28 Şubat'ta 15 tahliye

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanık Bir’in avukatı Toklu savunma yaptı. İddinamedeki belgelerin tamamının fotokopi olduğunu, delil olarak dikkate alınamayacağını ileri süren Toklu, belgelerin aslının gösterilmesi halinde, ayrıca savunma yapabileceklerini söyledi. İddinamede, delil olarak, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği ve TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’ndan gelen belgelerin bulunduğunu ifade eden Toklu, Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) ait hiçbir belge ve yazının, iddianamede bulunmadığını belirtti.

BÇG’nin, Cumhurbaşkanının, devletin güvenlik mekanizmalarının, MGK Genel Sektereliği’nin ve üyelerinin bilgisi doğrultusunda, yasal çerçevede faaliyet gösterdiğini savunan Toklu, grubun, Genelkurmay Başkanlığı usul ve esaslarına göre, “irtica” tehdidiyle ilgili olarak kurulduğunu ve hukuki olduğunu iddia etti. BÇG’nin, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın emri ve talimatları doğrultusunda kurulduğunu ifade eden Toklu, Karadayı’nın, “BÇG’den haberdar olmaması gibi bir durumun” mümkün olmadığını söyledi. Toklu, şunları ifade etti:

“28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısı öncesinde, Cumhurbaşkanlığı nezdindeki temaslar, arzlar, Genelkurmay Başkanı tarafından bizzat yürüten bir süreç olup, MGK toplantısı sonrasında, İçişleri Bakanlığı Genelgesi de dikkate alınarak yasal çerçevede yapılabilecek hususlara yönelik, 4 Nisan 1997 tarihli emir, 10 Nisan 1997 tarihinde Genelkurmay Başkanına yapılan arza müteakip yayımlanan, BÇG’nin kurulması emri, tamamen Genelkurmay Başkanının talimatları doğrultusunda, bilgisi dahilinde gerçekleşmiştir. Dileriz en kısa zamanda sağlığına kavuşur ve kendisini, mesai arkadaşlarının yaptıklarını inkar eden Genelkurmay Başkanı töhmetinden, mesai arkadaşlarını da ‘darbeci’ suçlamasından kurtarır.”

‘Gazeteler aynı kanaatte değil’

İddianamenin gazete manşetleri tanık gösterilerek, ima yoluyla suçlamalarla hazırlandığını iddia eden Toklu, Genelkurmay Başkanlığı’nın, “tankların, Sincan’dan geçmesinin, tatbikat amaçlı olduğunu” belirtilmesine karşın, soruşturmayı yürüten savcının, “gazetelerin aynı kanaatte olmadığı” gerekçesiyle, sanıkların tümünü suçladığını belirtti. Toklu, müvekkilinin atılı suçu işlemediğini bu nedenle tahliyesine karar verilmesi gerektiğini söyledi.

Toplam 71 tahliye

Mahkeme sorgulamaların tamamlanmasının ardından tahliye taleplerini değerlendirdi. Heyet 15 sanığın tahliyesine karar verdi. Tahliye edilenler arasında eski MGK Genel Sekreteri Şükrü Sarıışık da yer aldı. Tahliye edilen diğer isimlerin ise Vural Avar, Çetin Dizdar, Ayhan Cansevgisi, Orhan Yöney, Köksal Karabay, Hüsnü Dağ, Şevket Turan, Refik Zeytinci, Altaç Atılan, Aydan Erol, Ruşen Bozkurt, Ünal Bozkurt, Cengiz Çetinkaya, Tevfik Özkılıç olduğu öğrenildi. Ancak aralarında Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da bulunduğu 5 sanığın tutukluk haline devam kararı verildi. Dava sürecinde verilen 4. tahliye kararı ile birlkte tahliye edilenlerin sayısı 71’e  yükseldi.