2015'te lider Türkiye

Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenen G-20 zirvesine, AB ülkelerinin kabul ettiği kurtarma planını referanduma götürmek isteyen Yunanistan'a yapılan baskı damgasını vurdu. Zirvenin sonuç bildirisinde, Türkiye'nin 2015'te dönem başkanlığını üstleneceği açıklandı.

cumhuriyet.com.tr

Avro bölgesindeki borç krizi ve Yunanistan ile yaşanan sorunlar zirveye damgasını vurmaya devam ediyor. G-20 liderlerinin, zirve sırasında yaptığı ikili toplantılarda, Avro Bölgesi borç krizi ve Yunanistan'ın referanduma gitmemekten vazgeçebileceği mesajı vermesiyle ilgili gelişmeler gündeme gelmeye devam ediyor.

Zirvenin sabahki oturumunda, ''finansal düzenlemeler'' ele alındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in eşlik ettiği zirvenin ikinci oturumunda, ''tarım, enerji, iklim, sosyal boyut, yolsuzlukla mücadele'' konuları ele alınacak.

Zirvenin son oturumundaysa, ''sosyal boyut ve yolsuzlak mücadele'' konuları masaya yatırılacak. Zirve, yayınlanacak ortak bildiri, büyüme ve istihdam için eylem planının kabulüyle sona erecek. Fransa'nın ardından dönem başkanlığını devralacak Meksika, faaliyet planıyla ilgili üye ülkelere bir sunum yapacak.

 

Fransız bakan: Yunanistan, avro para biriminden çıkarsa, AB'den de çıkar

Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Jean Leonetti, AB tarafından kabul edilen kurtarma planının kabul etmemesi halinde Yunanistan'ın avro para birimi dışında, AB'den de çıkartılabileceği uyarısında bulundu.

G-20 zirvesi sırasında ''Europe 1'' radyo kanalınını sorularını yanıtlayan Leonette, ''Planı kabul etmemek avrodan ve AB'den de çıkmayı gündeme getirebilir'' ifadesini kullandı. Bu tür bir gelişmeyi arzu etmediklerini kaydeden Fransız bakan, Yunanistan'ın avro para biriminden ve AB'de çıkmasının, avro bölgesinin istikrarsızlığına yol açmayacağını söyledi.
Fransız bakan, AB ülkelerinin Yunanistan'dan sorumluluklarını üstlenmesini istediği sözlerine ekledi.

 

Başbakan Erdoğan, Güney Kore Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-Bak ile görüştü. Erdoğan, Lee Myung-Bak ile G-20 Liderler Zirvesi'nin gerçekleştirildiği kongre merkezinde bir araya geldi. Görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti.

 

'Finansal Sektör Düzenlemeleri'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen ''Finansal Sektör Düzenlemeleri'' konulu çalışma oturumuna katıldı. Basına kapalı oturumdaki yaptığı konuşmada, finansal sektör düzenlemelerine ilişkin üç hususa değineceğini belirten Erdoğan, ''Öncelikle, sistemik öneme sahip finansal kuruluşlarla ilgili olarak yürütülen çalışmaları memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek istiyorum'' dedi.

