1980’lerde büyümek
60.Selanik Uluslararası Film Festivali, ‘1980’lerde Büyümek’ adlı özel bir bölüm düzenliyor. Yunanlı yönetmen ve müzisyen The Boy bölüm için 1980’lere ait korku, sevecenlik, mizah, müzik içeren bir film seçkisi hazırladı.
Aslı Selçuk1980’ler denince akla ilk gelenler, moda, etkileyici saç modelleri, sentezleyiciler, devam filmleri, filmler ve TV şovları geliyor. Seksenler günümüz yönetmenlerini etkilemeyi sürdürüyor. 80’lerde Büyümek (Growing up in the 80s) adlı toplu gösterimde festival popüler kültürü etkileyen bu masum geçiş döneminin örneklerini izleyicinin beğenisine sunuyor. 60. Selanik Uluslarası Film Festivali (31 Ekim-10 Kasım) bölümün seçki görevini yönetmen-müzisyen The Boy’a verdi.
The Boy (Alexandros Voulgaris), “Bizim seksenlerimiz. İçimizden yarısının unutmak istediği, yarısının da 80’leri yeniden yaşamak istediği bir dönemdir. Bu özel bölümde gösterilecek filmler benzersizdirler. 80’lerden utanç duymamamız gerektiğini kanıtlayan yapımlardır. Bu onyıla nasıl en güzel düşle başlayıp nasıl en kötü karabasanla bitirebilirsiniz ? Bir ninninin içine nasıl dünyanın sonunun yakın olduğunu koyabilirsiniz ? Çocuklardan bunu nasıl saklayabilirsiniz ?” diyerek 80’leri açıklıyor.
Bu bölümde Foxes, River’s Edge, Return to Oz, Vigil ve Christmas Evil filmleri yer alıyor.
Cinsellik, rock, uyuşturucu
Foxes (Adrian Lyne/1980): Olaylar bir grup gencin çevresinde gelişiyor. John Hughes’un ergen filmlerinin karanlık versiyonu olarak adlandırılan Foxes, dört ergen kızın cinsellik, rock, müzik, içki ve uyuşturucuyu keşfederek özgürleşmelerini Irdeliyor. Duygusal saplantılarıyla, ilgisiz ebeveynleriyle yüzleşen dört genç kız sonunda kendi sıradışı ailelerini kuruyor. Başrolde Jodie Foster var.
Utanmaz ergenler
River’s Edge (Tim Hunter/ 1986): Ergenler hiçbir şeyden çekinmiyorlar, utanmıyorlar. İçki içiyorlar, marihuana kullanıyorlar, yetişkinlerin ahlaki ikilemlerine aldırmıyorlar. Gerçek bir olaydan yola çıkan River’s Edge’de ergen genç kız arkadaşını öldürdükten sonra cesedi görmeleri için arkadaşlarını çağırır. Gençler sessiz kalıp kimin tarafında olacaklarına karar veremezler. Keanu Reeves ilk başrolüyle karşımızda.
Karanlık bir peri masalı
Return to Oz (Walter Murch/ 1985) : Gösterime girdiğinde yüzlerce çocuğu korkutan, karabasan görmesine neden olan karanlık bir peri masalı. Dorothy psikiyatri enstitüsünde bir gece geçirdikten sonra buradan kaçmayı başarır. Oz Ülkesi’ne gelen Dorothy sürekli kafasını değiştiren prensesle, sadist kralla ve tekerlekli patenlerle dolaşan ürkütücü yaratıklarla karşılaşır.
Büyümenin zorlu süreci
Vigil (Vincent Ward/1984) : Büyümenin zorlu sürecini, çocukluk dönemini geride bırakmanın duygusal ve fiziksel kargaşasını vurgulayan bir yapım. Toss, Yeni Zelanda’daki bir çiftlikte yalnız bir yaşam sürmektedir. Babası ölünce Toss’un yaşamı bir yabancının gelmesiyle altüst olur.
Noel Baba var mı ?
Christmas Evil ( Lewis Jackson/ 1980): 1980’lerin filmlerinde en masum semboller bile korkutucu olabilirler. Çocukken yaşadığı travmadan ötürü Noel Baba’nın olmadığını öğrenen, oyuncak fabrikasında çalışan yetişkin işçi öldürücü bir öfkeyle doludur. Noel Baba kostümünü giyip çevresine dehşet saçmaya başlar.
1981’de Atina’da doğan The Boy (Alexandros Voulgaris) 80’lerde Büyümek bölümü için şarkılardan ve müzikten oluşan bir soundtrack hazırladı. Sanatıçı filmlerinin senaryolarını yazdı, yönetti, yapımcılığını üstlendi, bazılarında oyunculuk yaptı. Solo albümler çıkardı, film müzikleri besteledi. Son projesi Winona, 72. Cannes Film Festivali’nin Film Pazarı bölümünde Selanik Cannes’a Gidiyor başlığıyla yer aldı.