26 Mayıs'ta "genel eylem" var
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin ve çalışma hayatının çözümüyle ilgili istemlerinin karşılanmaması ve yapacakları etkinliklerin Hükümet nezdinde bir sonuç vermemesi halinde, 26 Mayıs'ta dört konfederasyon ve bu konfederasyonlara üye tüm sendikaların birlikte sahipleneceği ve üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eylem yapma kararı aldıklarını açıkladı.
cumhuriyet.com.trTürk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve KESK Genel Başkanı Sami Evren DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası'nda bir araya gelerek, TEKEL işçilerinin yürüttüğü "mücadele" ile bu "mücadeleye" verilen desteği ve bundan sonra yapılması gerekenleri değerlendirdi. Değerlendirmelerde alınan kararları açıklamayan Kumlu şunları ifade etti:
"Konfederasyonlar, başta kamuoyu vicdanında yarattığı duyarlılık ve çalışanların sorunlarının gündeme taşınmasındaki işlevi olmak üzere ülke geneli ve uluslararası alanda milyonlar üzerinde yarattığı etki nedeniyle TEKEL işçilerinin verdiği mücadelenin başarıya ulaştığı görüşündedir. Konfederasyonlar, TEKEL işçilerinin taleplerine duyarsız kalan; işçileri açlık ve kölelik arasında tercih yapmaya zorlayan Hükümeti kınamakta, Hükümeti soruna acil çözüm üretmeye çağırmaktadır.
Konfederasyonlar, TÜRK-İŞ önündeki eylemin TEKEL işçilerinin iradesiyle başladığını ve bu eylemin ancak ve ancak yine TEKEL işçilerinin iradesiyle bitebileceğine inanmakta, bu eyleme Hükümet tarafından yapılacak müdahaleyi kabul edilemez bulmaktadır. TEKEL işçilerinin eylemine destek amacıyla, işyerlerinde başlatılan 'TEKEL işçisinin mücadelesi, mücadelemizdir', '4/C kaldırılsın' yazılı mesaj, kokart ve pankart uygulamasına devam edilmesine, 25 Şubat 2010 tarihinde tüm il ve ilçe merkezlerinde meşaleli yürüyüşler ve kitlesel basın açıklamaları yapılmasına ve 27 Şubat 2010, saat 12.00'de tüm il merkezlerinde 2 saatlik oturma eylemi ve kitlesel basın açıklamalarının yapılmasına karar verdi."
Konfederasyonlar, çalışma yaşamının diğer sorunlarına ilişkin olarak da 4/C, "kiralık işçilik" uygulaması, taşeronlaştırma girişimlerine son verilmesini, kamu çalışanlarının grevli toplu iş sözleşmeli sendika hakkının güvence altına alınması kararlarının yanı sıra şu kararları aldılar:
"4 konfederasyonun genel başkanı Avrupa Sosyal Şartı'nın 5'inci ve 6'ınca maddelerine konulan çekinceniN kaldırılmasını, kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan vazgeçilmesini, işçilere ait olan işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılmamasını, kriz fırsatçılığı yapılarak emek haklarının gaspedilmemesini, asgari ücretin 'insanca yaşamaya yeterli ücret' olarak belirlenmesini, çalışma hayatının sözleşme biçimlerini, çalışma sürelerini ve ücret yönünden insan onuruna yakışır iş temelinde düzenlenmesi için gerekenlerin yapılmasını, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin iş cinayetlerini de önleyecek şekilde yasal güvenceye kavuşturulmasını, sağlık hakkının temel insan hakkı kapsamında değerlendirilerek uygulamadaki katılım ve katkı payından vaz geçilmesini, Hükümetin çalışma hayatıyla ilgili tüm konularda sendikaların görüş ve önerilerini dikkate alması ve bu doğrultuda etkin girişimde bulunmasını, uygulanacak ekonomik politikaların sermayeye kaynak aktarımı yerine emekçiler için istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirilsin."
