18 saatin bedeli 30 TL

KEİG Platformu araştırmasına göre mevsimlik kadın işçiler 18 saat çalışarak 30 TL kazanıyor. Düşük ücretlerle çalışan kadınların paralarına erkekler de el koyuyor

Damla Yur/Cumhuriyet

Manisa Gölmarmara İlçesi’nde temmuz başında asma yaprağı toplamaya giden 13’ü kadın, 1’i çocuk 15 mevsimlik işçi açık kasada taşındıkları kamyonetin süt tankerine çarpmasıyla can verdi. Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, mevsimlik gezici tarım işçiliği ile ilgili hazırladıkları raporla 15 işçi gibi Türkiye’de yaz aylarında çalışan gezici tarım kadın işçilerinin içinde bulundukları zorlukları ortaya koydu. Rapora göre kayıt dışı çalışanlar ve çocuk işçiler de eklendiğinde Türkiye’de mevsimlik işçi sayısının bir milyona ulaştığı tahmin ediliyor.

Raporda yer alan bilgilere göre mevsimlik işçilerin yüzde 80’i çadırlarda yaşıyor. Çadırların ortalama büyüklüğü 16 metrekare civarında ve çadırlarda ortalama 7 kişi yaşıyor. Hanelerin yüzde 56’sının elektriğe erişimi yok. İşçilerin tuvalet ve banyoları yetersiz.

Ücretler düşük, izin yok, koşullar ağır. Son dönemde mevsimlik tarım işçilerinin ücretleri valilik bünyesinde toplanan komisyonlar tarafından belirleniyor. 2015 yılı için Adıyaman Valiliği’nde yapılan toplantıda günlük 50, Malatya’da ise Temmuz ayının 15’inden önceki dönem için 40.5 TL, sonraki dönem için ise 43.5 TL olarak belirlenmiş. Ancak Manisa’daki kadın işçiler günlük 41 TL alsa da dayıbaşlarına 5-10 TL verdikleri için ancak 30 TL kazanabiliyor. Kadın işçiler aylık 1032 TL alırken, erkek işçiler 1262 TL alıyor. Kadınların ücretlerine erkekler tarafından el konulduğu da raporda dikkat çeken ayrıntılardan biri.

Mesai bitmiyor

Raporda kadınların erkeklerden daha uzun süre ve daha ağır şartlarda çalıştığı da yer aldı. Çalışma saatleri de raporda kadın işçilerin günde 18 saate kadar olarak kayıtlara geçiyor. Tarımsal üretimde erkekler daha çok makine kullanırken, kadınlar tohumlama, yabani ot ayıklama, çapalama ve hasat işleri ile uğraşıyor. Kadınlar mesaisi bittikten sonra yemek yapma, su taşıma, odun toplama, ateş yakma, çadır temizliği gibi işler yapıyor.

Geçen yıl en az 309 tarım işçisi hayatını kaybederken bu yıl sadece kamyon yolculukları sırasında 20’den fazla işçi hayatını kaybetti. İşçiler ayrıca tarımda kullanılan kimyasal maddelere doğrudan maruz kalıyor. Kullanılan tarım ilaçları ve hijyen koşulları kadınlarda düşüğe, ölü doğuma ve ölümlere sebep olabiliyor. Ulaşımda kullanılan kamyonetlerdeki sarsıntılar da kadınların düşük yapmasına neden oluyor.

Hastalık riski

Ayrıca, kadınlarda ve çocuklarda demir ve B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak kansızlık ve beslenme bozuklukları da yaşanan sıkıntılar arasında. Halsizlik, yorgunluk, bel ağrısı gibi yakınmalar; ishaller; solunum yolu enfeksiyonları; yara, çıban, egzama, uyuz, bit gibi cilt hastalıklarıgöze çarpıyor. Sekiz ay boyunca göç ettiklerinden koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşmaları zorlaşıyor.

Şartlar değiştirilmeli

KEİG Platformu’nun sıraladığı bazı önlemler şöyle:

* Kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmalı. 

İşçilerin sosyal güvenlik kapsamına alınması için gerekli düzenlemeler yapılmalı.

* Aracılık kurumu ortadan kaldırılmalı, ücret ve çalışma koşulları işçi ve işveren arasında müzakerelerle belirlenmeli ve işçi örgütleri tarafından denetlenmeli.

* Ulaşım, işin başlama ve bitiş saatleri, mola ve yemek saatleri net olarak belirlenerek iş sözleşmesi yapılmalı. 4 TÜİK tarafından düzenli istatistikler tutulmalı.

* Çocuk işçiliği engellenmeli.

* Ulaşım ücretsiz ve güvenli hale getirilmeli. Barınma alanları sağlıklı ve sosyalleşme imkanı sunacak şekilde düzenlenmeli.

* Yerleşim alanlarına yakın çamaşırhane ve mutfak kurulmalı.

* Sağlık sorunlarının çözümü için gerekli önlemler alınmalı.