20 milyar dolarlık taklit

Türkiye 20 milyar dolarlık taklit ürün pazarıyla dünya genelinde ilk 5 ülke arasında yer alıyor. En fazla taklit tekstil, parfüm ve ayakkabıda yapılıyor.

Şehriban Kıraç

Dünyada taklit pazarının büyüklüğü 350 milyar doları aştı. Türkiye ise 20 milyar dolarlık taklit ürün pazarıyla dünya genelinde ilk 5 ülke arasında yer alıyor.

Küresel olarak gümrüklerde yakalanan 70 milyarlık taklit ürünün yüzde beşinin üretim yeri Türkiye. Uluslararası markaların Türkiye pazarına girmesi ve ulusal markaların çoğalması ile birlikte tescil, taklit ve paralel ithalat sektörün en önemli problemleri haline geldi. İnternetten alışverişin yaygınlaşmasıyla taklit ürün pazarı daha da büyüyor.

En çok tekstilde     

Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanı Füsun Kuran’a göre Türkiye’de taklit üretimin en fazla olduğu sektörler tekstil, parfüm, ayakkabı ve kozmetik. Kuran, dernek olarak sadece hazır giyim aksesuvarları değil kozmetik, saat, gözlük, mücevher ürünlerinin haklarının savunulması için de gümrükler, kamu kuruluşları ve güvenlik güçleri ile birlikte taklit ve sahte ürüne karşı çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Bilerek alıyoruz

Kuran, Türkiye’de maalesef tüketicinin bilerek taklit ürün satın aldığını, bilmeden satın alan tüketicinin ise yok denecek kadar az olduğunu dile getirerek, “Yurttaş normalde pazardan aldığı malın taklit olduğunu bilerek alıyor. Ancak yetkili mağazalardan orijinal diye aldığı bir malın sahte çıkması halinde Tüketicinin Korunması Kanunu’ndan kaynaklanan haklarını arayabilir. Ayrıca her bir il bazında bulunan tüketici hakem heyetlerine de başvurabilir” diye konuştu.

İşin arkasındayız

Taklitle mücadele konusunda, baskınların belirli dönemlerde değil sürekli olarak yapılması ve “pazara biz bu işin arkasındayız’ mesajının verilmesi gerektiğini anlatan Füsun Kuran, TMD iletişim komitesinin gelecek dönemde özellikle internetten satılan sahte ürünlere yoğunlaşacağını aktardı.

Bilgi vereceğiz

Kuran, “En önemli çalışmalarımızdan biri son müşteriyi bilgilendirmek olacak. Bunun yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sektörel Ekonomi Şûrası gibi birlik ve kurumlarla istişare ederek bu konulardaki düzenlemelerde deneyimlerimizden faydalanılması adına görüş bildiriyoruz. Tüketicinin bir ürünün gerçek olup olmadığına dair bir sorusunun olmaması için o ürünü markanın kendi satış noktalarından veya güvendiği multibranded mağazalar ya da bu mağazaların e-ticaret sitelerinden almalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

İnternetten kandırılma riski yüksek

1 Türkiye’den önemli miktarda taklit ürün ihracatı da yapılıyor. Bu anlamda en önemli ihracatın İran’a yapıldığı belirtiliyor. Avrupa’ya da Türkiye’den taklit mal gidiyor. Lacoste, Diesel, Adidas ve Nike en çok taklit edilen markalar.

2 İnternet, sahteciliğin en büyük pazarlarından biri haline gelirken, bu yolla alınan her 3 üründen 1’inin sahte olduğu ortaya çıkıyor.

3 Taklit ürünleri bilerek alanlar var ama internetten alışverişte kandırılma riski çok yüksek. Ürünün orijinal fotoğrafını koyup taklitlerini satıyorlar.

4 Taklit ürünler denetimden geçmediği için sağlık açısından da büyük risk teşkil ediyor. Çoğu taklit ürün sağlığa uygun olmayan koşullarda üretiliyor.

5 Araştırmalara göre, yurtdışından alınan ürünlerin yüzde 30’u sahte çıkıyor. Türkiye’den dünyaya sahte mal ihracı 5 yıl önceye göre düşüş gösterdi ancak ithalat yükseliyor.

6 Yapılan araştırmalara göre iç pazarda internetten satılmak üzere Türkiye’ye ithal edilen yabancı meşeili ürünlerin yüzde 10’unun sahte olduğu ortaya çıkıyor.

Üretim merkezi büyük şehirler

TMB’nin verilerine göre İstanbul, Bursa, İzmir, Denizli, Gaziantep, Şanlıurfa gibi şehirler taklit ürünlerin üretim merkezi haline gelirken, başta Antalya olmak üzere Akdeniz’deki tüm turizm bölgeleri, Ankara, Trabzon, Edirne gibi iller de taklit ürünlerin en çok satıldığı iller haline geldi.

Füsun Kuran, “TMD olarak kurulduğumuz 2001’den beri sahte mal ihracatına karşı toplu bir şekilde mücadelenin daha etkin olacağı düşüncesinden yola çıkarak öncelikli olarak taklit ürünlerle mücadele ediyoruz. Markaların taklit üretimleri, sahtecilik, haksız rekabet, paralel ithalat, tax kaybını önleme, yabancı markaların haklarının korunmasının yanı sıra yatırımlarını artırma, üretime geçmeye teşviklendirme amacı ile faaliyet gösteriyoruz” diye konuştu.