‘3 Temmuz sürecinde yoruldum’

Fenerbahçe’de Aykut Kocaman’ı zor günler bekliyor. Başarılı teknik adam “Burada yapacağım çok işler var” dese de günleri hiç de o kadar kolay geçmeyecek...

Hilmi Türkay

Fenerbahçe’de Aykut Kocaman’ı zor günler bekliyor. Başarılı teknik adam “Burada yapacağım çok işler var” dese de günleri hiç de o kadar kolay geçmeyecek. Kimbilir gün gelecek keşke Konyaspor’u bırakmasaydım diyecek. Camiada çatlak sesler konuşmaya şimdiden başladı. Gerçi Aykut Hoca bunların hiçbirine kulak asmaz sadece işine odaklanır, kulağını dışarıya tıkar. Taraftar biraz sabır göstermeli. Aykut dışarıdan birisi değil. O Fenerbahçe’nin çocuğu. Hele yaşadığı o 3 Temmuz süreci yok mu? İşte Aykut Kocaman’ın ağzından dökülen o sözler.

En iyi kadro F.Bahçe’de

“F.Bahçe’nin kadrosu bireysel anlamda Türkiye’nin en iyi kadrosu. Beşiktaş’tan aşağı kalır yanı yok. Beşiktaş’ta 2 senedir şampiyon olan takımın büyüyen oyuncuları var. Aldığı sonuçlardan dolayı Fenerbahçe’nin oyuncuları değersiz olarak nitelendiriliyor. 2 sene önce buraya gelen Van Persie’den daha iyi kaç forvet bulabilirsiniz ? Futbol ortamımız oyuncuları değersizleştiriyor. Düzenli bir takım için işleyen oyuncudan ziyade şapkadan tavşan çıkaran oyuncu arıyoruz.

Kaleciye ihtiyaç var

Volkan Demirel tek ana kaleci olarak gözüküyor. Hedefimiz her kulvarda final olacağı için 60 küsur maç oynayacağız. Fenerbahçe’nin en az onun klasında bir kaleciye ihtiyacı var. Valbuena’yı beğeniyorum.. Defalarca Fransa milli formasını giymiş, üst seviyede birisi. İştahlı, futbola yeni başlamış gibi. Teknik, son paslar, adam eksiltme, beceri her şey var.”

Başkanla görüştüm ve...

Başkanla bir görüşme yaptım. Gerçekten zihinsel olarak çok yorgundum, her şeye açık görüyordum kendimi. Çekilmeyi doğru buldum. O çekilmeyi doğuran şey de 3 Temmuz sürecidir. Yani sahadaki performanstan ziyade, özellikle ertesi sene, saha dışındaki her şeyle uğraşmaya çalıştım. Normal zamanlarda F.Bahçe Teknik Direktörlüğü sadece idman yaptırmak değildir, pek çok şeyi beraber yönetmeniz gerekir. Ama bu, bir taraftan da kulübün etrafına çökmüş bir ablukayla savaşma hali değildir. Ben bunu da yaşadım o dönemde ve çok yoruldum..”