Kendisine artık çalışmamasını söyledim. Kendisi de bana 'tamam' demiş ve söz vermişti ama şirketten çağırmışlar, o da işe gitmiş. Dün akşam eve gelince ocakta mahsur kaldığını öğrendim. Babam 30 yıl TTK'da çalıştı, burnu bile kanamamıştı'' diye konuştu.

''Tekrar bir kömür göçüğü ile karşılaştık"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamasının ardından başlatılan kurtarma çalışmaları ile ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, kurtarma çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Taş ve kayalardan meydana gelen göçüğün 6-7 metre uzunluğunda olduğuna işaret eden Bakan Yıldız, şöyle konuştu: ''O göçük geçildi. Ama üzülerek söyleyeyim 20 metre kadar sonra tekrar bir kömür göçüğü ile karşılaştık. Bunu açmak için de orada bir temizlik yapılması gerekiyor. Tabii ki, uzayan bu süre bizim aşağıdaki işçi kardeşlerimizle alakalı kaygılarımızı daha da arttırıyor. Şimdi tahkim yaparak, kurtarma ekiplerinin daha sağlıklı ortamda çalışmalarını sağlamamız lazım. Bir yandan da o kömür göçüğünün mutlaka temizlenmesi lazım. İki işin bir arada yapılabilmesi için orada tek aynada 45-50 kişi kurtarma ekibinden çalışıyor. Bu gayretler değişen ekiplerle beraber aralıksız devam edecek. Ümit ediyoruz ki, o kömür göçüğünden sonra herhangi bir başka göçük olmasın ve biz bir an önce işçi kardeşlerimize ulaşmış olalım.''

Gül, Zonguldak'a gitmeyecek

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Zonguldak'taki maden ocağında meydana gelen patlama üzerine olay yerine yapmayı istediği inceleme ziyaretinden, çalışmaların olumsuz yönde etkileneceği gerekçesiyle vazgeçirildiği bildirildi. Gül, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile yaptığı görüşmenin ardından olay yerine gitme isteğini ilgililere iletti. Ancak Gül'ün, olay yerine gitmesi halinde kurtarma çalışmalarının aksayabileceği ihtimalini dile getiren Cumhurbaşkanlığı yetkilileri tarafından bu isteğinden vazgeçirildiği belirtildi.