2017 için de umut yok
Reina’daki terör saldırısı bu yılın turizm açısından kayıp yıl olacağını kesinleştirdi. TÜROB Başkanı Timur Bayındır: 2017 için öngörü yapamıyoruz. En az 10 ay önümüzü göremiyoruz.
Şehriban KıraçTürkiye turizmi son yılların en büyük krizini yaşıyor. Turist sayısında yüzde 30’un üstünde kayıp var. Otellerde doluluk oranları yüzde 30’un altına düştü. Oda fiyatları ise 40 Avro’nun da altına indi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, “Uluslararası alanda tanıtım, imaj geliştirme, halkla ilişkiler çalışmaları çok önemli ancak bundan da öncelikli olarak Türkiye’nin şu aşamada bir kriz yönetimine ihtiyacı var. Türkiye için alınması gereken en önemli tedbir bir kriz yönetimi planının hayata geçirilmesi olacaktır” diye konuştu. Turizm sektörünün 2016 performansı ve 2017 beklentilerine illişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Bayındır, Reina’ya yapılan terör saldırısının turizmde düzelme sürecini uzattığını vurguladı. Timur Bayındır’ın açıklamaları şöyle:
Oteller boşaldı
-2015’in son aylarından itibaren 2016 sonuna kadar olan süreçte Türkiye’de ve dünyada yaşanan terör saldırıları, menfur darbe girişimi, birtakım siyasi ve ekonomik gelişmeler turizm sektörünü çok olumsuz etkiledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye’ye 2016 yılının 11 aylık döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayısı 34.7 milyondan 24 milyona geriledi. Hemen hemen bütün pazarlarda düşüş söz konusu. Yılı turist sayısında geçen yılın yüzde 30-35 altında kapatacağız.
Bu yıl otellerimiz ortalama yüzde 30 dolulukla çalıştı. Oda gelirleri yüzde 40’ı aşan düşüşler ile 40 Avro’nun altına indi.
-Turizm gelirlerinde yüzde 40’a varan düşüş söz konusu. 2015’in Ocak-Ağustos döneminde 14.1 milyar dolar olan turizm geliri bu yıl aynı dönemde 8.3 milyar dolara geriledi. Sektörümüzün, 2015’da, gayri safi milli hasıla içerisindeki payı yüzde 12.9 ve istihdama katkısı yüzde 8.3 olmuştu. Sadece turizm sektörünün değil, maalesef ki Türkiye’nin kaybı oldu.
-Türkiye için alınması gereken en önemli tedbir bir kriz yönetimi planının hayata geçirilmesi olacaktır. Bu plan kapsamında sektörün tüm bacakları bir araya gelmeli, özel sektörün önerileri dikkate alınmalı. Topyekün bir şeylerin yapılması gerekiyor.
Tanıtım ve pazarlama şart
TÜROB Başkanı Timur Bayındır turizmin kurtuluşu için ise önerilerini şöyle sıraladı:
-Turizmin mevsimsellik ve bölgesellikten kurtulması gerekiyor. Deniz-güneş-kum turizmi ve güney sahilleri dışında, Türkiye’nin turizm ürünlerinin çok daha çeşitli zengin ve cazip olduğunu vurgulamalıyız.
-Kongre ve iş toplantılarının, ekonomiye ve marka değerine katkıları çok yüksek. Kongre turizmi için verilen tekliflerde, tercih edilebilir olmak için, ülkemizin şu şartlarda ihtiyaç duyduğu en önemli farklılık, KDV muafiyeti uygulaması olarak öne çıkıyor, ancak bu yönde ülkemizde bir düzenleme bulunmuyor. Kongre turizmi için ülkemize gelmesi talep edilen dernek/şirket veya kurumların, kongre merkezi, konaklama, aracılık hizmetleri gibi kongre harcamalarının KDV’den muaf olması tercih sebebi olmaktadır. Bu daralmayı 2017- 2019 dönemi için KDV muafiyeti uygulaması ile aşabiliriz.
-Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda tek elden ilgili her bir ülke bazında o ülkeden gelebileceklerin beklentilerini öne çıkaran tanıtım/ pazarlama sağlanmalı.
Otel enflasyonu
-Mevcut borç stoku ve sermaye akışının normale dönmesinin sağlanması amacı ile düşük faizli ve uzun vadeli işletme kredilerinin kullandırılması sağlanmalıdır. Konaklama sektörü çalışanlarına ilişkin olarak başta ‘Kısa Çalışma’ seçeneği olmak üzere esnek çalışma modeli en kısa süre içerisinde hayata geçirilmeli.
-İstanbul, Antalya ve Muğla gibi turizm merkezlerinde yeni otel değil, mevcut otellerin yenilenmesine yönelik yatırımlar yapılmalı. Teşvikler de ona göre düzenlenmeli. Sözgelimi İstanbul’da şu anda yılda 30 milyon kişiyi yatırılabilecek yatak kapasitesi var. İstanbul’a yılda 10 milyon turist giriyor ama bunların sadece 6 milyonu otellerde kalıyor. Ortada bir otel enflasyonu var. Arz ve talep dengelenmeli. İhtiyaçlar çerçevesinde uygulanacak doğru teşvikler sayesinde, yatırımlar yurt geneline ihtiyaç duyulan bölgelere doğru yönlendirilmeli.
-İstanbul ve Antalya’daki yatak arzı sektörü tehdit eder boyuta ulaştı. Ortaya çıkan tehlikenin önüne geçmek için, Ekonomi Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, sektör temsilcilerinin de içinde yer aldığı ‘Turizm Yatırım İzleme Kurulu’nu hayata geçirmesi gerekiyor.