Finansal İstikrar Kurulu'nun sistemik öneme sahip finansal kuruluşlara ilişkin bugün sunduğu çerçevenin, finansal krizlerin önlenmesi ve kriz maliyetlerinin en aza indirilmesi açısından büyük önem taşıdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bununla beraber, yerel ölçekte sistemik öneme sahip finansal kuruluşları, küresel finansal kuruluşlarda esas alınan yaklaşımla belirlemenin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Yerel ölçekte sistemik öneme sahip kuruluşların belirlenmesinde ve bunlara yönelik çerçevenin oluşturulmasında ulusal denetim otoritelerine yeterli inisiyatifin bırakılması gerektiğini belirtmek istiyorum. İkinci olarak, Finansal İstikrar Kurulu'nun kurumsal yapısının ve yönetiminin güçlendirilmesine yönelik çalışmalara değinmek istiyorum. Bu yöndeki çalışmaları olumlu buluyorum ve bu bağlamda özellikle Finansal İstikrar Kurulu'nun, Genel Kurul, yönlendirme komitesi ve daimi komitelerinde yükselen piyasa ekonomilerinin yeterli ve adil temsilinin sağlanması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Son olarak makro-ihtiyati düzenlemelerin öneminin altını çizmek istiyorum. Son küresel kriz, finansal istikrarın sağlanmasında mikro-ihtiyati düzenlemeler kadar, makro-ihtiyati düzenlemelerin de vazgeçilmez olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Türkiye olarak makro-ihtiyati düzenlemeleri proaktif bir şekilde para ve maliye politikaları ile tutarlı bir çerçevede uyguladık ve başarılı sonuçlar elde ettik. Makro-ihtiyati politikalara ilişkin kurumsal çerçevemizin geliştirilmesine de büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda finansal sektörde düzenleme ve denetimden sorumlu kuruluşları bir araya getiren Finansal İstikrar Komitesini haziran ayında oluşturduk.''

 

Ekonomik krizlerin çözümü aşamasında IMF'nin rolünü masaya yatırıldı

Fransa'nın Cannes kentinde devam eden G-20 Liderler Zirvesinin ikinci gününde liderler, ekonomik krizlerin çözümü aşamasında Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) rolü ve işleyişini ayrıntılı şekilde masaya yatırdı. Yunanistan ile ilgili krizin gölgesinde geçen zirvenin ikinci gününde G-20 ülkeleri liderleri, IMF'nin etkisi ve gücünün artırılması için ortaya atılan önerileri gözden geçirdi. Avro Bölgesi ülkeleri, krizde zor günler geçiren ülkelere yardım için IMF'nin tecrübesinin ve kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılması için yeni mekanizmaların devreye sokulmasını gündeme getirdi.

İki yıl öncesine kadar ABD ve Avrupa'nın kontrolü altındaki IMF, Asya, Afrika ve Güney Amerika'da zor durumdaki yoksul ve gelişmekte olan ülkelere ''acı reçeteler'' sunuyordu. Günümüzde Çin, Brezilya, Rusya gibi ülkeler, zor durumdaki Avrupa ülkelerine yapılacak yardımların özellikle IMF aracığıyla verilmesi konusunda ısrar ediyor. Bu ülkeler, zor durumdaki ülkelere verecekleri kredinin IMF aracılığıyla dağıtılmasının sıkı ekonomik koşullara bağlanmasını isteyerek IMF içindeki etki güçlerini de artırmayı hedefliyor.

Avrupa ülkeleri Cannes'daki görüşmelerde, borç içindeki Avro Bölgesi'ndeki ülkelere yardım için IMF içinde, ancak IMF'nin kaynakları dışında oluşturulacak ve vakıf fonu olarak hizmet görecek ayrı bir ''yönetim hesabının'' açılması önerisini sundular. İkinci seçenek ise IMF'nin kendi kaynaklarının artırılması oldu. Bu öneriye, ekonomileri sıkıntılı bir dönemden geçen ABD başta olmak üzere çoğu G-20 ülkesi sıcak bakmıyor.

Üçüncü seçenek, IMF tarafından yaratılan ve üye ülkeler arasında ya da bu ülkeler ile fon arasında kullanılan paranın (Özel Çekme Hakları) artırılarak bunun Avro Bölgesi borç krizi için kullanılması. Bu üç seçeneğin G-20 uzmanları tarafından ayrıntılı olarak tartışıldığını belirten yetkililer, borç krizi nedeniyle sakinleşmek isteyen mali piyasalara güçlü şekilde verilecek güven mesajının içeriği konusundaki çalışmanın hala sürdüğünü belirtiyor.

 

Barroso: İtalya, IMF'nin denetimini talep etti

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, İtalya'nın, bütçe açığını düşürmek için alacağı önlemlerin, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından denetlenmesini talep ettiğini söyledi.

