24 Nisan'da ne oldu?

Ermeni sorunuyla ilgili yazdığı çok sayıda kitapla tanınan, uluslararası ilişkiler uzmanı ve tarihçi Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Ermenilerin 1915 yılı olaylarını "soykırım" olarak nitelendirmesini, "Maalesef ulus kimliği yaratmak amacıyla ortaya bir düşman yaratılıyor ve genç Ermeni nesillere de bu aktarılıyor" sözleriyle değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

Ermeni sorunuyla ilgili yazdığı çok sayıda kitapla tanınan, uluslararası ilişkiler uzmanı ve tarihçi Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi'nin (ATAA) organizasyonuyla, ABD Kongresi'nde, "Türkler ve Ermeniler: 24 Nisan 1915'te Gerçekte Ne Oldu?" başlıklı bir konferans verdi.

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi ile Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Berman'ın 1915 yılı olaylarını "soykırım" olarak tanımayı tarihi gerçeklere bağlılık için değil seçmen kaygıları nedeniyle istediğini söyleyen Ataöv, tarihe ilişkin kararları, seçmenlere karşı sorumluluğu olan milletvekillerinin alamayacağını kaydetti.

1915 olaylarına mutlaka tarihi kaynaklar aracılığıyla bakmak gerektiğini ifade eden Ataöv, "soykırımın", ancak Yahudilerde olduğu gibi etnik bir gruba uzun yıllara dayanan özel karşıtlıklarla ortaya çıkabileceğini dile getirdi.

Hitler'in "Ermeni soykırımı yaşandığına" ilişkin sözler söylediğine dair ifadelerin tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını anlatan Ataöv, bu tarz iddialarla tarihi gerçeğin dönüştürülmek istendiğini ifade etti.

Ataöv, "Maalesef ulus kimliği yaratmak amacıyla ortaya bir düşman yaratılıyor ve genç Ermeni nesillere de bu aktarılıyor" dedi.

Tarihin "kişisel isteklere göre yazılamayacağını" belirten Ataöv, "Ermeni kökenli Fransız şarkısı Charles Aznavour gibi isimlerin "uluslararası kamuoyuna baskı yapmaması gerektiğini" vurguladı.

 

24 Nisan'da ne oldu?

Ataöv, 24 Nisan tarihinin "soykırım tarihi" olarak benimsetilmek istendiğini, bunun için uydurma iddialarla kitaplar çıkartıldığını belirtti. Aslında, 24 Nisan 1915'te Osmanlı'nın İçişleri Bakanı'nın 16 vali ile 10 mutasarrıfa genelge göndererek, Taşnak ve Hınçak gibi Ermeni komitelerinin kendi bölgelerindeki şubelerinin kapatılmasını istediğini kaydeden Ataöv, aynı gün İstanbul'daki 77 bin 735 Ermeni'nin lideri olan 235 kişinin işledikleri suçlar nedeniyle Çankırı'ya gönderildiğini ve burada şehri terk etme yasağı konulduğunu anlattı.

Ataöv, Çankırı'ya gönderilenlerin bir kısmının daha sonra serbest bırakıldığını, bazılarının Ankara Ayaş'a, bazılarının Zor bölgesine yollandığını dile getirerek, içlerinden yalnız birinin doğal nedenlerle öldüğünü, ikisinin de devletle alakalı olmayan iki kişi tarafından öldürüldüğünü kaydetti. Ataöv, "24 Nisan bu. Soykırım bunun neresinde?" diye sordu.