2.Uluslararası yeşil binalar zirvesi

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından İstanbul’da 18-19 Şubat’ta ‘Küresel Sorunlardan Çıkış Yolu Yeşil Dönüşüm’ temasıyla 2.Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi toplandı. Zirvede üçte biri uluslararası olmak üzere birçok konuşmacı sunuş yaptı.

Melih Baş/Cumhuriyet

Zirvenin açılışında Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar (EB), kent yapı stoğunda elden geçirilmesi veya yenilenmesi gerekecek çok konut bulunduğunu vurguladı. EB bu rakamları söylerken dili sürçtü, bir öyle bir böyle söyledi. Anlaşılan bu sayıyı büyütmek diye bir niyet var! EB ayrıca ‘Bu kentsel dönüşüme karşı olanları nasıl ikna edeceğiz?’ diyerek kaygısını da paylaştı. Yeşil Bina kavram ve uygulaması bu açıdan EB’ın ve temsil ettiği ekonomi-politik kanadın hoşuna gitmiş olmasın? Bir de işin kazanç yanını vurguladı bakan ve pazar fırsatlarının İstanbul’da değil (iki yeni şehir kurulacağını belirtti ama rant paylaşımı bitti anlaşılan) artık İzmir, Bursa ve Gaziantep gibi yerlerde olduğunu söyledi. EB ve ilgili kimi kamu ve özel kesim unsurları yeşilden ne anlıyorlar acaba? Çevre mi, dolar yeşili mi? Yoksa ‘yeşil yeşil’ (ibiş ibiş de diyebilir miyiz?) bakan yurttaş(laşamamış)lar mı?

EB, binalar yeşil bina olduğunda (enerji tasarrufu nedeniyle) cari açığa 10 milyar dolarlık düşürme etkisi sağlanacağını belirtti. Turizm sayımlarında düzeltme ile başlayan, dışalımda birim fiyatlarda yapıldığı savlanan yanlış bildirimlerin düzeltimiyle sürdürülecek cari açık düzelt(tir)meleri furyası yeşil bina ile sürecek anlaşılan.

Kentsel dönüşüm pazarı yabancıların ilgisini çekiyor kuşkusuz. Avrupalı şirketler 10 milyar liralık yıkım pazarını çok çekici buluyor. Yıkım Müteahhitleri Derneği kurulmuş, yıkım yönetmeliği hazırlanıyor, yıkım sempozyumu düzenleniyor.

TOKİ Başkanı A.H. Karabel de sürdürülebilir inşaat ve tasarım için toplu konut rehberi hazırladıklarını belirtti.

ÇEDBİK Başkanı Haluk Sur da şunları vurguladı: Kentsel dönüşüme tabi olacak 7 milyon konutun yeşil bina ölçütlerine göre yenilenmesiyle enerjide 26 milyar dolarlık enerji ve su tasarruf elde edilebilir. Yeşil binanın avantajları şunlar olabilmektedir: İşletme maliyetlerinde yüzde 9 azalma, bina değerinde yüzde 7,5 artış, binanın doluluk oranında yüzde 3,5 artış, kira değerinde yüzde 3 artış, enerji ve su tasarrufları nedeniyle işletme giderlerinde düşüş, bina veriminde artış, düşük karbon çıkarımı ile düşük çevresel etki, sağlıklı iç mekan ile kullanıcıların veriminin artışı.

Gerçekten de bir binanın yeşil bina olması için ek yatırımların bir yıl gibi kısa bir sürede kendini geri ödeyebiliyor olması ve toplam yatırım maliyetlerinin yüzde 3-5’ini bulması uygulamada ortaya çıkmaktadır.

Yeşil bina belgelendirilmesi için çok sayıda belgelendirme dizgesi var: LEED (Amerika Birleşik Devletleri), BREEAM (İngiliz), DGNB (Alman). Bu yeşil bina belgelendirme dizgelerinde sürdürülebilirliğin iktisadi ve ekolojik boyutları kapsama alanına alınırken, sürdürülebilirliğin sosyal (kültürel, sanatsal dahil) boyutu göz ardı edildiği belirtiliyor, Alman sertifika sistemi hariç. Bu üçüncü boyuta en çok özen gösterecek kurumlardan biri olan üniversitelerden Boğaziçi Üniversitesi LEED belgesine, Piri Reis Üniversitesi de BREEAM belgesine yollanmış!

Derneğin verdiği yeşil bina sertifikası istatistiklerine göre Türkiye’de Şubat 2013 itibariyle 70 Sertifikalı bina, 150 adet proje sürecindeki aday var. Proje 2-3 yıl sürebilmekteymiş. Sertifikalı yeşil binaların içinde fabrikalar sadece yüzde 12!

Konuşmacılardan E.E. Velivasakis sürdürülebilirlik ölçütünün dayanıklılık ölçütü ile birlikte kullanılması gereğini savundu. Kendisine bunun piyasa ekonomisinde olabilirliğini sorduğumuzda evet yanıtını aldık!

Zirvenin 2.Günü ilk oturumunda sunulan yeşil bina kılavuzuna yönelik bir yazımızı daha önce bu derginin Kasım 2012 sayısında yayınlamıştık. (Bkz. Cumhuriyet Yaşam eki arşivi).

Sonsöz

Winston Churchill: Önce biz binalarımızı biçimlendiririz. Sonra da onlar bizi!

Hoşkalın.