Cannes'da devam eden G-20 Zirvesinde basın toplantısı düzenleyen Barroso, ''İtalya, bütçe açığını düşürmek için alacağı önlemlerin uygulanmasının IMF tarafından denetlenmesini talep etti'' diye konuştu. IMF ile birlikte Avrupa Birliği Komisyonu'nun da İtalya'nın alacağı önlemlerinin uygulanmasını yakından takip etmesi bekleniyor.

 

Erdoğan, ''Sosyal Boyut Yolsuzlukla Mücadele'' oturumunda konuştu

Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi'nin ''Sosyal Boyut, Yolsuzlukla Mücadele'' konulu oturumunda konuşma yaptı. Basına kapalı toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, küresel krizden en çok istihdamın olumsuz etkilendiğini, kriz sonrası işsizlik oranlarının birçok ülkede yüksek seviyelere ulaştığına işaret etti.

Bu gelişmeyi tersine çevirmenin, gençler ve kadınlara iş imkanı sunmanın, özel ilgiye muhtaç kesimlerin iş gücü piyasasında daha fazla yer almalarını sağlamanın öncelikli alanlar olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, ''Sosyal koruma sisteminin güçlendirilmesini ve çalışma alanında temel hak ve ilkelere uyumun artırılmasını da göz önünde bulundurmalıyız'' dedi.

Çalışma Bakanlarının ortaya koyduğu tavsiye kararlarının, bu alanlara yönelik politikalara önemli katkı sağlayacağını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Genç işsizliği konusunu ele almak üzere bir Görev Gücü'nün oluşturulmasından son derece memnun olduğumu belirtmek isterim. Türkiye olarak bu Görev Gücü'nün çalışmalarına katkı vermeye ve deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Son yıllarda ülkemizde, gençlerimize meslek edindirme ve eğitim-istihdam bağlantısının güçlendirilmesi alanlarında çok önemli adımlar attık. Bu politikalarımızın karşılığını da gördük. 2009 yılı nisan ayına kıyasla mevsimsel düzeltilmiş verilere göre, ilave 3,4 milyon istihdam oluşturduk ve toplam işsizlik oranını 4,8 puan azalttık. Genç işsizlik oranında çok daha yüksek düzeyde bir düşüş sağladık.''
 

Yolsuzlukla mücadele

Yolsuzlukla mücadele konusuna değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Yolsuzluğu, demokratik kurumlara güven ve saygıyı yok eden bir tehdit olmanın yanında, ekonomik büyüme ve kalkınmanın önünde önemli bir engel olarak görüyoruz. Türkiye, Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesini ilk imzalayan ve yürürlüğe koyan ülkeler arasındadır. Yolsuzlukla mücadele konusunda taraf olduğumuz diğer uluslararası sözleşmeleri de titizlikle uyguluyoruz. Bu alanda yaptığımız reformların başarısı, uluslararası örgütler tarafından yayınlanan endeksler ve G-20 bünyesinde yürütülen çalışmalarla da teyit edilmiştir. G-20 Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu'nun raporunda yer alan tavsiyeleri destekliyoruz. Özellikle bu alanda çalışmalar yürüten uluslararası kuruluşların teknik yardım kapasitesinin artırılmasına öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum.''

Başbakan Erdoğan, daha sonra beraberindeki Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ile çalışma yemeğine geçti.
 

'AB ülkelerinde 2012 yılında finansal işlemler vergisinin getirilmesini umuyoruz'

G-20 Dönem Başkanı Fransa'nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, zirve sonunda düzenlediği basın toplantısında, AB Komisyonu'nun hazırladığı ve üye ülkelerde finansal işlemler vergisi getirilmesini öngören projenin, AB liderleri tarafından 2012 yılı başında ciddiyetle ele alınacağını bildirdi.

Sarkozy, bu verginin yürürlüğe girmesi için ülkesinin büyük çaba göstereceğini ifade etti. ''Vergi cennetleriyle'' ilgili mücadelenin kararlılıkla süreceğini ifade eden Sarkozy, ''Artık vergi cenneti istemiyoruz. Bu konudaki mesajımız çok açık. Vergi cennetlerine kucak açan ülkelere yasaklamalar getirilecek'' dedi.
 