Kumlu, konfederasyonların bu taleplere ilişkin emekçileri ve kamuoyunu bilgilendirmek için sempozyum, konferans, kapalı salon toplantıları gibi faaliyetler ile, kitlesel basın açıklamaları, yürüyüşler, mitingler ve benzeri eylemlerin ortaklaşa hayata geçirilmesine karar verdiklerini açıklayarak; uluslararası kamuoyunun duyarlı hale getirilmesi amacıyla ILO, ITUC, ETUC ve benzeri örgütlerle bu amaçlar doğrultusunda bağlantılar kurulması için çalışma yapacaklanrını ifade etti. Kumlu, konfederasyonların, bu güne kadar aldıkları tüm eylemlilik kararlarında TEKEL işçisinin ve TEK GIDA-İŞ sendikasının iradesini esas aldıklarını vurgulayarak, bundan sonra da TEKEL işçisinin iradesine uygun davranarak TEKGIDA-İŞ Sendikasının alacağı kararlara uyacaklarını ifade etti.
Kumlu: TEKEL işçilerinin 4 günü var
Açıklanan bu eylemler biraz kısır mı kaldı, TEKEL işçilerinde hayal kırıklığı yaratır mı?" sorusuna Kumlu, işçilerin 70 günlük sürede amaçlarına ulaştığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda yapılacak işlerin bir haftalık süreç içinde Cuma Gününe kadar 4 gün var. Bu 4 günlük sürede hukuki mücadeleyi takip ediyoruz. Arkadaşlar bir tercihle karşı karşıya kaldılar. Bu hafta içinde Danıştay'dan bir uzatma çıkarsa arkadaşlar biraz rahatlayacak. Ancak Hükümetin önlerine koyduğu dayatma 2 Mart'ta doluyor. 2 Mart'a kadar tercih yapmaları gerekiyor. Aksi takdirde işsiz kalacaklar. Bu arkadaşların vereceği karara saygı duymak zorundayız. Bu 4 günlük sürede yaptığımız eylemliliklerin dışında eylemlilik koyma şansımız yok. Hukuki süreç içinde takip edeceğiz. Bundan sonra genişleterek, daha yoğun bir şekilde eylemlerimize devam edeceğiz. İşçiler bizim meselemizi hafife aldılar ya da basit bir eylem kararı alıyor gibi değerlendirmeyin."
TEKGIDA-İŞ zaten kendi eylemliliklerini yapıyordu. İşi TEKGIDA-İŞ'e bırakma sebebi nedir? İki koldan mücadele vardı." sorusuna Kumlu, şöyle yanıtı verdi:
"TEKGIDA-İŞ Sendikamızla birlikte ve onların talepleri doğrultusunda maddi manevi onların taleplerine cevap vermeye çalıştık. Geldiğimiz noktada da konfederasyonlar başkanları olarak TEKGIDA-İŞ Sendikamızın taleplerini dikkate aldık." Başbakan ve Bakanlar çağırırsa gidecek misiz?" şeklindeki bir soruya Kumlu, "Meseleyi çözmek anlamında katkı sağlayacaklarsa niye gitmeyelim. Her zaman görüşmeye hazır olduğumuzu söylüyoruz" dedi.
Çelebi: Eylemi dondurmadık, büyütüyoruz
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kumlu, "eylemin bir günlük mü yoksa başka türlü mü olacağına yönelik soruya bunun nasıl yapılacağını daha sonra karar altına alacaklarını belirterek, "bunu tarafların oluşturacağı komisyon belirleyecek, şeklini, vurgusunu, biçimini oturup, değerlendireceğiz" dedi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, eylemi dondurmadıklarını eylemliliği büyüttüklerini ifade etti. Çelebi, işsizleri, emeklileri örgütsüzleri de eylem sürecine katmak istediklerini belirtti.
