28 Şubat yorumu: 12 Eylül'de verilen sözler yerine geliyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturmasında temennisinin hakkın yerini bulması, adaletin süratle tecelli etmesi olduğunu ifade etti.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Erdoğan, Katar'a hareketinden önce bir basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, bir gazetecinin 28 Şubat soruşturmasındaki ikinci dalgaya yönelik sorusu üzerine, şu anda olanın bir araştırma, soruşturmanın devamı olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Konuyla ilgili olarak herhangi bir değerlendirmeyi yapmaktan öte Türkiye'de herkes şunu biliyor, şunu görüyor; darbeler artık bu ülkede sorgulanıyor. 12 Eylül referandumunda verilen söz vaatler yerine geliyor. 12 Eylül referandumunda meydanlarda söylediklerimizi farklı bir şekilde eleştirenler 'bunlar sadece meydanlarda söylenir burada kalır' diyenler herhalde bu referandumun neticesine yüzde 58'le 'evet' diyenlerin haklılığını ortaya koymuş durumdadır. Burada da temennim hak yerini bulsun, adalet süratle tecelli etsin" dedi.
"CHP'nin her zamanki uygulaması"
Bir gazetecinin CHP'nin 4+4+4 yasasının şekil bakımından iptali ve yürütmesinin durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun sorması üzerine Başbakan Erdoğan, "Bu ana muhalefet partisinin zamanki uygulaması ve tutarsızlığının değişik bir versiyonudur" dedi. Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kutlu Doğum Haftasında yaptığı konuşmada peygamberin hayatıyla ilgili güzel sözler sarf ettiğini hatırlatarak, "İstanbul'daki konuşmasında farklı bir takdim sunmuştu. Ben de heyecanlanıp, 'Herhalde Anayasa Mahkemesi'ne gitmezler' demiştim. Bu yasada Kuran'ın öğretilmesi, peygamberimizin hayatı var. Peygamberin hayatıyla ilgili bu kadar güzel sözleri söyleyenler bu yasayı Anaysa Mahkemesi'ne götürmezler. Temenni ederiz ki son anda yine vazgeçerler, vazgeçmeleri daha isabetli olur. Aksi takdirde tutarsızlıklarının yeni bir uygulaması olacaktır" dedi.
"Tutuklu milletvekilleriyle ilgili farklı yaklaşımlar var"
Başbakan Erdoğan tutuklu milletvekilleri konusunda TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in üç partiyle görüşmeler yaptığını fakat görüşmelerde üç farklı yaklaşımın ortaya çıktığını söyledi. Yaklaşımlar örtüşmeden Çiçek'in kendilerine bu konuda bir teklif getirmeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Ama böyle o farklı o farklı öbürü daha farklı bir yaklaşım tarzı ortaya koyarlarsa, Meclis Başkanımız kendi ifadesiyle, 'Böyle bir durumda bu konuyu iktidar partisine götüremem' dedi. İşin aslı da budur zaten" diye konuştu.
Barzani'yle Irak, Suriye ve PKK'yi konuştu
Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'yle yaptığı görüşmenin sorulması üzerine, "Irak görüşülen ilk konuydu. Irak'ta gelişmeler pek de hayra alamet değil. Mevcut Başbakan'ın gerek kendi koalisyon ortaklarına davranışları, gerek Irak'taki yapılanmada ben merkezli ve şartları zorlayan tutumu, Irak'taki Şii grupları, Sayın Barzani'yi ve Irakiyye grubunu rahatsız etmekte ve süreci olumsuz etkilemektedir. Bu konu üzerinde durduk" dedi. Barzani'yle yaptığı görüşmede Suriye ve PKK ile ilgili konularında gündeme geldiğin ifade eden Başbakan Erdoğan, Barzani'yle gerek Suriye konusunda gerekse PKK konusunda yaklaşımlarının örtüştüğünü söyledi. Erdoğan, Barzani'nin PKK konusundaki rahatsızlığını kendisine ilettiğini kaydederek, Irak'ın Kuzeyi ile enerji ve altyapı ekseninde süren ekonomik ilişkilerin devamının da görüşmede değerlendirildiğini belirtti.
"İşin aslını yargı ortaya çıkarır"
Erdoğan, İstanbul'da emniyetin yaptığı operasyonlarda bulunan bombaların Mesut Barzani'ye yönelik bir eylemde kullanılmak üzere hazırlandığı iddialarının hatırlatılması üzerine de yapılan operasyonun 25 günlük bir izleme çalışması sonucu olduğunu ifade etti. Operasyonu yapan güvenlik güçlerini tebrik eden Erdoğan, "Bu aşamadan sonra işin aslını yargı ortaya çıkaracaktır" dedi.