Türkiye, 2015 yılında G-20'nin Dönem Başkanı olacak

İki günlük çalışmaların ardından Cannes'de dünya liderlerini buluşturan G-20 Zirvesi sona erdi. Zirve sonunda yayımlanan bildiride, Türkiye'nin 2015'te dönem başkanlığını üstleneceği açıklandı. 2012'de Meksika, 2013'de Rusya ve 2014'de Avustralya'nın ardından Türkiye, bir sonraki G-20'ye Dönem Başkanlığı yapacak. Türkiye'den sonra G-20'deki Dönem Başkanlığı sistemi de değişecek. Yeni alınan karar uyarınca 2015'ten sonra Dönem Başkanı, rotasyondaki bölgesel guruplar tarafından seçilecek ve ilk olarak Asya Grubu'nu oluşturan Çin, Endonezya, Japonya ve Güney Kore'den bir ülke dönem başkanlığını alacak.
 

Zirveye, Yunanistan yapılan baskı damgasını vurdu

Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenen G-20 zirvesine, AB ülkelerinin kabul ettiği kurtarma planını referanduma götürmek isteyen Yunanistan'a yapılan baskı damgasını vurdu. AB'nin önemli ülkeleri Fransa ve Almanya ile birlikte, gelişmekte olan ülkelerin Yunanistan'ı açıkça tehdit eden açıklamaları, zirvenin özellikle öne çıkan kısımlarını oluşturdu.

Zirvenin başlamasından önce Yunanistan Başbakanı Yorgo Papendreu ile yapılan toplantıda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angele Merkel'in, ''Kurtarma planını kabul edene kadar size mali yardım yapmayız'' şeklindeki resti, bir anlamda işe yaradı ve Yunanistan yönetimi referandumdan vazgeçtiğini bugün kamuoyuna duyurdu.

Fransa ve Alman ile birlikte, Rusya, Çin ile Brezilya gibi ülkeler de, yine yaptıkları açıklamalarda, Avro bölgesi ülkelerinin borç sorununa çözüm bulmalarını isterken, yapacakları yardımın IMF üzerinden gerçekleşeceği mesajını bir kez daha dile getirdi.

İtalya'ya baskı

Yunanistan'ı ardından, yine kamu borçlarını düşürmek için uğraşan İtalya'nın durumu da yine zirvede ayrıntılı bir şekilde gündeme geldi. Avrupa ülkeleri ve diğer ülkelerinin baskısı sonucunda, İtalya, kamu borçlarını denetlemesi için IMF ve AB Komisyonu'na yeşil ışık açtı. Bu arada İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, ülkesinin IMF'den mali destek talebini reddettiğini açıkladı.
 

IMF'nin rolü

Avro bölgesindeki borç krizine IMF'nin nasıl yardım yapacağı konusu da yine zirvenin en fazla tartışılan konuları arasında yer aldı. Zirve sonunda, G-20 ülkelerinin IMF'nin Avro Bölgesine yardım etmesi için kaynaklarını artırması konusunda bir anlaşmaya varılırken, bunun nasıl yapılacağı konusundaysa bir uzlaşmaya varılamadı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu yardımın nasıl yapılacağı konusunun G-20 ülkeleri maliye bakanlarının gelecek toplantısında ayrıntılı bir şekilde ele alınacağını bildirdi.

 

Finansal İstikrar Kurulu, sistemik açıdan önemli 29 bankayı belirledi

Finansal İstikrar Kurulu (FSB), sistemik açıdan önemli 29 bankayı belirledi. FSB'den yapılan açıklamaya göre, iflas etmesi halinde ekonominin tümü için tehlike oluşturabilecek büyüklükte, sistemik açıdan önemli 29 banka güçlenmesi için bir dizi önlem almaya zorlanacak.

Bankalar arasında Fransız bankaları BPCE, BNP Paribas, Credit Agricole et Societe Generale, Goldman Sachs'ın da aralarında bulunduğu bir çok ABD bankası ile Alman bankaları Deutsche Bank ve Commerzbank'ın olduğu belirtiliyor.