Bir gazetecinin "1 günlük iş bırakmadan sonra 2 saatlik oturma eylemi bu "mücadeleden" vazgeçilmiş algısı yaratmıyor mu?" sorusuna, Çelebi, TEKEL işçilerinin eylemiyle ilgili verilen mücadelenin çok net ortada olduğunu savunarak, "Üretimden gelen gücün kullanımasın da mitingler vb. birçok protesto yapıldı. Hükümetin bunu çok ciddi olarak algılanması ve sonlandırması gerekiyordu. Biz bir haftaya sıkıştırılmış bir eylemlilikten bahsetmiyoruz. Her şeyin 1 haftada sonlandırılacağı bir noktada değiliz. Bu 4/C uygulaması ve önümüzdeki muhtemel 4/C uygulanmasını da engelleyecek daha önceki yanlış uygulamaları da ortadan kaldıracak bir yaklaşımı irade olarak benimsedik. 4 Şubat'ı daha da büyüten bir noktada olacağız" diye konuştu. 28 Şubat'ta bir müdahale olması durumunda Çelebi, Türkiye'nin her yerinde yanı derecede protestoları ve eylemlilikleri hayata geçirme noktasındaki iradelerini saptadıklarını belirterek, bu sürecin genel sekreterler tarafından sürekli koordine edileceğini ve etkin hale getirileceğini söyledi. Çelebi süreci öteleyen bir noktada olmadıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok önemli bir mücadele verilmiştir. Bu mücadelede caydırıcı olabilecek her türlü eylemlilikler ortaya konulmuştur. Bunlara rağmen daha etkin daha kapsamlı bir mücadeleyi yapma kararlılığımızı irade olarak ortaya koyuyoruz."
Akyıldız: İşçilerin yalnız bırakıldığı doğru değil
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, "4 konfederasyor TEKEL işçilerini yalnız bıraktı ifadesi doğru değil, lütfen kullanmayın" diyerek, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. TEKEL işçilerinin bugüne kadar yaptığı etkinlik ve kararlılık noktasında 4 konfederasyonun sahip çıktığını dile getiren Akyıldız, sonuna kadar da destekleyeceklerini belirtti. 4/C satüsünü kabul edilemez olduğunu destekleyecek her türlü eylem ve etkinliği gündeme taşıdıklarını kaydeden Akyıldız, sorumluluğu da üstlendiklerini ifade etti. Akyıldız, TEKEL yaptığı eylem ve etkinliklerde başarılı olduğunu belirterek, "Ancak önünde çok ciddi bir tercih oluşmuştur. Bu tercih noktasında eylem TEKEL işçilerinin bir gerçeği görerek karar vermesini gerekmektedir. Eylemi başlatan TEKEL işçisidir diyen Akyıldız eylemi ancak TEKEL işçisinin bitireceğini söyledi. Eylemlerin bitirilmesi konusunda hiç kimsenin baskıcı unsur olamayacağına dikkat çeken Akyıldız, "Burada Hükümetin müdahale etmek gibi bir niyeti vardır. Bunu asla kabul etmeyiz. Eylemi bitirmek ya da bitirmemek konusunda tercihte bulunma haddimizi aşmak olacağından bunu ifade etmiyoruz" diye konuştu. TEKEL işçilerinin sorumluluğunu yaptığını söyleyen Akyıldız, sorumluluğun konfederasyonlara taştığını ifade etti. Ciddi bir bütünlük ve kararlılığın ortaya çıktığını kaydeden Akyıldız, siyasete bunun mesajını vermeye çalıştıklarını belirtti.
Evren: Bu bir eylem planı ve programıdır
Evren, mücadeleyi büyüttüklerini kaydederek, mücadeleyi büyütmeye en büyük katkıyı TEKEL işçilerinin 70 gündür sürdürdüğü eylemin verdiğini söyledi. Sendikaların TEKEL işçilerinin 4/C'ye karşı yürüttükleri mücadeleyi büyütme kararı aldıklarını açıklayarak, "Olay bir haftalık programa sıkıştırılmamıştır. 26 Mayıs eyleminin esas amacı 4/C uygulamasına son verilmesidir. Bu bir basın açıklamasının ötesinde bir eylem planı ve programı açıklanmıştır.