"Ülkesine gönderilebilir, alıkonabilir"
Başbakan Erdoğan, Suriye'ye silah taşıdığı iddiasıyla İskenderun'da tutulan gemiyle ilgili soruyu da "Henüz boşaltma çalışimaları yapılıyor. Silah konusu işin tahmini. Konşmentosunun incelenmesi sonucu ülkesine gönderilmesi ya da beyannamesinde farklı şeyler varsa alıkoymak da söz konusu. Bunların incelemesi şu anda yapılıyor. Neticeyi ondan sonra alacağız. Şu an kesin bir şey söylemem doğru olmaz" diye yanıtladı.
"Artık yokluk belirtileri başladı"
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "Bugün Birleşmiş Milletler Suriye'de olan gözlemcilerinin sayısını 30'dan 300' artırma talebinde bulundu. Bu sayı sizce yeterli mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sayı noktasında kararı gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, gerek ilgili birimler verecekler. Ama başta söylenen mesela 250'ydi. Yani 250 yeter deniyordu. Şimdi 300 talebi geldi. İnanıyorum ki araziye gelenler oradaki, oradaki çalışmayı yürütenler yeter diyecekler veya daha fazla gözlemci talebinde bulunacaklar. Daha fazla gözlemci talebinde bulunmaları halinde de zaten bu tekrar gündeme gelecektir. Ona göre artırma yoluna gidilecektir. Bir de tabi buradaki gözlem çalışmaları ne denli sağlıklı yürütülebilecek. Yani buna rejim ne denli yardımcı olacak, önlerini nasıl açacak, nerelerde müsaade edecek nerelerce etmeyecek tabi bunlar ı şu anda bilemiyoruz. Ama gördüğümüz kadarıyla işte bugün Cenevre'de imzalar atıldı. Temenni ederiz ki kan ve ölüm durur, bundan sonraki halkın özgüveni biraz daha artar. Burada yardım paketleri dağıtılıyor. Yardım paketlerinin dağıtılıyor olması Suriye'de durumun nereye geldiğini alametidir. Yani artık yokluk belirtileri başladı. Tabi üretim filan bunlar neredeyse durma noktasına geldi. Milli bütçe ciddi bir zaafın içerisinde. Tabii böyle bir sürecin içerisinde buna ne kadar dayanabilir, ne kadar tahammül eder onu bilemem. Biz gerek Çin seyahatinde gerek İran seyahatinde edindiğimiz bilgileri zaten paylaşmıştık. Çin bu konuda düşünceleri bizimle örtüşüyor. İran farklı bir yaklaşım içerisinde. Rusya müşterek bir çalışma yapalım diyor. Bunlar ile bu çalışmaları yürüteceğiz. Bizim bütün temennimiz İstanbul zirvesinde alınan karar muzibince de İstanbul'daki Ulusal Geçiş Konseyi toparlayıcı bir çalışmayı sürdürmek suretiyle inşallah çok daha güçlü bir çıkışı yaparlar ve Suriye'deki Ulusal Geçiş Konseyi'yle koordineli olan Suriye halkı bütün Suriye halkını buradaki rejimin yanlışlarına evet demeden bu işi demokratik bir yolla çözmeyi gerçekleştirir."
"Sonunun hayırlı olmasını diliyorum"
Suriye'de demokrasi olmadığı sürece, halkın iradesi iktidar olmadığı süreci Suriye'nin aşamayacağı sıkıntıların olacağını vurgulayan Erdoğan, "Şu anda çünkü orada otokratik bir yapı vardır. Dayatmacı, otoriter bir sistem vardır. Suriye halkı bu sistemden kurtulma kararını vermiştir ama bunu Suriye halkının büyük bir oranda kabullenmesi, onun mücadelesini vermesi Suriye'nin biran önce demokratik bir sisteme geçmesini yolunu açacaktır. O zaman kan duracaktır, o zaman ölüm duracaktır" dedi. Şu anda 10 bini aşkın ölünün olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan "25 bini aşkın şu anda bizde sığınmacı var. 100 bine yakın Ürdün'de sığınmacı var. Bütün bu insanlara biz tabi ki kollarımızı açtık. Biz gelene hayır diyemeyiz. Tedbirlerimiz aldık. AFAD bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Elimizden geldiği kadar desteğimiz veriyoruz, kardeşlik, komşuluk görevimizi yapıyoruz. Sonunun hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.