3 milyonluk iftarlığın yarısını kim yedi?

Fatih Belediyesi’nin ‘120 bin adet sıcak iftar yemeği’ ihalesinde 57 bin 400’ünün akıbeti belirsiz. CHP olayı yargıya taşıyınca AKP’li belediye ‘sehven yazılmamış’ diye savundu...

Aykut Küçükkaya

AKP’li Fatih Belediyesi’nin “120 bin adet sıcak iftar yemeği” için yaptığı 3 milyon TL’lik ihale, belediyenin faaliyet raporunda “62 bin 600 adet sıcak iftar yemeği dağıtıldı” ifadesiyle yer aldı. CHP “57 bin 400 adet iftar yemeği ne oldu?” diyerek olayı yargıya taşıdı. Fatih Kaymakamlığı belediyenin ‘sehven yazılmamış’ savunmasıyla soruşturma izni vermedi. Belediye yöneticileri sehven yazılmayan iftar yemeklerinin Fatih’teki tüm hastane sokaklarında dağıtıldığını savundu.

Kaymakamlık kararını geçen ay yargıya taşıyan Fatih Belediyesi CHP’li meclis üyesi Fazıl Uğur Soylu’nun dava dilekçesinde, “12 kez sehven hata yapılması inandırıcı değil. Yemek dağıtımından bölgedeki mahalle muhtarlarının ve vatandaşların haberi yok” denildi. AKP’li belediyenin ‘sehven’ hata yapmamak için bu yılki faaliyet raporunda iftar yemeğinin adetiyle, dağıtıldığı yerlerle ilgili istatistiksel bilgilere yer vermemesi dikkat çekti.

AKP’li Fatih Belediyesi’nin “ramazan paketi ihalesi” yargıya taşındı. CHP’li Soylu’nun İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne resmi belgelerle yaptığı başvuru yaklaşık 3 milyon TL’lik “sıcak iftar yemeği”nde bile skandallar zincirinin yaşandığını ortaya koyuyor. İşte resmi belgelere ve dava dilekçesine göre yaşanan süreç özetle şöyle:

3 MİLYON TL’LİK İHALE

2016 yılında hazırlanan faaliyet raporunda “Ramazan ayının belli günlerinde toplam; 16 gün, 15 değişik yerde 62 bin 600 adet, sokak iftarı, 27. günde protokole 750 kişilik iftar verildiği” belirtiliyor. İhale kaydında ise “Fatih Belediye Başkanlığı, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün 2 milyon 696 bin TL+KDV sözleşme bedeli” ile “kapalı kutularda paketlenmiş ramazan ayı boyunca toplam 120 bin adet pakette sıcak iftar yemeği olacaktır” deniliyor. CHP’li Soylu ihaledeki rakamlar ile belediyenin raporunda yer alan rakamlar arasında uçurum olduğunu tespit ediyor.

57 BİN 400 ADET İFTAR YEMEĞİ NE OLDU?

CHP’li Soylu bu tabloyu 4.5 ay önce Sayıştay Başkanlığı’na taşıdı. Başvuruda, “Hal böyle iken, aradaki fark olan 57 bin 400 kişilik iftar yemeği paketinin akıbetinin ne olduğu, yemek paketlerinin hangi gerekçe ile vatandaşa dağıtılmadığı, nerede ve nasıl tüketildiği, vatandaşa dağıtılmayacak idiyse hangi gerekçe ile bu miktarda ihale alımı yapıldığı, bu kapsamda kamunun zararına sebebiyet verilip verilmediğinin araştırılması, yetkili kişiler hakkında inceleme yapılması” istendi.

SORUŞTURMA İZNİ YOK

Fatih Kaymakamlığı, İstanbul Valiliği’nin 2 Şubat 2017 tarihli yazısı üzerine 21 Şubat 2017 tarihinde 3 belediye yöneticisi hakkında “işleme konulmama” kararı verdi.

BELEDİYENİN SAVUNMASI: SEHVEN YAZILMAMIŞ!

Kaymakamlık kararında Fatih Belediyesi 56 bin iftar yemeğinin sehven yazılmadığı savunması yaptı. Belediye rapora sehven yazılmayan iftar yemeklerini ilçede hangi meydanlarda, hastane sokaklarında kaç adet dağıttığını savunmasında şöyle sıraladı:

* Sultanahmet Meydanı’nda dağıtılan 16 bin adet.

* Çapa Hastanesi önündeki sokaklarda 11 bin 250 adet.

* Cerrahpaşa Hastanesi önündeki sokaklarda 10 bin adet.

* Haseki Hastanesi önündeki sokaklarda 8 bin 750 adet.

* Samatya Hastanesi önündeki sokaklarda 5 bin adet

* Bezmialem Hastanesi önündeki sokaklarda 5 bin adet.

 

‘12 SEHVEN İNANDIRICI DEĞİL’

MUHTARLAR BİLE HABERSİZ

Soylu, belediye görevlileri hakkında verilen işleme konulmama kararının iptali için 12 Mart 2017’de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dilekçedeki çarpıcı ifadeler şöyle:

* 12 kez sehven hata yapılması inandırıcı değildir.

* Belediye Başkanlığı’nın en ufak bir faaliyetinin bile reklamını yaptığını Fatih kamuoyu çok iyi bilmektedir. Bu tür sokak iftar yemeği dağıtımlarının en azından aylık yayımlanan Fatih Belediyesi’nin haber gazetesinde yer almadığını da göz ardı edemeyiz.

* Bu şekilde yapılan yemek dağıtımından bölgedeki mahalle muhtarlarının ve vatandaşların haberi yoktur.

* Bu bölgenin nüfusu ile dağıtılan yemek adetleri arasında ciddi çelişki bulunmaktadır.”