3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüyle ilgili yeni detaylar: İlk değilmiş
İzmir’de anaokuluna gittiği serviste unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin sıcak ve havasızlıktan ölmüştü. Olay Türkiye’yi isyan ettirdi. Çocukların emanet edildiği servis araçlarının güvenilirliği tartışılıyor. Öte yandan, 3 yaşındaki Alperen Sakin’in ölümüyle ilgili ihmaller, sorumluların verdiği ifadelerle ortaya çıktı.
cumhuriyet.com.trİzmir’in Çiğli ilçesinde, Özel Sevgi Yumağı Anaokulu’na giderken servis aracında unutulduğu 9 saat sonra fark edilen 3 yaşındaki Alperen Sakin’in ölümüyle ilgili ihmaller sorumluların verdiği ifadelerle ortaya çıktı.
Hürriyet’in ulaştığı ifadelerde aynı zamanda okul müdürünün eşi olan servis şoförünün, eşinin hastaneden araması üzerine kamera kayıt cihazını değiştirerek kayıtların izlenmesine engel olmaya çalıştığı da tespit edildi. Şüphelilerin ilk etapta suçu ve sorumluluğu birbirine attığı ancak kamera cihazının değiştirildiğinin emniyet görevlilerince tespiti üzerine gerçek ortaya çıktı.
İfadelerde ortaya çıkan başka bir acı gerçek ise okulda 2-3 yıl önce yine bir öğrencinin unutulup sonradan fark edilmesi oldu.
ANNESİNİN KUCAĞINDA UYURKEN ALMIŞ
Gözaltına alınan servis sorumlusu yardımcı öğretmen D. K. ifadesinde olayı şöyle anlattı:
“Normal şartlarda servisteki çocukları saymayız. Hangi çocuğun gelip gelmediğinden ben haberdar olmam. Kreşte görevli öğretmenler genelde yoklama almaz. Olay günü sabah saat 07.00 gibi servise başladık. Alperen’i annesinin kucağından uyur şekilde aldım ve servisin ikinci sırasına oturttum. Kemerini bağladım. Alperen’den sonra 9 çocuğu daha aldıktan sonra anaokuluna geldik. 2 yaşındaki bir çocuk ağlamaya başlamıştı. Bir yandan onunla ilgilenirken, diğer yandan da ön koltukta oturan 4 çocuğu teker teker emniyet kemerlerini çözdükten sonra araçtan indirdim. Öğrenciler sağa-sola koşmasın, yola çıkmasınlar diye eşlik ettim. Anaokulunda günlük 2 kez bez değişimi yapılıyordu, öğretmen yardımcısı Arzu Öğretmen, Alperen’in gelmediğini söyledi. Hemen Tamer abinin yanına koştum. Aracın anahtarını bana verdi. Kapıyı açtığımda Alperen’in koltuğa emniyet kemeri ile bağlanmış baygın vaziyette yattığını görünce dayanamadım dışarı çıktım. Ambulans geldi, Alperen’i hastaneye götürdüler. Akşam saatlerinde Alperen’i kaybettiğimizi öğrendim.”
Aynı zamanda okul müdürü Y.’nin eşi olan ve ‘Dikkat ve özen hükümlülüğüne aykırı davranma ile ölüme sebebiyet verme’ ile ‘suç delillerini karartmaktan’ tutuklanan servis şoförü Tamer İşgören’in polis ifadesinde şunları söylediği öğrenildi: “Aracı okulun ön kapısına yakın yan tarafında bulunan boş arsaya geri geri yaklaştırıp park ettim. Araçtan indim ve aracın ön tarafına doğru geçtim. Çocuklar yola çıkmasın diye orada beklerken D. orta kapıyı açar, çocukları kemerlerini açarak indirir. Ben de okul kapısını açarak inen çocukları okulun bahçesine alırdım. Bu sırada kapıda da yani iç kısımdan bir öğretmen de bize yardımcı olurdu.
"HERKES İNMİŞ Mİ?"
Bugün de aynı şekilde çocukları içeri aldığımız sırada içeriden bir arkadaş gelerek çocukları karşıladı. Araçtan tüm çocuklar indikten sonra ben D.’ye ‘Aracı kontrol et, herkes inmiş mi’ dedim. O da bana ‘Tamam abi, inmişler’ dedi. Ancak aracı kontrol edip etmediğini ben hatırlamıyorum. Sonra kendisi aracın orta sürgülü kapısını çekerek kapattı. Ben de elimdeki kumandadan kapıyı kilitledim ve D.’nin arkasından okulun bahçesine girdim. (…) 16.00 sıralarında okulda akşam listesini hazırladım. Alperen Sakin’i yazdığım sırada N. Hanım Alperen’in bugün hiç gelmediğini söyledi. Ben de ‘Hayır, onu bu sabah aldık’ dedim.”
ÖNCE YALAN SONRA İTİRAF
Tamer İşgören’in sorgusunda polislerin sorusu üzerine daha önce de benzer bir olay yaşadıkları ortaya çıktı: “Ben D.’ye ‘Daha önce de böyle bir olay yaşadık. Sen dikkat et uyuyup kalmasınlar, özellikle arka sıradakiler’ diye söylemiştim. Yaklaşık 2-3 yıl önce bir öğrenci araçta uyuduğu için unutuldu. Yaklaşık 15 dakika sonra fark etmiştik.” Öğretmen A.G.’nin de tüm diğer sorumlular gibi önce sanki Alperen okuldaymış gibi anlattığı ifadesinde yer aldı. A.G. de Alperen’in okulda olduğunu ancak bisküvi ikram ettiğini, uyku saatinde turuncu yastıklı yatağında yattığını kaydetti. Polisin ısrarlı soruları sonrasında ise ilk önce öğretmen A.G. itirafta bulunarak yaşananları anlattı ve ifadesini değiştirdi.