240 bin çocuk ‘vatansız’ doğdu

Bozoğlan, komisyona sunduğu raporda Suriye Türkmenleri’nin sorunlarını şöyle anlattı:

İÇ GÖÇE ZORLAMA: Abluka altında bulunan bölgelerdeki insanlarımız rejimin baskısına, saldırılarına ve tutuklamalarına maruz kalmaktadır. Bu insanlar iç göçe zorlanmakta, bölgenin demografisi böylelikle değiştirilmektedir. Abluka altındaki bölgelere insani yardım ulaştırılmasına rejim ve destekçileri tarafından engel olunmaktadır.

‘TÜRKİYE AJANI’: Rejim hapishanelerinde muhalif oldukları gerekçesi ile tutuklanan insanlara sistematik bir şekilde işkence yapılmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde, özellikle sınıra yakın, içinde Türkmenlerin de bulunduğu köylerde evlere PYD/YPG tarafından el konulmaktadır. Türkmenler dahil gençler sudan bahanelerle tutuklanmakta; tehdit edilmekte ve zorla askere alınmaktadır. Rejim ve destekçileri ile terör örgütleri Türkmenleri ‘Türkiye ajanı’ olarak suçlamaktadırlar.

PSİKOLOJİK TRAVMA: Kamplarda barınmak zorunda olan mülteciler, zor şartlar altında yaşamalarına rağmen, kamplara giriş-çıkışlarda ve bürokratik işlemlerde nahoş muamelelere muhatap olmaktadır, aynı muamele Göç İdaresi birimlerinde de mevcuttur. eğitim çağındaki gençlerimiz geçirmiş oldukları psikolojik travma, göç ve zor şartlar altında yaşamaları nedeni ile gelecek vizyonunu sağlıklı kuramamaktadır. Savaştan bu yana Türkiye’de doğan 240 bin Suriyeli çocuk maalesef ‘vatansız’ olarak doğmuştur. Bunlar ya Suriye vatandaşı olacak ya Türkiye vatandaşı, şu anda kimliksiz, bir kimlik veriliyor ama uyruğu yok.

KİMLİK BİLGİLERİ: Türkiye’de faaliyet gösteren bazı Batı merkezli yardım kuruluşları, dernek çatısı altında teröre destek verdikleri gibi, mülteci ailelerini ve çocuklarını suistimal etmektedir. Yardım verileceği vaadiyle insanların resmi kimlik bilgileri istihbari amaçlı toplanmaktadır.

DHKP-C TEHDİDİ: Bayırbucak’ta Rasul Basit merkezli DHKP-C örgütü (Mukavveme Şaabiye) eğitim faaliyetleri tehdit unsuru olarak devam etmektedir.

‘Garantör ülke Türkiye’

Mültecilerin beyin gücünden çift taraflı yararın sağlanması hususunda diploma denklik sorunlarının çözülmesini talep eden Bozoğlan, önerilerini şöyle sıraladı:
“Türkiye’deki kamplarda sadece imkanı olmayanların barındırılması; yaşam kalitesinin artırılması; çadır kentlerin hepsinin konteyner kentlere dönüştürülmesi. Yaşlı, kimsesiz, hasta bezi kullanan, bakıma muhtaç kişilere kampların içinde bakım merkezleri oluşturulması. Türkiye lehine olacak Suriyeli göçmenlerin, özellikle de Türkmenlerin çifte vatandaş olması. Suriye’de güven sağlandığı ölçüde geri dönüşlerin teşvik edilmesi. Suriye halkının güvenlik garantörü ülkeler arasında
Türkiye’nin olması Türkmenlerin bekası için ciddi önem taşımaktadır.” (Milliyet)