25. İSEDAK'tan notlar

İslam Kalkınma Bankası (İKB) Başkanı Ahmed Muhammed Ali, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) 25. Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantısında yaptığı konuşmada, İKB olarak üye devletlerin ekonomik ve sosyal kalkınması için İSEDAK ile birlikte çalıştıklarını belirterek, bankanın finansman ve teknik yardım çalışmalarını önümüzdeki dönemde de devam ettireceğini ifade etti.

Buna ilişkin pek çok inisiyatifleri bulunduğunu ve İSEDAK'ın verdiği tavsiye kararlarını operasyonel kılabilmek açısından bütün unsurlarıyla birlikte çalıştıklarını söyleyen Muhammed Ali, ''2009 yılına sıkıntılar yılı adını vermemiz lazım. Bu yıl İKB grubu ve üye ülkeler çok büyük sıkıntılarla ve emsali görülmemiş krizlerle boğuştu. Gıda, enerji, finans krizi ve onu takip eden ekonomik resesyon. Bunlar da kalkınma haritalarının değiştirilmesine sebep oldu. Bu bir tadilat değil komple bir değişim'' diye konuştu.

Üye ülkelerin ekonomik büyümelerinde önemli bir gerileme yaşanacağına işaret eden Muhammed Ali, 2007 yılında yüzde 6'lar, 2008'de yüzde 4'ler civarında gerçekleşen büyüme oranının 2009 yılında yüzde 1'ler seviyesine geleceğini söyledi.
Muhammed Ali, İKB'nin krizden gördüğü etkinin sınırlı kaldığını ifade ederek, bölgesel işbirliği ve ticareti artırmaya çalıştıklarını ve bu toplantının da bu amaca yönelik bir kilometre taşı oluşturacağını kaydetti.

"Evrensel model olabiliriz"

İran Ekonomi ve Maliye Bakanı Seyid Şemseddin Huseyni, toplantıda yaptığı konuşmada, küresel mali krizin geçmiş yıllardan farklı olarak istihdam üzerinde çok etkili olduğunu, İKT'nin birçok ülkesinin de bu mali krizden ciddi anlamda etkilendiğini söyledi.

Krizden küresel ekonomi yönetimi ve uluslararası kuruluşların ders çıkarması gerektiğini ifade eden Huseyni, küresel ekonominin reel ve finans kesiminin çökmesiyle birlikte politikacıların gündeminin İSEDAK gündemiyle aynı olduğunu kaydetti.
Huseyni, bu ortamda küresel finansal yapının yeniden tasarlanması ve ekonomik işlemlerin hakkaniyete dayalı yapılmasının sağlanması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Biz hakkaniyetli ve sürdürülebilir ekonomik yapı için uğraşmalıyız. Bu, İslam halklarının refahını yükseltecektir. Küresel ekonomik kriz sonrasında İslam ekonomisi ve finans modellerine çok daha fazla önem verilmelidir. Çünkü burada vurgu, hakkaniyet üzerinedir. Kağıt üzerinde olan kazançlar yasaklanmıştır. Kağıt üzerindekiyle gerçek arasındaki dengesizlik kötü sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Kriz ortamında İslam ekonomisi ve İslami finans modellerini evrensel birer ikame modeli olarak öne sürme ve ortaya koyma fırsatı doğmuştur.''

''G-8 ve G-7, global anlamda ekonomiyi yönetecek güce sahip değil"

Uluslararası finansal kurum ve kuruluşların, G-8 ve G-7'nin ekonomi üzerinde büyük ve anlamlı değişiklikler yaptığına dikkati çeken Başçı, ''G-8 ve G-7 gibi forumların artık global anlamda ekonomiyi yönetecek güce sahip olmadığını da görüyoruz. Artık uluslararası anlamda büyük finansal kuruluşların yeni ekonomik koşullar karşısında bizlere tavsiyelerde bulunması gerekiyor'' dedi.

Erdem Başçı, gelişmekte olan ekonomiler söz konusu olduğunda G-20'nin bütün dünya ekonomisi çerçevesinde gittikçe öneminin arttığını, bunun kurulmasıyla gelişmekte olan piyasaların sesini bütün dünyaya duyurma konusunda büyük adımlar atıldığını söyledi.

Yeni finansal sistemin kurulması ve geliştirilmesi konusunda tecrübelerden faydalanmanın gerekliliğine işaret eden Başçı, mevzuatların düzenlenmesi ve yenilenmesinin, özellikle uluslararası kurum ve kuruluşların uzun vadede etkinliği ve yetkinliğini koruyabilmek için yönetişim konusunun çok büyük önem taşıdığını belirtti.

''Bankalar hala büyük zorluklarla karşı karşıya"

Stratejileri belirlerken, ülkelerin içinde bulunduğu konumları tek tek inceleyerek bu ülkeler için ülkesel ya da bölgesel bazda stratejiler oluşturulması gerektiğinin altını çizen Başçı, ''Özellikle para ve finansal açıdan normal bir ekonomi sistemine dönmek istiyorsak, finans sisteminde yeni birtakım şoklarla karşılaşabileceğimizi görmeliyiz. Bankaların yeniden yapılandırılması ve sermayelerinin korunması konusunda hala büyük zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını unutmayalım'' diye konuştu.

Başçı, Türkiye'nin, ortak ilkeler çerçevesinde hareket edilmesini ve İSEDAK toplantısında da G-20 Forumu'nda alınan kararların dikkate alınmasını öngördüğünü söyledi.

İKÖ üyesi devletlerin merkez bankası guvernörlerinin gerçekleştirdiği toplantıya değinen Başçı, bu toplantıda ekonomik gelişmelerin değerlendirildiğini belirtti.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Başçı, ''Bir kez daha gördük ki, merkez bankalarımızın artarak devam edeceği işbirliği ve birbirlerine vereceği destek bizim için yeni bir platform oluşturacaktır. Bu da üye devletlerin deneyimlerinin paylaşılması açısından önemlidir'' şeklinde konuştu.